Başbakan Binali Yıldırım, milletvekillerine anayasa değişikliğiyle ilgili AKP’nin önereceği sistemin ‘tam başkanlık’ olacağı mesajını verdi. Yıldırım, bu konudaki sorulara “AK Parti yaparsa tam yapar, yarım yapmaz” dedi. Bazı milletvekilleri, AKP içindeki FETÖ temizliğiyle ilgili eleştirilerini gündeme getirirken, AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’yi kastederek “Siyasi etik gereği bir arkadaşımızın istifa etmesi gerekir” dedi. Dişli’nin yanıt vermek istediği, ancak konunun büyümemesi için Yıldırım’ın engel olduğu öğrenildi.

AKP’nin Afyon kampının son gününde başkanlık sistemi ve anayasa değişikliği ile ilgili olarak Mustafa Şentop, Burhan Kuzu ve Abdülhamit Gül sunum yaptı. Bazı milletvekillerinin partinin tam başkanlık, yarı başkanlık ve partili Cumhurbaşkanlığı seçeneklerinden hangisini gündeme getireceğini sormaları üzerine Başbakan Binali Yıldırım, tam başkanlık sistemine işaret ederek “AK Parti yaparsa tam yapar, hiçbir işi yarım yapmaz” dedi.

Yıldırım, bugün ve yarın Bakanlar Kurulu ve grup toplantısının yapılmayacağını, iki gün boyunca anayasa değişikliği metni üzerinde çalışacaklarını söyledi. Yıldırım ve milletvekillerinin genel istişare yaptığı ikinci oturumda ise bir milletvekili, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dişli’yi kastederek “Bir arkadaşımızdan fedekârlık bekliyoruz. Suçlamıyoruz, yargılamıyoruz ama fedakarlık bekliyoruz. Suçun şahsiliği ayrı bir şeydir, bu ceza yasasının konusudur. Ama siyasi etik gereği istifa etmelidir” dedi. Bunun üzerine Dişli’nin konuşmak istediği, ancak Yıldırım’ın tartışmanın büyümemesi için Dişli’nin konuşmasına izin vermediği öğrenildi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da ByLock’la ilgili sorular karşısında, bu sistemin yanlışlıkla yüklenmesinin söz konusu olmadığını anlattı. Yıldırım ise kapalı bölümde, “Bir GSM operatörü IP’leri üzerinde oynandığını ve ByLock kullanmıyorsa bile kullanmış gibi görüldüğünü tespit ettik. Ancak bu da on binde bir. Tespit edildi. Düzeltilecek” dedi.

‘2004’te sadece bir cemaatti!’

Başbakan Binali Yıldırım, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün 2004 yılındaki MGK kararına atıf yaptı ve FETÖ konusunda hükümeti uyardıkları yönündeki açıklamasına tepki göstererek, cemaatin o zaman bir terör örgütü olmadığını söyledi. HDP’nin sabırları taşma noktasına getirdiğini kaydeden Yıldırım, “Yargı ne yapacağını biliyor, gerekli adımları atıyor” dedi. Yıldırım, AKP içinde ByLock kullanan bakan ya da milletvekili olmadığını söyledi.

Başbakan Binali Yıldırım, partisinin Afyon kampının kapanış konuşmasında özetle şu görüşleri dile getirdi:

FETÖ AKP döneminde palazlanmadı: Fethullahçı terör örgütü AK Parti döneminde doğmamıştır, palazlanmamıştır. Bu terör örgütü sanki AK Parti döneminde kurulmuş, güçlenmiş gibi gösterme gayreti içinde olanlar var. Bunlar kendi kusurlarını, kendi yanlışlarını örtmenin telaşı içindeler. Bu kanlı örgütün geçmişi 1960’lı yıllara kadar gider ve 12 Eylül darbesinden sonra palazlanmaya başlamıştır. 80-90’larda büyümüştür, devletin bürokrasisine, ordusuna nüfuz etmeye başlamıştır. 1980’den 2013’e kadar bu eli kanlı örgüte sadece Türkiye’de iki başbakan karşı çıkmış, açıkça mücadele etmiştir. Biri Necmettin Erbakan, biri de Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Özkök’e yanıt: Bir eski Genelkurmay Başkanı, (Hilmi Özkök) ‘Biz 2004’te uyardık’ diyor. Karara bakıyoruz. Nur cemaati ve Hizmet Hareketi izlenmelidir. Ne zamandan beri cemaatler terör örgütü oldu. Bizim için kırmızı çizgi terör faaliyetinin başladığı gündür, o da 17 Aralık’tır. Durup dururken cemaatlerin üzerine gidip ‘siz bir şeyler yapıyorsunuz biz anlamıyoruz ama ne olur ne olmaz sizlerin defterini dürelim’ mi diyecektik, demokrasilerde böyle şey olmaz. Hiç kimse silahı eline almadıkça teröre bulaşmadıkça, insanları öldürmedikçe terör örgütü muamelesi göremez. Bu örgüt, ilk defa devletle bilek güreşine 17 Aralık’la başlamıştır.

Anayasayı tamamladık: Hem yeni anayasa hem de başkanlık sistemiyle ilgili çalışmalarımızı tamamladık. Hem Meclis’te hem kamuoyu nezdinde yeterince tartıştık, görüştük, gerekli istişareleri yaptık. Bundan sonra yapacağımız iş teklifimizi Meclis’e getirmektir.

HDP sabrımızı taşırıyor: Çözüm mözüm yok, çözüm milletledir. Bu terör ortadan kalkıncaya, terör örgütü devlet ile yöre halkının arasından defolup gidinceye kadar konuşacak hiçbir şeyimiz yok. Siyaset yapacaklarsa, terörle bağlarını mutlaka kesmeleri gerekiyor. Aksi halde seçmenden aldıkları oyu ve iradeyi terör örgütüne teslim etmiş olurlar. Bunun da kabul edilecek bir yanı yoktur. Meclis dokunulmazlıkları kaldırdı, ondan sonra görev artık yargınındır. Gereğini yapacaktır, milletimiz rahat olsun.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr