New York’ta tutuklu bulunan Rıza Sarraf’ın Avukatı Benjamin Brafman, mahkemeye ek bir dilekçe sunarak, New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara’nın Sarraf’la ilgili iddialarına yanıt verdi. Dilekçede Sarraf’ın 8’inci sınıf karnesi ve 19 Mart’ta Miami’de tutuklandığı sırada yapılan ilk sorgusunda el yazısıyla beyan ettiği mal varlığı da bulunuyor. Brafman’ın mahkemeye sunduğu 25 sayfalık dosyada, Başsavcı Bharara’nın “Sanığın kaçma riski vardır” iddialarına yeterli kanıtın sunulamadığı, sunulan kanıtların gerçekleri yansıtmadığı ileri sürülüyor.

Mal varlığını kağıda karalamış
Sarraf’ın ilk sorgusunun yasalara aykırı şekilde yapıldığını savunan Av.Brafman’ın kaleme aldığı dilekçede Sarraf’ın tutuklanışı ve ilk sorgusuyla ilgili şu iddialara yer veriliyor: Sarraf, Miami Uluslararası Havaalanı’nda tutuklandığında FBI ajanları onu ayrı bir odaya götürdü ve video kaydı yaparak sorguya aldı. Bir Türk tercüman eşliğinde Sarraf’a farklı konularda sorular soruldu, Sarraf avukat talep ettiğinde, sorgunun durması gerekiyordu ancak devam etti ve video kapatıldıktan sonra sorgulama devam etti. Malvarlığıyla ilgili sorular soruldu, Sarraf hafızasından bu soruya yanıt verirken, bir kağıda, mal varlığını listeledi.

Dosyada söz konusu liste de kanıt olarak yer alıyor. Malvarlığı listesi şöyle: Kanlıca’da bir ev, Metroport’ta bir ofis, Mobilya fabrikası, Kapalı Çarşı’da bir dükkan, Beylükdüzü’nde bir küçük daire, Türkiye’de babasının evi, Tahran’da Babasından kalan bir ev. Sarraf’ın aynı listenin altına ayrıca Halk Bank, Garanti Bankası, Deniz Bank yazdığı da görülüyor. Aynı kağıtta Sarraf’ın el yazısıyla, 17 Aralık fezlekesindeki telefon görüşmelerinden birini yaptığı (Ahad) Khabbaz Tamimi ismi dikkat çekiyor.

Karne Bharara’nın dosyasına girdi
Av.Brafman’ın sunduğu dosyadan, Savcılığın 3 Haziran’da Sarraf’ın İngilizce bildiğine dair sunduğu kanıtların arasında Sarraf’ın 8’inci sınıf karnesinin de olduğu anlaşılıyor. Bharara’nın dosyasında, karnedeki notlar gizli tutulmuş. Av. Brafman bu kanıtı notları açık şekilde kendi dosyasına eklemiş ve Sarraf’ın İngilizce eğitimi gördüğünü kabul etmiş, ancak İngilizce notlarının ortalamanın altında olduğuna dikkat çekmiş.

Notlar dökülüyor!
Sarraf’ın orta öğrenimini gördüğü Gürsoy Özel Okulu Müdürü Tayyip Saygılı imzalı karneye göre, İngilizce yıl sonu not ortalaması 3. İstanbul Sekizinci Noterliği tarafından onaylanmış 1998 tarihli ve Reza Zarrab ismine düzenlenmiş karnede, Türkçe, Matematik, Fen Bilgisi, Seçmeli Almanca derslerinin yıl sonu ortalaması 2. Sekizinci sınıfı kurul kararı ile geçtiği görülen Sarraf’ın İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin ise her iki dönem de 1 olduğu görülüyor.

Dosyada Sarraf’ın İlköğretim diploması ve 2001’de Açıköğretim lisesinde okuduğuna dair belge de bulunuyor.

***

Halkbank da Bharara’nın dosyasında
Başsavcı Bharara’nın dosyasında, Sarraf’ın İngilizce ve Farsça bildiğine dair kanıtlar arasında, Pensilvanya eyaletinde yer alan Carnegie Mellon Üniversitesi’nden aldığı e-ticaret kursuna ilişkin bir sertifika ile İngilizce ve Farsça yaptığı yazışmalar da bulunuyor. Bharara’nın Mahkeme’ye sunduğu dosyada bulunan deliller arasında, bir önceki dosyada Sarraf’ın rüşvet ağı içinde anılan Süleyman Aslan’ın eski müdürü olduğu Halkbank ile Çin’deki Ping An Bank arasındaki para transferine ilişkin bir yönerge de yer alıyor. Sarraf’ın yaptığı bir vize başvurusunda ise beş dil bildiğini beyan ettiği de deliller arasında.

*****

“Sadece Acun ve ben varız”

New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara’nin Mahkeme’ye 3 Haziran’da sunduğu ek dosyalarda, Sarraf’ın WhatsApp konuşmaları da yer alıyor.

Toplam 146 sayfalık İngilizce konuşmalar, 1 Kasım 2015’ten 19 Mart 2016 saat 8.50’ye kadar, belgede adı “Adem Turkey” olarak belirtilen bir telefon kullanıcısı ile Rıza Sarraf arasında geçiyor. Başsavcı Bharara, dilekçesinde bu belgeden bahsederken, Sarraf’ın İngilizce konuşabildiğine ve konuşmalarda geçen özel jetini, Royal Holding logosu koyup koymamak üzerine düşündüğü denizaltısını ve konuşmalarda gözler önüne serilen büyük servetini ilk ifadesinde beyan etmediğine dikkat çekiyor.

Konuşmalarda “Adem Turkey” isimli kullanıcının Sarraf’a yakın çalışan bir kişi olduğu ve sadece şirketi yada şirketleriyle değil özel işleriyle de ilgilendiği görülüyor. Adem Turkey bir mesajında Sarraf’a, “alt katta, ofiste çalışıyorum, geldiğinde ve uygun olduğunda mesaj at” diyor. 2015 yılının Kasım ayında Sarraf ve Adem Turkey arasında geçen mesajlaşmada, Sarraf’ın teknesini sokacağı binlerce euroluk bakımdan ve gideceği lüks tatilden bahsediliyor.

Adem Turkey’in bu tatilde kiralanacak arabaların sayısına karar vermek için, kaç kişinin orada bulunacağına dair sorusunu ise Sarraf, 23 Kasım 2015’te “Sadece Acun ve ben varız” şeklinde yanıtlıyor. Daha sonraki yazışmalarda da Sarraf’ın tekneli, denizaltılı, helikopterli lüks tatiline Acun’un da eşlik edeceği anlaşılıyor.

Acun ismi konuşmalarda birkaç kere daha geçiyor. 25 Kasım’da ise Adem Turkey, “Kişisel olarak Pazar günü (sürüş pistinde) sürüş deneyimi için çok erken kalkmanız gerekecek (uzun bir gecenin ardından) ve Acun’un bunu yapacağından emin değilim” diyor. Yine Adem Turkey, 30 Kasım’da ise “Jetin kaç kişilik dostum” diye soruyor ve devam ediyor: “Acun personelini geri getirebilir miyiz diye soruyor. 9 değil mi?”

Adem Turkey ve Sarraf’ın konuşmalarından ayrıca Sarraf’ın daha sonraki bir tarihte İsveç’ten bir aracı kurum vesilesiyle 750 milyon euroluk bir gemi aldığı da anlaşılıyor.

Konuşmalarda, alınacak başka gemiler, sualtı ekipmanları hatta karavanlardan bahsediliyor.

Habersiz gitmiş!

Dosyada ortaya çıkan ilginç bir detay ise Sarraf’ın tutuklanmadan hemen önce yaptığı konuşmalar. Sarraf ve Adem Turkey, uçağın kalkacağı 19 Mart günü, WhatsApp aracılığıyla Sarraf’ın Miami’de kullanabileceği su altı dalış ekipmanlarını gözden geçiriyor.

Konuşmalardan Sarraf ve Ailesinin Miami’de yapacağı tatili detaylarıyla planladığı görülen “Adem Turkey” isimli kullanıcının da o gün Miami’ye gideceği anlaşılıyor.

Sarraf uçağa binmeden, Miami’de kendisi için kiralanan arabaların şoförlü olup olmadığını soruyor. Adem Turkey, Miami’ye vardığında, dalış ekipmanları için kendisinin de araba kiralayacağını ve Sarraf ailesine yakın bir otelden yer ayırtacağını belirtiyor. Sarraf, Adem Turkey’e kendi kalacakları otelde kalmasının daha iyi olacağını söylüyor, ancak Adem Turkey bu oteli pahalı buluyor.

“Havalı ve zengin” bir yer

Yazışmalarda, Sarraf ve ailesinin Miami tatilinin nasıl şekillendiği de görülüyor. ABD’de en iyi dalışın nerede yapılacağını soran Sarraf’a Adem Turkey’in Florida yanıtını veriyor.

Sarraf, bir eyalet olan Florida ile bu eyalette bir kent olan Miami’nin arasında ne kadar mesafe olduğunu soruyor. Adem Turkey, Florida’nın Miami’yi kapsayan bir eyalet olduğu anlatıyor ve bölgeyle ilgili detaylı bilgi veriyor.

İkilinin 14 Mart 2016 tarihinde yaptığı konuşmada Adem Turkey, Sarraf’a, “Ailen için bir gezi planlıyordum. Ben olsam birkaç gün Miami’de kalırdım, birkaç gün Keys’de (Key West), zamanın geri kalanını Orlando’da Disney, Busch Gardens, Universal Studios (en sevdiğim), Epcot, NASA ve bunlar gibi macera parklarında geçirirdim. Ayrıca Orlando’da alışveriş için büyük AVM’ler var” diyor.

Adem Turkey, “patron” diye seslendiği Sarraf’a Miami’yi “en iyi restaurantlar, gece klüpleri, barlar ve sahilerle, herkesin havalı arabalarda olduğu, havalı zengin” bir yer olarak tanıtıyor.

Sarraf için çalışmaktan korkmuş

Yazışmalardan Sarraf’ın kızına İngilizce dersi vermesi için görüşüldüğü anlaşılan bir kişinin Sarraf’a dair İngiliz basınında çıkan haberler nedeni ile bu aile için çalışmaktan çekindiği anlaşılıyor. Adem Turkey, şöyle yazıyor: “…Bütün bunları daha fazla para almak için söylediği izlenimini edindim ve maaşın mesele olmadığını, kızının eğitimi için daha da yüksek rakamlara çıkmaya hazır olduğunu söyledim. İngiliz basınında bazı kötü şeyler okuduğunu söyledi (İran’daki o adamı (Babek Zencani) idam edecekler, ismin BBC’nin sitesinde belirip duruyor) tekrar senin hiçbir bağlantın olmadığını ve bütün suçlamalardan beraat ettiğini söyledim. Medyanın seni çok kötü resmettiğini ve harika bir adam olduğunu.”

Başsavcı Bharara’nın dosyasına gizli tutulan telefon numaralarının ve özel bilgilerin Sarraf’ın Avukatı Brafman’ın dosyasında gizlenme ihtiyacı duyulmamış olması dikkat çekiyor.

Kaynak: Birgun.net