ZEYNEP KURAY

‘BÜYÜK BİR SALDIRININ HABERCİSİ !’

2007 yılından beri İMC TV projesi içinde olduğunu anlatan Eyüp Burç, “ 2007 yılında Türkiye ‘de demokratik bir medya kanalını açmak için yola çıktık. Çokça tartıştık, fikir alışverişi yaptık ve 2011 yılının 1 Mayıs’ında da yayına başladık” dedi. İMC TV’nin 5.5 yıl boyunca ülke çapında tüm ezilenlerin, ötekileştirenlerin, konu edilmeyenlerin sesi olmaya çalıştığını ve başardığını ifade eden Burç, İMC ve diğer muhalif yayınlarının kapatılmasıyla, bu seslerin sansür edildiğini vurguladı. 23 muhalif TV ve radyonun kapatılmasını büyük bir saldırının habercisi olarak yorumlayan Burç, demokratik kesimlere yönelik yoğun bir tutuklama furyasının başlayabileceğine dikkat çekti. “Darbe, otoriter sistemleri ancak demokratik kesimleri tasfiye ederek kurumsallaştırır ” diyen Burç, darbe girişiminin otoriter bir sistemin yerleşmesine ön ayak olduğunu söyledi. Hükümetin darbe ile mücadele adı altında karşı otoriter sistemi ve tek adamlık diktatörlüğü kurmaya çalıştığına işaret eden Burç, “O nedenle ilk olarak demokrasi güçlerinin yayın organlarını kesiyor ki sonra demokratik kesimlere daha rahat yönelebilsinler” diye konuştu.

‘ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ!’

Hükümetin yayın organlarını kapatmakla da yetinmediğini, malzemelere de el koyduğuna dikkat çeken Burç, “ Zaten hırsızlık konusunda bir sıkıntıları yok” dedi. Bu ülkede darbelerden en çok demokratik güçlerin çektiğini hatırlatan Burç, bu keyfi sansür ve gaspa karşı hukuki tüm yollara başvuracaklarını ve direneceklerini vurguladı. İMC TV’nin yayın yaptığı bünyede bir çok prodüksiyon şirketinin yer aldığını belirten Burç, başka bir yayın kuruluşu kurana kadar burada çalışmalarına devam edeceklerini aktardı.

‘TOPLUMSAL BASİRETSİZLİK YAŞANIYOR!’

23 muhalif TV ve radyonun kapatılmasına karşı kamuoyunun tepkisizliğine, toplumsal basiretsizlik olarak yorumlayan Burç, “Türkiye’deki toplumun basiretinin tutulduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu. Bunun geçici bir durum olduğuna işaret eden Burç, “Otoriter, despotik yönetimlerin ilk zamanlarında sıkça rastlanan bir durumdur bu. İnsanlar, toplumların demokrasilerin vazgeçilmez nefes borusu olduğunu fark ettiklerinde zaten bu basiret çözülür; demokrat hareket güçlenir, o vakit otoriter yönetimler gider. Bu tarihin bize öğrettiği şeyler” dedi. Ana akım medyanın sesliğini de değerlendiren Burç, Türkiye‘de çalışan tüm kesimlerin neoliberal politikalara bağlandığını söyledi. Medya alanında da bunun böyle olduğunu belirten Burç, “İnsanlar neoliberal politikalara mideden bağlandı ve sırf işlerini, arabalarını, evlerini kaybetmemek için kendi düşüncelerini gömüp, sessizleşiyorlar. Zaten söz ettiğimiz medya kuruluşlarının patronları belli. Onlar kendi çıkarlarını düşünüyorlar” diye konuştu.

Ne olursa olsun susmayacaklarını, teknoloji çağında yaşandığını ve izleyicilerle buluşma mecrasını mutlaka bulacaklarını kaydeden Burç, “Bu konuda çok yetenekli gençlerimiz var. Bir gider, iki geliriz” dedi.

Kaynak: Birgun.net