İzmir Biyoteknoloji ve Genom Merkezi, milli ilaç için kolları sıvadı. Merkezde gen haritası çıkarılacak ve Türk genine özel ilaç üretilecek. 500 kişilik bilimsel kadronun üreteceği ilaçlar, ihracata da yönlendirilecek.

Paris ile Hindistan arasında dünyanın en önemli gen merkezi olacak İzmir Biyoteknoloji ve Genom Merkezi'nde, gen haritası çıkarılacak ve Türk genine özel ilaç da üretilecek. Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde kurulan ve Kalkınma Bakanlığı'nın desteğiyle 150 milyon TL'ye mal olan Türkiye'nin ilk ve tek Uluslararası Biyotıp ve Genom Enstitüsü/Uygulama ve Araştırma Merkezi araştırmalarıyla tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük ileri teknoloji projelerinden biri olarak kabul edilen Biyoteknoloji ve Genom Merkezi'nde, Türkiye'de yaşayan insanların gen haritası çıkarılarak genetik hastalıkların tedavisi ve gene özel ilaç üretimi de yapılması amaçlanıyor.

500 KİŞİLİK EKİP ÇALIŞIYOR

Merkezde, Türkiye'de ilk kez kullanılan gelişmiş cihazlar, tedavi amaçlı hücre ve ilaç üretim alanları, biyobanka ve genom analiz bölümleri kuruldu. Burada 500 kişilik bir bilimsel ve teknik kadro, sağlık alanında keşiflerin ve yaratıcı uygulamalar gerçekleştiriyor. Burada 32 bağımsız araştırma laboratuvarı, 24 hücre kültür laboratuvarı ve 30 genel kullanım laboratuvarı bulunuyor.
 
GEN HARİTASI ÇIKARILACAK

Türkiye'nin her yıl kilosuna 1 milyon dolar ödemeye yaptığı biyoteknolojik ürünlerin Türkiye'de üretilmesi ve dünyaya ihracatını sağlayacak olan merkezde, ayrıca Türkiye'nin genetik haritası çıkarılacak ve gen özelliklerine göre hastalık tedavisi ve gene özel ilaç üretilebilecek. Dünyada, Avrupa kökenli beyaz ırk ve Afrika kökenli siyah ırk için yapılan iki ilaç türü bulunmasının yanı sıra Japonlar kendi genlerine özel ilaç üretimini gerçekleştirdi. Türkiye Asya-Avrupa ve Afrika arasında farklı genlerden etkilenen bir coğrafyada olması nedeniyle kendi genine özel ilacın Ortadoğu, Kafkasya, Orta Asya- Kuzey Afrika ve Balkanlar'da etkili bir gen ilacı olması bekleniyor. Gene özel bir ilacın üretilmesi durumunda Türkiye'nin bölgenin ilaç teknoloji üssü olması hedefleniyor.
 
KANSERDEN KÖK HÜCREYE BİYOTEKNOLOJİ ÜSSÜ OLACAK

Türkiye her yıl 8 bin çeşit ithal ilaç için 15 milyar dolar, biyoteknolojik ilaç için ise 5 milyar dolar harcama yapıyor. Bu merkez ile Türkiye'nin ilaçta dışa bağımlılığının bitirilmesi ve ihracatçı konumuna gelmesi amaçlanıyor. Merkezde, biyoteknolojik ilaç üretiminin yanı sıra, kök hücre, Akdeniz Anemisi, talasemi gibi hastalıklar, metobolik hastalıkların tedavisi de yapılacak. Ayrıca kan ve deri hücrelerinden kök hücre üretilerek, karaciğer nakli yapılacak, gen bozuklukları düzeltilecek. Immunoterapi ile kanser hücrelerini yenmek için merkezde çalışmalar yapılıyor.
 
'PARİS İLE HİNDİSTAN ARASINDA TEK MERKEZ'

Merkezin müdürlüğünü yapan dünyaca ünlü molekülel biyolog Prof. Mehmet Öztürk, "Bu merkez, Türkiye ve Ortadoğu ölçeğinde değil dünya ölçeğinde zor bir iştir, bir başardır. Bu merkez Paris'in doğusu ile Hindistan'ın batısı arasında birçok mesajı taşıyor" dedi.

Kaynak: HABER7.COM