ZEYNEP YÜNCÜLER

Suriçi’nde Dört Ayaklı Minare’nin önünde öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesinin üzerinden 3 ay geçmesine rağmen fail hala ortaya çıkarılamadı, cinayet aydınlatılamadı. Cinayeti aydınlatmak için çalışmalarını sürdüren komisyon, olay günü çekim yapan Foto Film Şubesi’nde görevli polise ait kamera görüntülerinde 13 saniyenin ve sokak üzerinde bulunan PTT şubesine ait bir kamerada ise 17 dakikalık “kesinti” olduğunu belirledi.

Elçi Ailesi’nin avukatları, bu kayıtlara dışarıdan müdahale edilmiş olabileceğinden kuşkulandıkları belirterek bugün Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak görüntülere herhangi bir müdahalenin yapılıp yapılmadığını belirlenmesi için, görüntülerin ve kayıt cihazlarının TÜBİTAK’a veya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesini istedi.

Görüntüleri TÜBİTAK incelesin
Elçi cinayetini araştıran komisyon üyesi avuklatlar tarafından Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na verilen dilekçede, Yenikapı Sokak’ta yer alan PTT şubesine ait beş numaralı kamera kayıtlarında, saat 11.34 ile 11.51 arasında 17 dakikalık kesintinin bulunduğu ifade edildi. Emniyet’ten savcılığa teslim edilen bu kayıtlar ile 15 numaralı güvenlik kamerasına ilişkin görüntüler karşılaştırmalı incelendiğinde, YDGH üyesi Uğur Yakışır ve Mahsum Gürkan’ın sokaktan geçişini gösteren anların yer almadığı belirtildi. İki kamera kaydının zamansal karşılaştırılması halinde görüntü farklılığı hissinin oluştuğu anlatıldı. Bu nedenle “görüntü kayıtlarına dışarıdan bir müdahalede bulunulduğu” kuşkusunun doğduğu vurgulandı. Dolasıyla PTT kamera kayıtlarının cihazıyla birlikte TÜBİTAK’a ya da ATK’ya gönderilerek, “ekleme / çıkarma / kesme veya montaj” gibi bir işlem yapılıp yapılmadığının belirlenmesi istendi. Aynı şekilde, Foto Film Şubesi görevlisi tarafından çekilen kayıtlarda 13 saniyelik bir kaybın bulunduğu vurgulandı. “00417” numaralı video dosyasının son karesinde, yaşlı bir adamın Elçi’nin yanından ayrıldığı sırada görüntünün aniden kesildiği kaydedildi. Devamı niteliğindeki “000418” numaralı dosyanın ilk karesinde ise iki militanın sokağa doğru koşarken görüldüğü vurgulandı.

Polisin ifadesi inandırıcı değil
Kaydı yapan polisin ifadesinde, “Yere çökme sırasında çekimden çıktım” dediği belirtilerek, şöyle denildi: “Ancak olay yerinde bulunan ve çekim yapan İstihbarat Şubesi personeli de dahil onlarca haber ajansı personelinin kesintisiz çekim yaptığı görülmektedir. Diğer görüntülerin incelenmesinde polisin iddia ettiği bir durumun görülmediği, kayıp zamanın yaklaşık 13 saniye olduğu tespit edilmiştir. Bu kesintinin fail ya da maktulün hareket anlatısını kapsadığı değerlendirilmekle, bu haliyle görüntü kayıtlarında dışarıdan müdahale edilmiş olabileceği kuşkusu ortaya çıkmaktadır.”



Sarsılma da yok, kalkma belirtisi de
Kayıp görüntülerle ilgili BirGün’e bilgi veren komisyon üyeleri, polisin ifadesini inandırıcı bulmadıklarını belirterek, “Görüntülerde ne bir sarsılma, ne kamera yönünde bir değişme, ne de düşme ve kalkma izlenimi uyandıran belirtiler var. Görüntü bir anda net bir şekilde kesiliyor ve daha sonra net bir şekilde yeniden kayda başlıyor” diye konuştu.

Kayıp olan kısmı aktaran komisyon üyeleri: “Görüntülerin kesildiği an, Tahir Elçi’nin yaşlı bir adam ile konuştuğu ana denk geliyor. Konuşma sonrası yaşlı adam oradan ayrılıyor ve kamera bir süre yaşlı adamı takip ediyor. Görüntü burada bitiyor. Bu görüntüler 407 No’lu dosyanın son karesinde yer alıyor. Devamı olan 408 No’lu dosyanın ilk karesi ise ikinci militanın Dört Ayaklı Minare’yi geçtikten sonraki kısımda başlıyor. Yaşlı adam ile ikinci militan arasında geçen süre yok. Bu da 13 saniyeye denk geliyor” diye kaydetti.

Kayıp görüntülerin önemi
Komisyon üyeleri 13 saniyelik görüntünün önemini ise şu sözlerle anlattı, “İkinci militanın koşuşunun hemen sonrasını görebiliyorsa kamera, Tahir Elçi’nin hareketini de görebilir, çıkışını da görebilir, çıkışı görüyorsa eğer bu kayıt ölüm anını tespit edebilir.” Ellerindeki görüntülerin ham görüntüler olmadığını, hard diske kayıt edilmiş görüntüler olduğunu söyleyen komisyon üyeleri, savcılığa dilekçe vererek, polisin ifade ettiği gibi düşme sonucu kameranın kayıttan çıkması nedeniyle mi yoksa emniyette kesilmiş olması sonucu mu 13 saniyenin kayıp olduğunun araştırılmasını istedi.

Dilekçede, bu görüntülerin aynı amaçla TÜBİTAK veya ATK’ya gönderilmesi istendi.

Kaynak: Birgun.net