DOĞU EROĞLU
[email protected]

Davası Anayasa Mahkemesine (AYM) taşınan Ardanuç-5 HES projesinin inşaatına başlamak üzere önceki hafta jandarma eşliğinde bölgeye gelen iş makinelerine direnen Artvinli yurttaşlara Rize İdare Mahkemesinden iyi haber geldi. Aynı dere üzerine planlanan Ardanuç 7-8 HES projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararı, bölgede planlanan HES projelerinin bütünlüklü inceleme olmaksızın onay aldığını belirten bilirkişi raporunun mahkemeye sunulmasının ardından iptal edildi. İptal kararıyla, Ardanuç-5 HES projesinin AYM’ye taşınan yargı sürecinde de umutlar arttı. Ardanuç 7-8 projesi haricinde, aynı havza için planlanmış 6 HES projesi daha bulunuyor.

Tüm cevaplar HES aleyhine

Toplamda 4,96 MWm kurulu güce sahip Ardanuç 7 ve 8 HES projelerinin ÇED Olumlu kararının iptali için açılan yurttaş davası kapsamında yapılan keşif ve hazırlanan bilirkişi raporu kararda etkili oldu. Bilirkişi heyeti raporda, mahkemenin yönelttiği 25 soruya cevap verdi; cevapların neredeyse tamamının proje aleyhindeki gerçeklerin altını çizdiği görüldü. Bilirkişi raporundan bazı satır başları şöyle:

Enerji nakil hatları: HES projesi, enerji nakil hatlarının güzergahını ve planlamasını içermiyor; güzergah belirlenmesi için hazırlanmış ayrı bir ÇED de yok.
Yollar: Ormanda bu proje için yeterli yol yok; dolayısıyla dayanma yapıları, menfezleri ve köprüleriyle birlikte yollar inşa edilmesi lazım ama projede bunlar da bulunmuyor.

ÇED sürecinde hata:Nihai ÇED Raporunda değişiklikler yapıldı ama Revize Nihai ÇED raporu yeniden Halkın Katılımı Toplantısı yapılarak tartışılmadı.

Patlatma gerekiyor: Projede patlatma yapılmayacağı taahhüt edilmiş fakat zor arazi şartları çalışmanın başka yolu yok.

Hafriyat sorunu: Hafriyatın nerede depolanacağı ve bu depolama sahasının nasıl ıslah edileceği projede yer almıyor.

Bırakılacak su: Hem can suyu hem de tarımsal faaliyetler için bırakılacak su miktarının hangi kriterlere göre belirlendiği anlaşılmıyor.

Su ve kara ekosistemi büyük zarar görecek

Bilirkişi raporunda en kapsamlı açıklama, kümülatif etki, yani dava konusu HES projelerinin, bölgede planlanan diğer enerji projelerinin etkileriyle birlikte ele alınması hususunda yapıldı. Bilirkişi heyeti, “Akarsu üzerindeki diğer HES’ler ve planlanan ve mevcut diğer işletmeler ile karşılaştırılmalı bir kümülatif değerlendirme yapılmamıştır” açıklamasını yaparak bazı hususlara dikkati çekti. Bilirkişilere göre, dik yamaçlara HES projesi kurulması erozyon ve heyelan riskini artıracak; proje için kullanılacak 4566 metre boru hayvanların günlük avlanma ve su ihtiyaçlarını engelleyecek; insan erişimi olmayan bölgeye yollar açılmasıyla yaban hayat zarar görecek; iletim hatları için orman tahrip edilecek; akarsu yataklarındaki bitki örtüsüne yapılacak tahribat ise sel ve taşkınları önleyici etkilerini ortadan kaldıracak. Suyun azalması su ekosistemindeki sıcaklığı artırıp oksijen miktarını düşürecek; böylelikle ekosistemin yaşam kalitesi düşecek. Akış hızındaki değişim suyun kalitesini de etkileyecek. İnşaat hafriyatının etkileriyse türleri baskılayacak.

İstihdam yok, toplum psikolojisi bozulacak

Bilirkişi heyeti, projenin insan yaşamı üzerindeki etkileri hakkındaysa şu uyarılarda bulundu: “İnşaat çalışmalarında istihdam yaratacağı söylense de bu durum süreklilik arz etmez. Çünkü HES inşaatları teknik ve kalifiye elemanlara ihtiyaç duyar ve bunlar dışarıdan getirilir. Yerelden çalıştırılan 3-5 kişi de bölge için umulan istihdamı yaratmaz. Akarsular halkın geleneksel yaşamını, geçimini ve geleceğini teminat almada önemli rol üstlenmektedir. HES’ler faaliyete geçtikten sonra azalacak su miktarı ve özellikle yaz dönemlerinde yaşanacak doğal kuraklık, bu aylarda ihtiyaç duyulacak sulama suyunun bulunmasında önemli sorunlar yaşanmasına neden olacaktır.” Balıkçılık ve turizmin de zarar göreceğini ekleyen bilirkişi, “Geleneksel yaşam biçimi değişen yöre halkının psikolojilerinin de bu durumdan etkileneceği ortadadır” ifadeleriyle toplumsal etkilerin altını çizdi. Ardanuç-8 proje alanı yakınlarında 25 hektar, Ardanuç 7 proje alanı yakınlarındaysa 18 hektar tarım arazisi yer alıyor. Aynı bölgede 3 bin büyükbaş, 5 bin küçükbaş hayvan bulunuyor.

Plansız havza hasarları nasıl tamir edecek?

ÇED Raporunda bin ila bin 500 ağaç kesileceği söylenmesine karşın bilirkişi heyetine göre bu sayı çok daha fazla olacak. ÇED Raporundaki, "Kısmi de olsa habitat bozulmasına bağlı olarak popülasyonda bir azalma ve bozulma meydana gelecektir. Karadeniz bölgesi gibi vejetasyonu dinamik olan bölgeler bu bozulmayı kısa sürede tamir edebilir” ifadesi de bilirkişi raporunda eleştiriliyor. Bilirkişi heyeti, “Havzada yapılan HES faaliyetleri sonucu bahse konu dinamikliğin kalmayacağı göz ardı edilmektedir” sözleriyle bu mantığa karşı çıkıyor. Bilirkişi heyeti, ÇED Raporunda da belirtilen doğal yaşam tahribatlarının giderilmesi için önerilen yolların denetimsizlik yüzünden uygulamaya konmayabileceğini de ekliyor. Göze alınmayan unsurlar ve eksik değerlendirmeleri işaret eden bilirkişi heyeti, raporda ÇED sürecinin havzadaki diğer HES’ler dikkate alınarak yenilenmesi gerektiğini söyledi. Bilirkişi raporunu dikkate alan mahkemeyse kararında, “Nihai ÇED raporunun yeterli olmadığı bilirkişi raporunda açıkça ortaya konulmuştur” diyerek, “ÇED Raporun yetersiz olduğu ve eksiklikleri bulunduğu” gerekçesiyle ÇED Olumlu kararını 26 Şubat’ta iptal etti.

Ardanuç ve Türkiye için emsal niteliğinde

Ardanuç 7-8 HES projesinin etkilerini açıklayan bilirkişi raporu ve Rize İdare Mahkemesinin aldığı iptal kararı, Aydın Deresi üzerine yapılması planlanan diğer projeleri de etkileyecek. Ardanuç-5 HES projesinin iptali için açılan davanın Rize İdare Mahkemesince reddedilmesi sonrası Danıştay 14. Dairesi bu kararı bütüncül değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle bozmuş ancak davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının karar düzeltme başvurusunun ardından yerel mahkemenin kararı onanmıştı. Bunun üzerine AYM’ye başvurulmuş, bu sırada önceki hafta bölgede çalışma başlatmak isteyen iş makineleri, bölge sakinlerinin direnişiyle durdurulmuştu.

‘Uyduruk bilirkişi raporlarını deşifre etti’

Şavşat Derelerin Kardeşliği (DEKAP) Dönem Sözcüsü Ali Merdan Aymelek, “Sermaye-iktidar ilişkisi yüzünden işimiz çok zor ama boyun eğmeyeceğiz. Aydınlı Deresi üzerine planlanan Artvin-5 için açılan davanın reddedilip, Artvin 7-8 HES projeleri için lehimizde karar verilmesiyse hukuk çıkmazıdır; bir taraftan hukuksuzluğa bir taraftan da yaşam alanlarımızı korumaya çalışıyoruz” ifadelerini sarf ederken, davanın avukatı Halis Yıldırım, “Kapsamlı ve bilimsel değerlendirmelerle hazırlanan bilirkişi raporu, sadece Ardanuç projeleri için değil, tüm Türkiye’deki uyduruk bilirkişi raporlarını deşifre ettiği için emsal niteliğindedir” değerlendirmesinde bulundu.
Projelerden ötürü bölge halkının diken üstünde olduğunu ve suyunu kaybetme korkusuyla yaşadığını belirten DEKAP Ardanuç Dönem Sözcüsü Elyese Uyğun, bilirkişi raporuyla ve kararla yapılan saptamaların aynı zamanda Ardanuç-5 HES projesinin de iptalini gerektirdiğini aktardı.

Kaynak: Birgun.net