Türkiye'de laiklik tartışmaları devam ederken, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan 'Uluslararası Din Özgürlüğü Raporu'nda, Türkiye'ye sınıfta kaldı. "Devlet din üzerinde nüfuz edici bir kontrole sahip" denilen raporda, Türkiye'deki Sünni Müslümanlar dahil olmak üzere cemaatlerin din adamı yetiştirme ve dini eğitim sunma haklarında devletin denetimine tabii olduğu ifade edildi.

Her yıl yayınlanan raporun hazırlanması sürecinde, azınlık mülklerinin iadesi ve kamusal azınlık dini törenleriyle ilgili olumlu bazı gelişmeler de olduğu belirtilirken, ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu'nun, devam eden din özgürlüğü kısıtlamalarını baz alarak Türkiye'yi 2016'da yeniden ikinci seviyeye koyduğu vurgulandı.

Din özgürlüğünü kısıtlıyor

Raporda yedi sayfa ayrılan Türkiye bölümünde, şu tespite yer verildi; "Türk anayasası, din işlerinin kamu yaşamına ve devlet işlerine karıştırılmamasını zorunlu kılan Fransız mutlak sekülerizm modeli laikliğe dayanıyor. Sünni Müslüman çoğunluk da dahil olmak üzere hiçbir dini cemaat, tam yasal statüye sahip değildir ve tüm cemaatler, kendi ibadethanelerine sahip olma ve koruma, din adamı yetiştirme ve dini eğitim sunma haklarını kısıtlayan devlet denetimlerine tabi. Devlet ilk ve ortaokullarındaki zorunlu din eğitimi dersleri, Antisemitizm, Türkiye'deki azınlık Protestan cemaatlere yönelik tehditler kaygı uyandıran konular arasındadır."

AKP'nin anayasayı değiştirme girişimlerini hatırlatan rapor, "Türkiye'deki genel demokrasi ve insan hakları manzarası son birkaç yıldır gerileme gösteriyor. Hükümet sosyal medya üzerindeki kısıtlamaları artırmakta ve hükümeti ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştiren gazetecilere, bireylere veya gruplara müsamaha göstermiyor" dedi.

Devletin din üzerinde nüfuz edici bir kontrole sahip olduğunu belirten Dışişleri Bakanlığı, "Devletin bütün dini cemaatlerin tam yasal statülerini reddettiğini görüyoruz. Bu durum, tüm dini grupların din özgürlüğünü kısıtlıyor ve özellikle en küçük azınlık inançlarına zarar veriyor" ifadelerini kullandı.

Öneriler de sıralandı

Raporda, Türkiye'ye önerile ise şöyle sıralandı; "Cemevlerini resmi ibadethaneler olarak tanımak. Öğrencilerin, ebeveynlerinin dini veya felsefi inançlarını ifşa etmek zorunda kalmadan din derslerinden muaf tutulabileceği bir sistem inşa etmek. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına uymak. Koşulsuz olarak, Heybeliada Rum Ortodoks Ruhban Okulu'nun yeniden açılacağına ilişkin devlet elinden verilen sözleri tutmak ve diğer dini toplulukların kendi ruhban okullarını açmalarına izin vermek. Dini topluluklara liderlerini kendi iç tüzükleri ve inançları gereğince seçmelerine ve atamalarına izin vermek. Hükümet yetkililerinin dini topluluklara ilişkin aşağılayıcı ifadelerde bulunmasını alenen kınamak."

***

Laiklik için eylem yapacaklar

İzmir’de KESK, DİSK, TMMOB ve TTB, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, laikliğin Anayasadan çıkarılması ve dindar bir Anayasa yapılması açıklamasına karşı bu akşam ‘Laiklik için insan zinciri’ eylemi düzenliyor. Laiklik tartışmalarına dair DİSK Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Genel Başkanımız Kani Beko da, “Laiklik işçi sınıfının davasıdır! Savunacağız” dedi.

Kaynak: Birgun.net