Türkiye ve İsrail arasındaki gerginliği masaya yatıran haftalık Economist dergisi, bir süredir engebeli bir seyir izleyen iki ülke ilişkilerinin daha da kötüleştiğini yazdı.

Ama dergi, Türkiye'nin savunma sektöründeki anlaşmaları dondurmasına karşın, sivil ticaretin etkilenmeyecek olmasının her iki ülkedeki işadamlarını da rahatlattığını belirtiyor.

İsrail'deki istatistiklere göre karşılıklı ticaretin siyasi anlaşmazlıklara rağmen son üç yılda devamlı arttığını yazan Economist, Türkiye-İsrail arasındaki ticaret hacminin yılda 3 buçuk milyar doları geçer hale geldiğini ve Türkiye'nin İsrail hükümetinin en büyük altıncı ticaret ortağı olduğunu kaydediyor.

Ancak askeri ticaretin bu dönemde zayıfladığını belirten Economist, halihazırdaki sözleşmelerin iptal edilmesi durumunda İsrail'in savunma sanayiinde işten çıkarmaların yaşanabileceğini söylüyor.

Dergi, yakın zaman içinde Türkiye'nin Amerikan yapımı yüzlerce tankının İsrail'de güncellendiğini ve Türk hava kuvvetlerinin Amerikan yapımı savaş uçaklarının elektronik sistemlerini de İsrail'in sağladığını yazıyor. Economist bunun yanısıra Türk ordusunun Pkk militanlarına karşı kullandığı insansız uçakların da İsrail'de üretildiğine dikkat çekiyor.

Buna karşılık, iki ülke arasında bir zamanlar sık sık yapılan ortak tatbikatların artık tarihe karıştığını yazan dergi, İsrail hava kuvvetlerinin eğitim uçuşu için Bulgaristan ve Kıbrıs semalarını seçtiğini ve Türkiye'nin geleneksel rakibi Yunanistan'la tatbikat düzenlediğini ifade ediyor.

NATO FAKTÖRÜ

Economist, Türk-İsrail ilişkilerinin zayıflamasını kısmen Başbakan Erdoğan'ın generallerin dış politika üzerindeki nüfuzunu azaltmasına bağlıyor. Derginin deyişiyle geçmişte Türk ordusu İsrail'e yakın durarak bu şekilde Amerika ile de arasını iyi tutuyordu.

Erdoğan'ın iktidara gelmesi ve ordunun nüfuzunu yitirmesi ile birlikte, İsrail'le ilişkilerin de soğumaya başladığını kaydeden Economist, İsrail'in Gazze operasyonlarının çok sayıda AKP seçmenini öfkelendirdiğine ve Erdoğan hükümetinin Arap ve genelde Müslüman dünya ile daha sıcak bağlar kurmaya geçmişte olduğu gibi halen hevesli olduğuna işaret ediyor.

Fakat öte yandan, Türkiye'nin Nato'daki müttefiklerini karşısına almak gibi bir niyeti olmadığının altının çizen Economist, Nato'nun öncelikli olarak İran'a karşı planladığı nükleer füze kalkanı projesinin radar operasyonlarının Türkiye'ye konuşlandırılmasını Erdoğan hükümetinin kabul ettiğini belirtiyor.

Economist ayrıca, her ne kadar Başbakan Erdoğan doğrudan Beşar Esad'ın istifasını istememiş ya da Suriye ile diplomatik ilişkilerin düzeyini düşürmemiş olsa da, Türkiye'nin Şam rejimine karşı sırtını çevirdiğini hatırlatıyor. (BBC TÜRKÇE)