Serdar KULAKSIZ/AHT

İstanbulda yaşayan yaklaşık 20 yıllık evli H.A. ve G.A., 2010 yılında bir daire satın aldı. Daire, H.A. adına tapuda kayıtlara girdi. Eşi ve çocuğu ile birlikte aldıkları evde yaşayan ev hanımı G.A. ise daha sonra ortak yaşadıkları dairenin satıldığını öğrendi. Hemen mahkemeye başvuran G.A. dairenin rızası olmadan kendisinden habersiz satıldığını belirterek, satışın iptal edilmesini ve tapu üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep etti. Aile mahkemesi açılan davayı geçtiğimiz günlerde karara bağladı. Örnek bir karar veren mahkeme, ev kadını G.A.’nın açtığı davayı kabul ederek, habersiz ve rızasız satılan dairenin satışının iptaline ve bu daire üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verdi.

TÜRK MEDENİ KANUNU’NUN 194. MADDESİ: Eşlerden biri diğer eşin açıkça rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutu devredilemez veya aile konutu üzerindeki haklarını sınırlandıramaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir.