Avrupa Parlementosu Başkanı Schulz: İfade özgürlüğünde kırmızı çizgi aşıldı

Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Twitter hesabından Cumhuriyet’e operasyonlara tepki gösterdi: “Murat Sabuncu ve diğer Cumhuriyet yönetici ve yazarlarının gözaltına alınması Türkiye’de ifade özgürlüğüne dair bir kırmızı çizginin daha aşılmasıdır. Cumhuriyet, diğer bağımsız gazeteler gibi değildir. Ülkedeki en eski gazete ve Cumhuriyetin en eski kurumlarındandır. AB’nin, darbe girişiminin ardından demokrasiyi savunan Türk vatandaşlarının cesaretini takdir ettiğini daha önce söylemiştim. Ama sürmekte olan tasfiye, hukuk ve güvenlik saiklerinden ziyade siyasi kaygılarla yapılıyor gibi görünüyor. İdam cezası tartışması, seçilmiş belediye başkanlarının tutuklanması, üniversite rektörlerinin atanması... Türk hükümeti birlik değil ayrıştırma peşinde."

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, gazetemize yönelik baskının “olağanüstü hal döneminde bile” ölçüsüz olduğunu söyledi. Yazılı açıklama yapan Jagland, Türkiye’yi AİHM’de bir dizi davanın bekleyeceğini açıkladı: “Olağanüstü hal döneminde olsa dahi Cumhuriyet gazetesine yönelik baskının ölçülü olduğunu savunmak oldukça güç. Ayrıca KHK ile 15 kadar Kürt basın kurumunun kapatılmasından da endişeliyim. Olağanüstü hal döneminde dahi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uygulanmaya devam etmelidir. Şiddet ve terör içeren eylemler ile hükümete muhalif ve güçlü eleştiri içeren ifadeler arasında dikkatli bir ayrım yapılmalıdır. İfade özgürlüğü, demokratik toplumun temel değerlerindendir. Eğer olağanüstü hal aşırı ölçüde kullanılırsa, Türkiye’yi AİHM’de bir sürü dava bekliyor”.

PİRİ: KAPATMAK TEHDİDİ AZALTMAZ

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri de gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyled: “Türkiye’deki durum kötüden daha kötüye gidiyor. Türkiye’nin en eski bağımsız gazetesi Cumhuriyet’e yönelik baskın kabul edilemez. Türkiye terör tehdidiyle karşı karşıyayken, gazetecileri tutuklamak ve medya kurumlarını kapatmak, bu tehdidi azaltmaz. Avrupa Parlamentosu’nda oybirliğiyle tüm gazetecilerin acilen serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz.” BBC Türkçe’nin sorularını da yanıtlayan Piri, “Brüksel’de endişe çok yüksek çünkü Türkiye’de kuvvetler ayrılığı kalmadı. Otoriter devlet olmaya giderek yaklaşıyor. Ülke neden 20 yıl geriye götürülmek isteniyor, anlamıyorum” dedi.

İNGİLTERE VE FRANSA: TAKİPTEYİZ

İngiltere Büyükelçiliği Sözcüsü: “İfade özgürlüğü alanında temel hakları koruması için Türkiye’yi uzun zamandır teşvik ettik. Türk hükümetiyle bu konularda birlikte çalışmaya ve Türkiye demokrasisinin uzun dönemli sağlığı için gerekli olan basın özgürlüğüne saygı duymaya teşvik edeceğiz. Türkiye’nin en eski bağımsız gazetesi olan Cumhuriyet’e yönelik son gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyoruz.”

Fransa Dışişleri Bakanlığı yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Fransa, Kanun Hükmünde Kararname ile 15 medya kuruluşunun kapatılması ve gözaltına alınan Cumhuriyet çalışanlarının durumunu dikkatle takip etmektedir. Fransa, ifade özgürlüğüne, özellikle de basın özgürlüğüne bağlılığını, bunun demokratik toplumun vazgeçilmez parçası olduğunu yeniden hatırlatır.”

MUIZNIEKS: İÇLER ACISI BASKIN

Avrupa İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks: “Son medya kurumlarının kapatılması ve Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik içler acısı baskın, Türkiye’de medyaya özgür ve çoğulculuk açısından ne kadar az saygı duyulduğunu gösteriyor.”

AB Komisyonu’nun Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn’ın sözcüsü Maja Kocijancic: “Özgür, çeşitli ve bağımsız medya her demokratik toplumda esastır.”

Öte yandan, Brüksel ve Berlin’in yeterli tepkiyi göstermemesine tepki gösteren Alman parlamentosunun insan hakları komisyonu başkanı da olan CDU milletvekili Michael Brand, “AB’nin ve Almanya’nın Türkiye’de diktatörlük kurulmasını umursamama hakkı yoktur” dedi.

'Son muhalif yok ediliyor’

AP Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Rebecca Harms gazetemize destek ziyaretinde bulundu. Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Erinç ile görüşen Harms, “Cumhuriyet gibi FETÖ’nün karşısında duran bir gazeteye FETÖ suçlaması yöneltilmesi tam anlamıyla saçmalıktan ibaret” dedi.

Alman Sol Partili milletvekili Sahra Wagenknecht, Twitter hesabında “Türkiye’de gazeteciler tutuklanıyor. Merkel ve Steinmeier neden susuyor? İdam yanlısı Erdoğan ile hiçbir anlaşma yapılmasın!” ifadelerini kullandı. Yine Sol Parti’den milletvekili Dietmar Bartsch da “Erdoğan basın özgürlüğünü ayaklarıyla çiğniyor” diye yazdı.

Almanya’dan gazetemize anlamlı destek

Almanya’nın başkenti Berlin’deki Tageszeitung (TAZ) gazetesi, Cumhuriyet ile dayanışmak için yaşanan son gözaltılar ve Türkiye’de basın özgürlüğünün aldığı durumu ilk üç sayfasına taşıdı. TAZ çalışanları, Cumhuriyet ile dayanışma fotoğrafı çektirdiler.

Almanya’nın başkenti Berlin’deki Tageszeitung (TAZ) gazetesi, Cumhuriyet ile dayanışmak için yaşanan son gözaltılar ve Türkiye’de basın özgürlüğünün aldığı durumu ilk üç sayfasına taşıdı. TAZ çalışanları, Cumhuriyet ile dayanışma fotoğrafı çektirdiler.

Özdemir ayrıca Deutsche Welle’ye verdiği demeçte “Türkiye’nin son muhalif gazetesi Cumhuriyet yok ediliyor. Genel yayın yönetmeni gözaltında, eski yöneticisi Almanya’da sürgünde. Türkiye’de artık basın özürlüğü yok. Erdoğan’dan farklı düşünen bir gazeteci olmak artık mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr