EKONOMİ SERVİSİ

Hükümetin Meclis Komisyonu'na gönderdiği Türkiye Varlık Fonu kurulmasına ilişkin tasarı kamuoyunda tartışılmaya devam ediliyor. Hükümet, kurulacak olan fonun Türkiye'nin refahına katkı sağlayacağını ve finansal şoklara karşı kullanılacağını söylerken, Fon'a karşı çıkanlar ise Türkiye'nin yeterli kaynağı olmadığı ve fonun çalışanların sırtından besleneceği görüşünü savunuyor.

Nedir, ne işe yarar?
Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na göre, Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu fonların kurulması ve yönetimi olan, profesyonel yönetim ilkelerine göre yönetilen, özel hukuk hükümlerine tabi Türkiye Varlık Yönetimi Anonim Şirketi kurulacak. Fonun en önemli kaynaklarını özelleştirme gelirleri, işsizlik sigortası ve 1 Ocak 2017'de yürürlüğe girmesi beklenen zorunlu bireysel emeklilik sisteminde biriken para oluşturuyor. Şirket ve fonun finansal tabloları ise Sayıştay Yasası’na tabi olmayıp 'bağımsız' denetçi tarafından denetlenecek. Şirket ile fon gelir ve kurumlar vergisinden muaf olacak. Fonla birlikte reel sektör yatırımlarına, stratejik sektör, şirket ve projelerine ve hükümetin 'mega' kamu projelerine kaynak sağlanacak.

Hükümet: Büyüme hızlanacak
Fonun oluşturulmasını 'hayati' olarak gören Hükümet, oluşturulacak fonla Türkiye ekonomisinin ayakları üzerine basacağını düşünüyor. Fonun küresel finansal saldırılar ve operasyonlara karşı Türkiye'yi korumak için kullanılacağını savunan Hükümet, ayrıca fon kullanılarak yapılan yatırımların Türkiye ekonomisinin büyümesine önümüzdeki 10 yılda yıllık yüzde 1,5'lik ek katkı yapacağı görüşünde. Ayrıca fona karşı çıkanlar hükümet tarafından Türkiye ekonomisinin gelişmesini istemeyen çevreler olarak lanse ediliyor.

Emekçinin parası yandaşa gidecek
Fona karşı çıkanlar ise oluşturulacak olan fonun yükünü emekçilerin sırtlanacağını düşünüyor. İşsizlik Sigortası'nda biriken 100 milyar TL'yi aşan miktarın sadece yüzde 3'ünün işsizlere aktarılması da eleştirilerek kaynağın işsizliği önlemede kullanılması görüşü paylaşılıyor. Fona önemli kaynak olarak belirtilen özelleştirme gelirlerinin de 'birçok kamu kurumunun zaten özelleştirildiği' belirtilerek yeterli olmadığı vurgulanıyor.
Fonla birlikte yapılacak büyük kamu yatırımlarının şeffaflığı konusunda kamuoyunda oluşan tepkiler de henüz giderilmiş değil. Hükümete yakın iş çevrelerinin devletin büyük ihalelerini kazanıp fonun yandaş zenginlere aktarılacağı görüşü de güçlü şekilde destek buluyor.


Varlık Fonu'nun bulunduğu ülkelerin ekonomik durumları da yine fona karşı çıkanların önemli itiraz noktasını oluşturuyor. Fona sahip olan ülkelerin ya ciddi enerji kaynakları bulunuyor ya da tasarruf fazlaları bulunuyor. Türkiye'de ise borç içindeki hane halkının tasarruf oranı ise yalnızca yüzde 15'e ulaşabiliyor.

Zoraki tasarruf neye yarar?
Hükümetin geliri halihazırda düşük olan ücretli kesimden tasarruf adı altında yapacağı zoraki kesintilerin tüketimi daha da azaltacağı da hesap edildiğinde yapılacak olan 'mega' inşaat projelerinin ekonomik büyümeye ciddi katkı yapması oldukça zor gözüküyor. Emekçilerin sırtından biriktirilecek olan Varlık Fonu'nun aktarımının hükümet yanlısı çevrelere hangi yollarla gerçekleşeceği konusu önümüzdeki dönemin yoğun tartışma konusu olmaya devam edecek.

***

‘Zorunlu BES insafsızlıktır’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba,”AKP iktidarının TBMM’ye güncelleyerek tekrar getirdiği, tüm çalışanları zorunlu olarak Bireysel Emeklilik Sistemi’ne katma çabası zamansız, izansız ve insafsız bir çaba” değerlendirmesinde bulunarak OHAL ilanı olduğu bir dönemde böylesi bir düzenlemenin sırası olmadığını söyledi. CHP bünyesinde kurulan Emek Büroları toplantısında sendika yöneticileri ile bir araya gelen Ağbaba, buradaki konuşmasında asgari ücretle yaşam savaşı veren insanlar için 50 liranın dahi yaşamla bağı sağlayan büyük bir miktar olduğuna işaret ederek, zorunlu BES’in arkasında neoliberal politikalar olduğunu, amacın işçilerin, memurların ve tüm emekçilerin yıllar süren büyük mücadeleler sonucu elde ettiği hakların budanması olduğunu söyledi. Hükümetin tasarısıyla BES adı altında tasarruf amaçlı her çalışandan yüzde 3’lük kesinti yapılması öngörülüyor.

Kaynak: Birgun.net