10 Ekim Ankara Katliamının 10. ayında katliamda hayatını kaybedenler Ankara’da anıldı.
Anmaya katliamda ölenlerin yakınları ve yaralananların yanı sıra sendikalar, meslek örgütleri ve siyasi partilerden temsilciler katıldı. Burada yapılan konuşmalarda katliama ilişkin hazırlanan iddianameye ve katliamda ihmali belirtilen kamu görevlileri hakkındaki takipsizlik kararına tepki vardı. Ayrıca konuşmalara katliamda ölenlerin sözü olan barış sözü de yansıdı.

Evrensel'in haberine göre, Ankara Tren Garı önünde gerçekleşen anmaya, Ağustos ayında doğum günü olan ve 10 Ekim'de hayatını kaybedenlerin isimleri okunarak başlandı. Katliamda ölenler için saygı duruşunun ardından konuşan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Mehtap Sakinci Coşgun, “10 ay oldu, 10 aydır alanlardayız. Ankara Tren Garı bizim her gelip gözyaşı döktüğümüz yerse de, her ay barış dilediğimiz, umuda tutunduğumuz, hep birlikte yaralarımızı sarmaya çalıştığımız yer”dedi. Her ayın 10'unda Gar önünde buluşmaktan geri durmayacaklarını ifade eden Coşgun, alana gözyaşı dökmek için değil barış istemini yükseltmek için geleceklerini söyledi. Coşgun, 10 Ekim Ankara Katliamı için hazırlanan iddianameye tepki göstererek, “384 sayfalık iddianamede hiçbir şey yok. Bu iddianamenin içindeki 37 sanığa da ayriyeten izah edilecek bir suç da yok. Kasten adam öldürmeye tam teşebbüs, ömür boyu müebbet bu değil bizim adalet beklentimiz, olmayacak da. Demokrasi nöbeti tutanların gelip 10 ekim anıtını da tahrip etmesi bizim anacak öfkemizi arttırır” diye konuştu.

Anmaya katılan HDP Milletvekili Mahmut Toğrul, barışın bu ülke için önemine dikkat çekerek, “Eğer barış olmazsa bu ülkede kimsenin rahat edemeyeceğini ve birilerinin darbe mekaniğini çalıştıracağını başından beri söyledik. O dönem bu katliamın gelişmesine göz yumuldu. Gaziantep'teki mahkemelere yansı yan davalardan buradaki bombacıların kendini patlatacağı MİT ve ilgililere bildirilmiş. Maalesef barışa karşı duranlar bunu görmezden geldiler. Barış sürecinin bozulmasına Ceylanpınar'da öldürülen iki polisi bahane etmişlerdi. Şimdi bunu bahane edenler bu iki polisin öldürülmesinde 'paralelin parmağı var' diyor. Peki idari olarak sizin sorumluluğunuz yok mu?” diye sordu.

CHP Milletvekili Veli Ağbaba ise bombacıların adım adım izlenirken Ankara'ya gelerek kendilerini patlattığını belirterek, “İsimleri biline biline elini kolunu sallaya sallaya örgütlendiler. 9 Ekim akşamı Gaziantep'ten çay içe içe, geze geze geldiler. 10 Ekim sabahı Ankara'da kendilerini patlattılar. Bu tür eylemlerde Türkiye'nin çeşitli yerlerinde çıkan kafilelere her türlü eziyeti yapan polis önlemi almadı bu iki katil kendini patlattı. Bu iki katil bu topraklarda yetişti. Hükümetin Suriye'de ittifak kurduğu bu iki katil geldi burada kendini patlattı” diye konuştu.