SERBAY MANSUROĞLU [email protected] @serbaymansur

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Profesörü Tomris Türmen… Şimdi gecesini gündüzüne katarak çocukları korumak için çalışıyor. Ankara’da Bilkent Üniversitesi yerleşkesinde bulunan Uluslararası Çocuk Merkezi’nin başkanlığını yapıyor. Son dönemde Türkiye’de artan çocuğa yönelik cinsel istismar haberlerinden herkes gibi o da rahatsız. Uluslararası Çocuk Merkezi’nin ofisine çocuk alanında çalışan bir grup gazeteciyi davet ediyor. BirGün olarak biz de oradayız. Çalışmalarını anlatıyor Tomris Türmen; istismara uğrayan çocuklardan, sınır illerinde sokaklarda yaşayan çocuklara, çocuk yaşta yaşı büyütülerek evlendirilen çocuklardan, korkunç şekilde alım satımı yapılan çocuklara kadar birçok konuya dikkat çekiyor toplantıda. Uluslararası Çocuk Merkezi 10 kişilik bir ekipten oluşuyor. Sınırlı sayıda insan fakat çok sayıda çocuklarla ilgili çalışma yapılıyor.

İstismar için yurtdışını seçenler var
Dünyada çocuklarla ilgili gelişmeler de takip ediliyor. Uluslararası Çocuk Merkezi’nin çalışma alanı önceliklerinden biri de Turizm ve Seyahatte Çocukların Cinsel Sömürüsü. Türkiye’den Kenya, Tayland, Uganda gibi ülkelere bu amaçla gidenler, gerek yurtdışından Türkiye’ye bu amaçla gelenler, gerek Türkiye’de bu amaçla iç turizm yapanlar var. Bunların cezalandırılmalarını sağlamak taleplerden biri.



Bunu cezalandıran yok
Merkez’den Adem Arkadaş-Thıbert “Bazı yurttaşlarımız yoksul ülkelerde para karşılığında çocuklara cinsel istismarda bulunup sosyal medya hesabında görsellerini paylaşabiliyor. Geri döndüklerinde hukukumuz bu kişileri cezalandırmıyor. Uluslararası hukuk düzenlemeleri cezalandırmayı öngörüyor. Bizim hukukta cezalandırmanın yolları açık. Çocuğa zarar verenlerin yasal boşluk ya da çocukların ve yoksul ülkelerin çaresizliğinden faydalanmasının önüne geçmek gerek” diye anlatıyor.

Beşte bir kampanyası
Adem Arkadaş-Thıbert Avrupa’da da cinsel istismar vakalarının yaygınlığına dikkat çekiyor. Her beş çocuktan birinin istismara maruz kaldığının tespit edildiğini ifade ediyor. 2010 yılından beri Avrupa’da ‘Çocukları cinsel sömürü ve istismardan koruma projesi’ kapsamında ‘beşte bir kampanyası’ yürütüldüğünü anlatıyor Adem Arkadaş-Thıbert. Kampanyayı 2013’te Türkçe’ye çevirip Meclis’te çocuklarla ilgili komisyona, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’na giderek Türkiye’de 3 yıldır çocukları korumak için böylesine bir çalışma yürütülmesini ısrarla talep etmişler. Ancak kampanyada geçen Kiko çizgi karakteri ve ‘İç çamaşırı kuralı’ tabiri müstehcen bulununca gündeme alınmamış kampanya.

***

‘İç çamaşırı kuralı’ nedir?

Avrupa Konseyi tarafından yürütülen ‘beşte bir kampanyası’ kapsamında ‘İç çamaşır kuralı’ tabiri nedeniyle önerilen ancak gündeme alınmayan öneri Türkiye’nin milyonlarca çocuğuna verdiği değeri gösteriyor. Kampanya materyali olarak cinsiyetsiz olarak çizilen Kiko isimli çizgi kahramanla özdeşleştirilen ‘İç çamaşır kuralı’ şu şekilde ifade ediliyor: Anne, baba ve çocuk bakıcılarının çocuklara yabancı kişilerin vücutlarına dokunamayacağına, dokundukları takdirde kimden ve nasıl yardım isteyebileceklerini açıklayan basit bir kuraldır. İç çamaşırı kuralı nedir? Çok basit; başkaları çocukların iç çamaşırlarına ve çamaşırın iç kısmındaki bedenlerine dokunamazlar. Çocuklar da aynı şekilde başkalarının bu yerlerine dokunmamalıdır. Bu kural, aynı zamanda çocuklara, vücutlarının kendilerine ait olduğunu, iyi ve kötü sırların, iyi ve kötü temas türlerinin olduğunu anlatmaya yardımcı olur.

Kaynak: Birgun.net