375 gün sonra Odatv davasında savcının yalnızca Sait Çakır’ın tahliyesi yönündeki görüşüne rağmen Nedim Şener, Ahmet Şık, Coşkun Musluk ve Çakır hakkında tahliye kararı verildi. Mahkeme heyeti suç vasfının değişme ihtimalini ve tutukluluk süresini göz önünde bulundurdu. Kararın açıklanmasıyla salonda sevinç çığlıkları yüksel-di, sanık yakınları gözyaşlarını tutamadı.
‘Onlar buraya girecek’ Cezaevi çıkışında konuşan Ahmet Şık, cemaati ve AKP’yi suçlayarak “Bu komployu kuran, yürüten polisler, savcı ve hâkimler bu cezaevine girdiğinde bu ülkeye adalet gelecek” dedi. Şener de “Dink cinayetini karartmaya çalışan güçler, beni hapse attılar. Amacımız Dink’in kanını yerde bırakmamak olacak” diye konuştu. HİLAL KÖSE’nin haberi
375 gündür tutuklu olan gazeteciler Şık ve Şener dün tahliye edildi
Nedim ve Ahmet özgür
HİLAL KÖSE
Odatv davasında 13 aydır tutuklu yargılanan gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener, Odatv yazarları Muhammet Sait Çakır ve araştırma görevlisi Coşkun Musluk tahliye edildi. Sanıklara atılı suçun vasfının değişme ihtimaline dikkat çeken heyet, tutuklulukta geçirdikleri süreyi de göz önünde bulundurdu. Yalçın Küçük, Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Müyesser Uğur ve Hanefi Avcı ise kuvvetli suç şüphesini gösteren olgular devam ettiği gerekçesiyle tahliye edilmedi. Heyet, bu sanıklar yönünden delillerin toplanmadığını, bilirkişi raporuna mahkemeye sunulmadığını, koruma tedbirlerinin de yeterli olmayacağını belirtti.
13 sanıklı davanın 11. oturumu dün yapıldı. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava, Şık’ın avukatı Fikret İlkiz’in savunmasıyla başladı. İlkiz, “Tüm gerçeğe ve tüm adalete ağır bir haksızlık yapılması bu dava ile göze alındı. Türkiye’nin alnına leke sürüldü. Tarih böylesine bir hukuka aykırılığın ‘ileri demokrasi’ denilen dönemde işlendiğini yazacaktır” dedi. “Soruyorum, itham ediyorum ve suçluyorum” diyen İlkiz, Başbakan’ın Şık’ın kitabına bomba benzetmesi yaparak suç işlediğine dikkat çekti. İlkiz, “İddianamede, Ahmet’in talimat aldığı söyleniyor. Ahmet’e şaibelerin ortadan kalkması için, kitabını düzeltmeleri yapmadan yayımlaması talimatını ben verdim. Tapelerde büyük harflerle yazılan ‘Fikret Ağabey’ benim” dedi.
Mahkeme üyesinin sorularını yanıtlayan Ahmet Şık, “Söylenecek çok şey var ancak susmayı tercih ettim. Suskunluğum masumiyetimden ve haklılığımdan kaynaklanıyor” dedi. Üye hâkim, “Haber kaynağınızı açıklamak zorunda değilsiniz” diyerek, “Cezaevinde bulunan Hanefi Avcı’ya soruları nasıl gönderdiniz?” diye sordu. Soruları postayla gönderdiğini ifade eden Şık, “İmamın Ordusu” isimli kitabında kimsenin katkısının olmadığını ifade etti. Nedim Şener de “Dink cinayeti dışında başka seri kitap yazdınız mı?” sorusuna, “Tahliye olursam Devlet Denetleme Kurulu raporları doğrultusunda Hrant Dink cinayetiyle ilgili yeni bir kitap yazacağım” dedi.
Mahkemenin verdiği aranın ardından tahliye kararlarını açıklaması üzerine sanık yakınları sevinç çığlıkları attı, gözyaşları döktü. Ahmet Şık’ın eşi Yonca Şık, kararı duyar duymaz telefonla kızını aradı. 375 gün sonra tahliye edilen gazeteci Nedim Şener’in eşi Vecide Şener, kararı gözyaşlarıyla karşıladı.
‘Dikkatli olunmalı’
Çok mutlu olduğunu söyleyen Şener, “Boş yere yatan insanların serbest bırakılmasını istiyorum” dedi. Şener, şunları söyledi: “Tahliyeyi duruşmaların başından beri bekliyorum. Sürecin tüm desteklere rağmen kolay olduğunu söyleyemem. İddianame hazırlanırken daha dikkatli olunmasını istiyorum.” Ahmet Şık’ın ağabeyi Bülent Şık da “Herkesin tahliyesine yönelik beklentim vardı. Bu kadar hukuktan uzak bir iddianameyi zaten TC’ye yakıştıramamıştım” değerlendirmesinde bulundu.
AB memnun
Ahmet Şık’ın avukatı Akın Atalay, tahliye sonrası yaptığı açıklamada, “Şık’ın 1 yıllık ömrüne olan olmuş, oldu. Keşke bütün yargılamalar başka şekillerde yapılsa. Sevindirici bir karar olarak görüyorum. Kitap yazdığı için tutuklanan biri olma utancından ülkemiz kurtulmalıdır” dedi.
AB Genişleme Komiseri Stefan Füle’nin sözcüsü Peter Stano, mahkeme kararıyla ilgili “memnun edici bir adım” ifadesini kullandı.
cumhuriyet