RSF (Rusya’nın Sesi) FM’e konuşan Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi konusunda “Bu konuda sonrasında pek çok yayın yapıldı, kitap çıktı. Askeri yetkilinin bunu bildirdiği gibi bilgiler de ortaya çıktı. Bunlar yüzde yüz doğrudur diyemeyiz ama kuşku uyandıran bilgiler var. Hükümetin darbe girişiminden haberi olduğu kesin. Bir subay MİT’e gidip haber verdiyse herhalde haberi vardır” dedi. Kılıçdaroğlu, Rusya’nın Sesi Radyosuna canlı yayın konuğu olarak, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:

Bakanlar korunuyor: ByLock kullananların isimleri seçilerek cumhuriyet savcılıklarına bildiriliyor. Koruma kalkanı var. Milletvekilleri, bakanlar, belli kişiler korunabiliyor.

Pişman değilim: Yenikapı’ya gitmekten pişman değilim. 12 madde halinde, bir daha Türkiye’nin bir darbe olayıyla karşılaşmaması için nelerin yapılmasını gerektiğini açıkladım, altına imzamı atıyorum.

Başkanlığa karşıyız: Başkanlık sistemine karşıyız. AKP’nin getireceği başkanlık sistemini bilmeden, o konu hakkında yorum yapmanın doğru olmadığını söyledim. Cumhurbaşkanı yemininden tutun, pek çok konu, kural değişecek. Bir metni görelim, bakalım bu metinde neyi öngörüyorlar, ondan sonra kalkıp düşüncelerimizi ifade edelim.

Gülen gelmesin diye...: Gülen iade edilmesin diye idamı gündeme getiriyorsun. Bu yanlış yol. Gülen’in iadesini isteyeceksiniz, ‘Ben Türkiye’de yargılayacağım, idam yok bizde, gelsin hesabını versin’ diyeceksiniz.

Hükümetin haberinin olduğu kesin: Türkiye’de darbe olmadı, başkanlık sistemine gidilsin diye bir kurgu yapıldı diye düşünenler var. Bu kadar kapsamlı bir örgütlenmeden, darbeden... Bir askeri yetkilinin, MİT’e gidip, ‘darbe olacağını bildirmesi’ gibi gerçekler de su yüzüne çıktı. Önümüzdeki süreç içerisinde bu konu biraz daha netleşecektir. Kaygıları, kuşkuları haklı kılan bazı gelişmeler var ama bunları yüzde 100 doğrudur diye dillendirmeyi doğru bulmuyorum. Hükümetin haberinin olduğu kesin. (Neden engellenmediğine ilişkin) Belki de müdahaleyi zorunlu kılan zorluklar ortaya çıkmıştır, belki de görmezlikten gelinmiştir. Önümüzdeki süreçte bunu göreceğiz.

Darbe riski yok: Darbe hangi gerekçeyle olacak? Birileri kendi baskıcı yöntemlerini sürdürmek için ‘Darbe riski vardır’ı sürekli dillendirebilir, nitekim dillendiriyorlar da. Bence, bir darbe riski söz konusu değil.

Trump’ın seçilmesi: Amerika’da kurumlar çok güçlüdür. Dolayısıyla başkanın tek başına Amerika’yı dilediği gibi yöneteceği gibi bir genellemeye kapılmamak gerek.

Sabuncu değil Erdoğan yargılansın: Bugün Altan kardeşlerin, Nazlı Ilıcak’ın, Murat Sabuncu’nun hapse atılmasını doğru bulmuyoruz. Gazetecileri hapse atarak, Türkiye’yi bir anlamda susturmak, onların yazmalarına engel olmak, demokrasiye ihanettir, ben öyle görüyorum. Ergenekon, Balyoz davalarının tamamının düzmece olduğunu iddia eden CHP’ydi. Bir kişi yargılanacaksa davaların savcısı olarak Cumhurbaşkanı’nın yargılanması lazım. O yargılamadan kurtulmak için ‘biz aldatıldık’ dedi, aldatılması onun yargılanmasına engel değil. Ana faili bırakıp da tali işlerle uğraşmak doğru değildir, ana fail bellidir.

‘Savunuyoruz’ demedi: Devlet Bey’in geçmişte başkanlık sistemine yönelik oldukça sert açıklamaları vardı, ben bugün için de o sert açıklamaların geçerli olduğuna inanıyorum. Bahçeli, ‘Başkanlık sistemini savunuyoruz’ demedi

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr