CHP MYK’nin ardından CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, referandum sonuçları ve YSK kararları için AİHM’ye gidileceğini açıklarken, basına kapalı toplantıda AYM’nin bu konuda kararlarının olduğu, reddedileceğini bilerek gitmenin vakit kaybı olacağı görüşü öne çıkararak, AYM’ye gitmeme kararı alındı. AİHM’ye başvuru 1 hafta - 10 gün içinde yapılacak. CHP MYK, CHP lideri Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantıda referandumun ardından yaşanan süreç, YSK ve Danıştay kararları ile AYM ve AİHM’ye başvuru konuları masaya yatırıldı. Kurmaylar, bu süreçte sahadan edindikleri bilgileri Kılıçdaroğlu ile paylaştı. Edinilen bilgiye göre; dünyaya örnek olacak özgürlükçü ve demokratik bir parti programı ile tüzük kurultayının yapılması, PM’de dile getirilen olağanüstü kurultay yerine, il ve ilçe kongreleriyle birlikte 2018 Ocak’ta yapılacak olağan kurultay sürecinin başlatılması kararı alındı. Tüzük ve parti programı kurultaylarının olağan kurultay öncesi yapılması planlanıyor.

Bile bile gitmek vakit kaybı

Referandumu AİHM ve AYM’ye taşıma konularının konuşulduğu toplantının ardından Böke, AİHM’ye başvuracaklarını açıklarken, kapalı toplantıda AYM’ye başvuru yapılmaması kararı alındı. 2015’te AYM’nin aldığı bu yönde kararlar aldığı ve “YSK kararlarında bireysel başvuru olmaz” dediğinin anımsatıldığı toplantıda, yapılacak bir başvurunun “reddedileceğini bile bile gitmek” olacağı kaydedildi. AYM’nin bu konudaki içtihatlarının yerleştiği, bu nedenle de iç hukuk yollarının zaten tüketildiği vurgulandı. Asıl konu olarak “AİHM inceleyecek mi” sorusunun dile getirildiği toplantıda, bugüne kadarki kararlarında yasama meclisi çerçevesinde inceleme yaptığı ve çeşitli kararlara bunu genişlettiği vurgulandı. En son kararlarından birinde AİHM’nin “referandumla ilgili esaslı değişiklikler olursa yerleşik içtihatını değiştirebileceği” yönünde işaret verdiğinin belirtiliği toplantıda, İngiltere ile ilgili, “Bugüne kadar referandum incelemedik ama ciddi sebepler çıkarsa inceleyebiliriz” dediğinin altı çizildi.

‘Yasama meclisinizi etkiliyor’

Bu kapsamda kurmayların, “Bu çerçevede burada önemli olan bu referandumun da yasama meclisini etkileyen bir referandum olduğunu ortaya koyarak kabul ettirmemiz. Bu tabloda, özellikle AİHM’nin ek protokol üçüncü maddesi çerçevesinde serbest seçim hakkını ihlal edildiğini düşünüyoruz. YSK tam da bu kararı alırken o maddeye, ek protokole atıf yapıyor. YSK, bizim dayanacağımız maddeye dayanarak o maddeyi bir anlamda kötüye kullanarak böyle bir sonucu yarattı. Bu çerçevede de elimizin güçlü olduğunu düşünüyoruz” dediği öğrenildi. Referanduma sunulan anayasa değişikliğinin yasama meclisinin yetkilerini ortadan kaldırdığı, kararname çıkarma yetkisi vererek cumhurbaşkanına yasama organı gibi hareket etme imkânı tanıdığının belirtildiği toplantıda, bu konularla ilgili ciddi çalışmaların başlaması kararı alındı. CHP, hem içtihat hem de hukuk araştırılmaları yaparak, gerek tüzel gerekse bireysel olarak her iki şekilde de başvuru yapmayı planlıyor.

Dilekçede ne olacak?

AİHM’ye verilecek dilekçede, referandumun OHAL şartlarında yapılması, adaletsiz bir kampanyanın yürütülmesi, mühürsüz bir seçimin uygulanması, seçim güvenliği, propaganda hakkının ortadan kaldırılması, YSK’nin aynı gün aldığı farklı kararlarla sayıma müdahale etmesi, gizli sayım ilkesinin uygulanması, AGİT, Venedik Komisyonu ve AKPM tespitleri yer alacak. Kılıçdaroğlu’nun toplantıda AKPM’nin Türkiye kararını da değerlendirerek “Üzüntü ile karşıladım. Türkiye’nin itibarı büyük ölçüde iktidar tarafından ayaklar altına alınıyor. Sonucunu tüm Türkiye’nin çekmesi gibi bir sonuçla karşılaşıyoruz. Her zamanki gibi AB’den yana tavrımızı sürdüreceğiz” dedi.

'Faturayı tüm Türkiye ödüyor'

Böke, MYK’nin ardından basın toplantısı yaptı. AKPM kararının sorumlusunun AKP olmasına karşın 80 milyonu etkilediğini, kararla Türkiye’ye “Siz bir Avrupa Konseyi üyesi olma konumunu kaybettiniz. Attığınız her adım izlenecek” denildiğini söyledi. Kararla Türkiye’nin 13 yıl geriye götürüldüğünü belirten Böke, “Bunun hesabı derhal verilmelidir” dedi. İnsan hakları vurgusu yapan Böke, gazetemiz yazar, çizer ve yöneticileri ile bir siyasi partinin lider ve milletvekilerinin uzun süredir hapiste olduğunu belirterek, “Tutuklu milletvekillerine derhal ‘Balbay’ kararı uygulanmalıdır. Tutukluluklarına son verilmelidir” diye konuştu.

1 milyon 200 bin ‘mühürsüz evet’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), 16 Nisan referandumunda geçerli saydığı ve tartışmalara neden olan mühürsüz oyların ‘Evet’, ‘Hayır’ oranını açıkladı. Aksünger 1,5 milyon olduğunu belirttiği mühürsüz oyların 300 bin kadarının ‘Hayır’, geri kalanların ‘Evet’ olduğunu söyledi. Aksünger bu dağılıma sandık sandık gelen şikayetlerin incelenmesi sonucunda ulaştıklarını belirtti. Aksünger, YSK’nin açıklamasından sonra bu oy pusulalarının da mühürlenerek ‘delillerin ortadan kaldırıldığını’ söyledi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr