CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu Can Dündar'a yapılan silahlı saldırı ile ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi.

Tanrıkulu önergesinde şu ifadelere verdi:

6 Mayıs 2016 tarihinde Çağlayan Adliyesi’ndeki MİT TIR’ları davasının karar duruşması öncesinde, Gazeteci Can Dündar’a suikast girişiminde bulunuldu. İktidara yakın medya ile bazı yazarlar tarafından aylardır 'vatan haini', 'casus' iddiaları eşliğinde hedef gösterilen Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, MİT TIR'ları haberleri nedeniyle davada hakkındaki kararı beklenirken silahlı saldırıya uğradığı. Saldırganın açtığı ateş Dündar'a isabet etmezken NTV muhabiri Yağız Şenkal bacağından yaralanmış, Saldırganın daha önce 'kasten yaralama'dan kaydı bulunan Sivas nüfusuna kayıtlı, 1976 İstanbul doğumlu Murat Şahin olduğu belirlenmiş, Saldırıyı Can Dündar'ın eşi  Dilek Dündar ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek engellediği, Çevredeki polisler saldırgana müdahale ederek gözaltına almıştır.

Bu çerçevede;

1.    Çağlayan Adliyesi’nde hiçbir eylem ya da basın açıklamasına izin verilmezken, eli silahlı şahıs elini kolunu sallayarak adliyeye nasıl girebilmiştir?

2.    Girişine kimler yardımcı olmuştur? Gazeteci Can Dündar’ı sürekli hedef gösteren kimlerdi?

3.    Saldırgan Can Dündar’ı hedef alıp ateş ederken neden hiçbir müdahale olmamıştır?

4.     Müdahale için neden Can Dündar’ın eşinin ve Muharrem Erkek’in saldırganı etkisiz hale getirmesi beklenmiştir?

5.    Yaşanan saldırıda Hükümetin Can Dündar’ı hedef göstermesinin siyasi sorumluluğu bulunmakta mıdır?

6.    Bu saldırganın bağlantılı olduğu kişiler var mıdır? Varsa kimlerdir?

7.    Saldırganın herhangi bir siyasi partiye ya da sivil toplum kuruluşuna üyeliği bulunmakta mıdır?

8.    Emniyet ve istihbarat birimlerine Can Dündar’a suikast düzenleneceğine ilişkin daha önceden ihbar ya da istihbarat gelmiş midir? Geldiysen neden gerekli önlemler alınmamıştır?

9.    Can Dündar tehdit edildiği ve can güvenliği olmadığı gerekçesiyle Valilikten şimdiye kadar koruma talebinde bulunmuş mudur? Bulunduysa Valilikçe verilen yanıt ne olmuştur?

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr