MALATYA - EMRAH GÖKMEN

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, ifade vermeye gitmeyen HDP'lilere yönelik operasyonlarla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye Büyük Millet Meclisinden 376 oyla geçen bir anayasa değişikliği yapıldığını hatırlattı.

Bu değişiklikte dokunulmazlıkların kalktığını anımsatan Tüfenkci, "Yeterli çoğunluğu aldığı için (bu düzenleme) referanduma, halk oylamasına gitmedi. O gün Mecliste Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Partili milletvekilleri de oy verdi ve dokunulmazlıklar kaldırıldı. Netice itibarıyla 154 milletvekili çeşitli isnatlarla mahkemeye ifadeye çağrıldı. Bunların içerisinde genel başkan düzeyinde insanlar da vardı." diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de mahkemelerin çağrısına uyarak ifade vermeye gittiklerini anımsatan Tüfenkci, dokunulmazlıkların kaldırılma sürecinde kendilerine meydan okuyanların da olduğunu bildirdi.

Bakan Tüfenkci, şöyle devam etti:

''Bugün tutuklanan milletvekilleri ‘Siz dokunulmazlıkları kaldırmazsınız.’ diye meydan okuyorlardı. 'Sizin şu şu bilmem suçlarınız var, korkuyorsunuz, hodri meydan.' diyorlardı. Biz de dedik ki hodri meydan ise biz bu dokunulmazlıkları kaldırırız, milletin huzurunda sizler eğer bir suç işlemişseniz hesap verirsiniz demiştik. Netice itibarıyla dokunulmazlıklar kaldırıldıktan sonra davetiyeler gitti ancak hiçbir milletvekilleri bu davete icabet etmedi.''

"Meydan okumalarını sürdürdüler"

Tüfenkci, HDP'li vekillerin kendilerini hukukun üstünde görüp Türkiye Cumhuriyeti'nin yasalarını tanımaz bir şekilde davrandıklarını belirtti.

HDP'lilerin "Biz sizin hakimlerinizi tanımıyoruz, mahkemelerinizi tanımıyoruz" gibi kendilerini ayrı bir konuma getirerek meydan okumalarını sürdürdüklerini vurgulayan Tüfenkci, şunları kaydetti:

"Yargı da bugün yargının ne demek olduğunu esasında göstermiş oldu. Tabii iş yargıya havale edildiği için bu iş siyasetin işi değil. Yargı kendi mekanizmaları içerisinde suçlu mu, suçsuz mu olduğuna karar verecek. Elbette demokrasilerde seçimle gelenin seçimle gitmesi esas. Demokrasilerde bir esas daha var; hiçbir seçilmiş milletin iradesini teröre ipotek edemez, teröre teslim edemez, terörü övemez. Türkiye Cumhuriyeti veya hangi devletin uyruğu iseniz o devleti yıkmaya, bölmeye yönelik faaliyetlerin içerisinde bulunamaz. Bu halk onlara bunun için oy vermedi. Bu halk milletin bayrağının, vatanının devamı yönünde, birliğinin beraberliğinin yönünde oy verdi. Ortalığı savaş alanına çevirsinler diye oy vermediler."

Kaynak: AA