Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen polis memurları F.K., G.D., H.C., F.D., E.K., F.K. ve komiser yardımcısı E.A. ile öğretmenler İ.D., S.G., B.E., K.Y. ve S.K. ile avukatları hazır bulundu.
Haklarında ayrı dosyalar hazırlanan ve tek tek yargılanan sanıklar, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmezken, komiser yardımcısı E.A., 22 yıllık devlet memuru olduğunu belirterek, "Ben FETÖ üyesi değilim, mağduruyum" dedi.


17 yıllık öğretmen olan İ.D. ise "Bilgisayar öğretmeniyim. Ben by lock kullanmadım, sendika üyeliğinden istifa ettim. Ciddi rahatsızlığım var. 15 Temmuz gecesi tankların önüne yatan insanlardan bahsediliyor. Ben de o gece hemen en yakın askeri bölgeye tankların çıkacağı yere gittim. Askeri hareketlilik olmayınca ailemle meydanlara indik" diye konuştu.
Öğretmen S.K. de "190 gündür tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum. 2 çocuğum var, bana çocuklarım yabancı gibi davrandı" dedi. Bu davada tanık olarak dinlenen ve Emniyet'te sanık S.K.'yi sohbet toplantılarında gördüğünü söyleyen ve teşhis eden tanık A.E.Ç., duruşma salonunda S.K.'yi teşhis edemediğini söyledi.


Mahkeme heyeti, ayrı ayrı yargılanan sanıklardan polis G.D. ile öğretmen K.Y.'nin tahliyelerine, diğer sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme, ayrıca tanık A.E.Ç. hakkında yalancı tanıklıktan Savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr