Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kızılay’daki bombalı saldırının ardından, “Terör ve terörist tanımını yeniden yaparak Ceza Kanunu’na almalıyız. Bu mesele basın özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü meselesi değildir’ demesi tartışma yarattı. Erdoğan’ın sözleri 1990’lı yılların “terör tanımı ve yaptırımları”nı işaret ediyor. AKP yöneticileri ise terör tanımının yeniden yapılması konusunda şu anda bir çalışma olmadığını belirtirken, “İhtiyaç duyulursa Adalet Bakanlığı çalışma yapar” dedi.

Erdoğan’ın açıklamasında saydığı kriterler 1991 yılında çıkarılan TMY’nin ilk hükümlerini anımsatıyor. Yasanın ilk halinde “terör örgütleri” başlıklı 7. maddesi, “Örgüt mensuplarına yardım edenlere ve örgütle ilgili propaganda yapanlara fiilleri başka bir suç oluştursa bile ayrıca 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve ağır para cezası” verilmesi; yardımın dernek, vakıf, siyasi parti, işçi ve meslek kuruluşlarına ait bina, lokal, büro ve eklentilerinde ya da öğretim kurumları ve yurtlarında yapılması durumunda 2 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilmesi hükmü yer alıyordu.

Aynı maddede ayrıca, teröre destek oldukları belirlenen dernek, vakıf, sendika ve benzeri kurumların faaliyetlerinin durdurulması, mahkemece kapatılmaları, kapatılan bu kuruluşların mal varlıklarına el konulmasına karar verilebileceği düzenleniyordu. Örgütle ilgili propaganda suçunun basın yoluyla işlenmesi halinde ise ilgili basın organına ve sahibine aylık ortalama satış miktarının yüzde 90’ına kadar para cezası, sorumlu müdürlere 2 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyordu.

AKP değiştirdi

AKP, 2003, 2006 ve 2013 yılında yasada bir dizi değişiklik yaptı. 2003 yılında, yasanın “terör tanımı”, “cebir ve şiddet” kriteri getirilerek daraltıldı. 2006 yılında yasanın “terör örgütleri” başlıklı 7. maddesinde yapılan değişiklikle “terör örgütünün propagandasını yapan kişi 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca basın ve yayın organlarının suçun işlenişine iştirak etmemiş olan sahipleri ve yayın sorumluları hakkında da bin günden on bin güne kadar adli para cezası uygulanır” hükmü getirilirken terör örgütlerine yardım ettiği belirlenen vakıf, dernek ve sendikaların faaliyetlerinin durdurulması ve kapatılması hükmü kaldırıldı.

İfade özgürlüğü

AKP’nin, 2013 yılında “İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa”yla söz konusu 7. maddede yine değişiklik yaptı. Terör örgütünün propagandasını yapma suçuna “cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde” kriteri getirilirken suçun basın yayın yoluyla işlenmesi durumunda verilecek ceza ile diğer hükümleri korundu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr