İSTANBUL - Lale Bildirici

Sığınmacı Kadınlar Sosyo-Ekonomik Araştırmalar Merkezi Genel Koordinatörü Fırat Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezin 18 ay önce kurulduğunu söyledi.

Başkan Büyükakın: ‘’Daha güzel bir Kocaeli için  yola çıktık’’ Başkan Büyükakın: ‘’Daha güzel bir Kocaeli için yola çıktık’’

Merkezde sığınmacı kadınların dertlerini dinleyip çözmeye çalıştıklarını dile getiren Polat, Suriyeliler için en önemli sorunun dil olduğunu belirtti.

Merkezin ana faaliyetlerinden birinin dil kursları olduğunu ifade eden Polat, merkezde diğer ülkelerden gelen kadınlara da dil eğitimi verdiklerini aktardı.

Polat, merkezin faaliyetlerine ilişkin şu bilgileri verdi:

"Geçen yıl verdiğimiz eğitimlerle bin 500 Suriyeli kadına ulaştık. Ayrıca merkezimizde 18 aylık süreç içinde yaklaşık 620 sığınmacı kadına dil eğitimi verdik. Dil sorunlarının çözülmesi başka sorunlara sıra gelmesine yol açıyor. Bu süreçte hukuki açıdan 285 kadına destek olduk. Bir savaş psikolojisinden çıkıldığı için psikolojik anlamda da 217 kadına yardımcı olduk. Dil sorunlarının çözülmesi, hukuki ve psikolojik sorunların görece ortadan kalkmasıyla birlikte bir diğer soruna sıra geliyor, bu da kişilerin sosyal hayata entegre olması. Sosyal hayata entegre olmak için de öncelikle iş bulmanız ve bu işlerde doğru bir şekilde istenilen standartlarda çalışmanız gerekiyor."

Polat, merkezlerinde hem eğitimli kadınlara hem de eğitim almamış ama belli yetenekleri olan kadınlara yönelik kursları olduğunu vurguladı.

"Yaşadığımız savaş bizi her yönden etkiledi"

Merkezde Türkçe kursuna katılan Suriyeli Rana Wahbah, Şam'dan 4 yıl önce 6 çocuğu ve eşiyle kaçarak İstanbul'a sığındıklarını ifade etti. Suriye'de ilkokul öğretmenliği yaptığını aktaran 40 yaşındaki Wahbah, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Şam'da yaşadığımız için savaş her yönden bizi etkiledi. Ordu 11 kere bölgemize saldırı düzenledi. Harp esnasında evim tahrip oldu ve yıkıldı. Savaşta arkadaşlarımı ve yakınlarımı kaybettim. Çocuklarım için endişe duyuyordum ve başka ülkeye gitmeye karar verdik. Çocuklarımla ve eşimle önce Mısır'a gittik. Mısır'da da olaylar oldu. Biz de Türkiye'ye sığındık. Türkiye'de çok mutluyuz. Oğullarım Türkiye'de okuyor ve burada olmaktan çok mutluyum."

Wahbah, "Türkçeyi öğrenmek bize göre zor değil ancak tabii ki çalışma ve pratiklik istiyor. Oğlum Türkiye'de üniversitede okuyor ve Türk vatandaşlığını kazandı. Aslında ben öğretmenim ve alanım da yabancılara Arapça öğretmek. Benim de hedefim, Türk vatandaşlığını kazanabilmek. Ben de Türkiye'de insanlara Arapça öğretmek isterim. Biz Türkiye'yi çok seviyoruz. Türkiye artık bizim ikinci vatanımız."

KADEM'in Türkçe kurslarına katılan Iraklı Dua Muhammed Yunus da, Babil'de yaşanan olaylar nedeniyle ailesiyle İstanbul'a geldiğini söyledi.

Uzun zamandır annesi ve kız kardeşleriyle İstanbul'da yaşadığını dile getiren Yunus, "Irak'ta mühendis olarak bir sene çalışabildim. Şimdi ise önce Türkçe öğrenerek, sonra mühendislik mesleğimi İstanbul'da yürütmeyi istiyorum. Türkiye'de yaşamak ve düzenli bir hayata kavuşmak ve sonsuza kadar bu ülkede yaşamak isterim." dedi.



Kaynak: AA