CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 16 Nisan'da yapılacak Anayasa referandum çalışmaları kapsamında partisinin Mardin'de düzenlediği salon programına katılmak üzere Mardin'e geldi. Deniz Baykal'ı havalanında eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk karşılayarak bütün programlarında kendisine eşlik etti. Anayasa değişikliğinin, 600 yıllık imparatorluk geleneği olan Türkiye'nin yüz yıla yakın süredir tarihsel birikimine yakışmadığını söyleyen Baykal, şöyle konuştu:

"Şimdi koca Türkiye'ye biri çıkacak, o hükmedecek olmaz arkadaşlar. olmamalı. Yakışmaz ayıptır, dünyada böyle bir şey hiçbir ülkede yok. 200 ülkede böyle bir anayasa görmedim. Bu anayasa Türkiye'yi medeniyete, çağın ilerisine taşımaz. Bu anayasa bizi şahsi, keyfi otoriterlerin egemen olduğu bu güneyimizdeki coğrafyada tanığı olduğumuz devlet yönetimlerinin içine çeker. Bu çok büyük bir tehlikedir. Ciddi sonuçları olur, ekonomik sonuçları da olur, siyasi sonuçları olur. Memleketin hayrına ne düşündün de uygulayamadın? Sonra bir ülkeyi güçlü ülke yapmak için anayasayı değiştirmeye mi ihtiyaç var? Amerikanın 240 yaşında bir anayasası var. Yani 1778 tarihli bir anayasa, 240 yıldır aynı anayasa. Bu anayasa yürürlüğe konulduğunda insanlar köle gibi satılıyordu arkadaşlar. Bunların hepsi boş laf. Yani anayasanın değiştirilmesini haklı gösterecek hiçbir şey yok."

"Anadolu'yu işgalden, istiladan kurtardığımız gün ne kadar sevindiysek, ben 'Hayır' çıkarsa o kadar sevineceğim" dediğini hatırlatan Deniz Baykal sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Cumhurbaşkanı, 'Deniz Baykal, takımları biraz eskimiş, ondan böyle konuşmaya başladı' diyor. Şimdi bugün basından gördüm ki, dün Sayın Cumhurbaşkanı demiş ki, 'Biz Yavuz Sultan Selim köprüsünü açtık. Biz o köprüden bu geçebilir, şu geçemez diyor muyuz. Bu nedene bir biz tarafsızız. En büyük tarafsız biziz, çünkü köprüden kimin geçeceğine kimin geçmeyeceğine karışmıyoruz'. Bu lafı duyunca aklıma şöyle geçti. Sayın Cumhurbaşkanı da bugün bence balans ayarını kontrol etsin. Tehlikeli yollardan geçiyoruz, bir tarafımız uçurum, engebeli yol inişli çıkışlı bir yol. Yani balans ayarı önemlidir. Bir kontrol ettirsin. Çünkü yol çekiyor arabayı, güç tutuyor. Bıraksa gidecek. Aman ha. Sayın Cumhurbaşkanına ben de bu takılmayı, bana söylediği sözlerin gereği olarak söylüyorum." 

'MECLİS, MÜSAMERE MECLİSİNE DÖNÜŞÜYOR'

Yeni anayasa değişikliği ile milletin bir kere seçeceğini ve sonra 5 yıl unutacağını söyleyen Deniz Baykal şunları söyledi:

"Seçtiği adam istediğini yapacak. Ne yapacak? 700 katrilyonluk bütçeyi istediği gibi harcayacak. Nereye harcayacağına kendi karar verecek. İsterse memurları kadrodan çıkarıp sözleşmeli yapabilecek. Bu anayasa çıktığı zaman bu yetkiyi vereceksin. İsterse nüfusa alacak, isterse bunlara ev, konut, gösterişli binalar yapacak. Meclis, göstermelik, müsamere meclisine dönüşüyor. Meclisteki en büyük partinin genel başkanı Cumhurbaşkanı olursa, Cumhurbaşkanı o meclisi oluşturacak milletvekillerin yarısını belirliyorsa, o meclisin hiçbir anlamı, değeri kalmıyor. Bu anayasanın dengeyi bozan ana unsurlarından biri budur" dedi.

35 YIL ARADAN SONRA KASRI KANCO'DA
Mardin'deki toplantıdan sonra Baykal, Ahmet Türk'ü, Derik İlçesi'nin Atlı Köyü'ndeki 'Kasrı Kanco' adlı evinde ziyaret etti. 35 yıl aradan sonra geldiği Kasrı Kanco'da  kısa bir açıklama yapan Baykal şöyle dedi:

"Sorumluluğumuzun sonucu olarak yürüttüğümüz referandumun kampanyasının bir siyasi boyutu var. Öte yandan da bir arkadaşlık, dostuk buluşmasını gerçekleştiriyoruz. 12 Eylül'ün karanlık günlerinde Ahmet Türk ile bir araya gelmiştik. O dönemin şartları içinde memleketin duruşu ve gidişatıyla ilgili kapsamlı bir değerlendirme yapmıştık. Türkiye'nin bir daha böyle olaylara sürüklenmemesi için hepimiz bir değerlendirme yapma ihtiyacı yapmayı hissediyorduk. Aradan 35 yıl geçti. Şimdi yine ülkemizin sıkıntılı bir döneminde bir aradayız. Bu işin böylesi duygusal boyutu da var. Türkiye artık yeni bir başlangıç yapmak zorunda." 

TÜRK: VİCDAN SAHİBİ HİÇBİR İNSAN EVET DEMEZ  
Ahmet Türk ise, bugün bir demokrasi mücadelesi verdiklerini, mesele siyasi partilerin olayı olmadığını ifade ederek, "Bir vatandaş olarak, siyasetçi olarak bu referandumda 'Evet' çıkmasını sancılı bir sürecin başlangıcı olarak görmek lazım. İnanıyorum ki vicdan sahibi, onur sahibi hiç bir insan, kendi geleceğini karartmaya yönelik ortaya konulan bu pakete evet demez. Bölgede yoğun baskıların olduğunu görüyoruz. Devletin bütün imkanlarıyla, 'evet' çıkması için çabalıyorlar" dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr