Cumhurbaşkanı Erdoğan, Geçmişini bilmeyen, gelecekte nereye yürüyeceğini de kestiremez. Bunun için yakın, uzak tüm geçmişimizle irtibatımızı sıkı tutmalıyız. Biliyorsunuz Türkiye'nin 2023 hedeflerini 2011 seçimlerinin ardından ilan ettik. Bu doğrultuda adım adım ilerliyoruz. 2053 ve 2071 vizyonlarımızı bizden sonraki nesillere emanet ettik. Bu arada boş durmuyor, 2023 hedeflerimizi bir adım daha ileriye taşıyacak ve 2053'e hazırlık olacak mahiyette çalışmalar yürütüyoruz. Bu arada şunu özellikle ifade edeceğim, inşallah yıl sonuna kadar bütün bakan arkadaşlara 'yol haritanızı 6 aylık hazırlayın getirin' diyeceğim ve bu 6 aylık yol haritasıyla birlikte biz 2019'un hazırlıklarını yoğun bir şekilde yürüteceğiz. Çünkü 2023 Türkiye'nin adeta bir dönüm noktası olacak. 100. yıl Türkiye'de sıçramanın ispat edildiği bir dönüm noktası olacaktır. Bunun içinde hazırlıklarımızı kararlılıkla yapmamız gerekiyor." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Temsil ettiği geniş iş, fikir ve dünya görüşü yelpazesiyle bu salon, aslında Türkiye'nin yelpazesidir. İş dünyamızın lokomotifliği, itici gücü, emeği ve desteği olmadan hedefimize ulaşmamız mümkün değildir. Üreten, istihdam oluşturan, ihracat yapan, hep daha iyisine ulaşmak için gayret gösteren sizlerin azmi, heyecanı, enerjisi bizim için en büyük güç kaynağıdır." dedi.

"MEVZUAT VEYA BÜROKRASİ ENGELİ VARSA BUNU KALDIRMAK İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞTIK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Esasen ülkemizde bizim kadar, iş dünyasıyla hesap veren sanatkarlarımızla toplumumuzun her kesimiyle yakın ilişki içinde olan bir başka siyasi hareketin olduğunu da sanmıyorum. Her sabah ekmek teknesini besmele ile açıp, akşama kadar nafakasını çıkarmak için ter döken, esnaf ve sanatkarımızın daima yanında yer aldık. Aynı şekilde ulusal ve uluslararası düzeyde projelere imza atan büyük yatırımcılarımıza hep destek olduk. Şehirlerimize yaptığımız ziyaretlerimizde bir fırsatını bulup mutlaka iş dünyamızla bir araya gelmeye çalıştık. Mevzuat veya bürokrasi engeli varsa bunu kaldırmak için birlikte çalıştık. Az önce Sayın Başkan'ın ifade ettiği gibi 'mevzuat amcadan' hala kurtulmuş değiliz ama dediğim gibi özellikle de bürokratik oligarşi, 14-15 yıldır kavgasını, savaşını verdiğim en önemli konu. Fakat dünyanın neresine giderseniz gidin, ne yazık ki bu bürokratik oligarşi her yerde sorun olmaya devam ediyor. Kredi imkanlarının genişletilmesine ihtiyaç varsa, teşvik gerekiyorsa onun mücadelesini birlikte verdik fakat oluşumların içerisinde dahi az önce yine burada şikayet edildiği gibi, örneğin kredi faizleri noktasında bakıyorsunuz, her yerde yüksek faizden şikayet var mı, var. Bunu dillendiren bir başbakan ve cumhurbaşkanı olarak hep gündemimde tuttum. Hala da gündemimde, gündemimde olmaya da devam edecek. Çünkü ben faizi ülkede, çok açık ve net söylüyorum, yüksek faizi ben bir sömürü aracı olarak görüyorum. Burada kar amaçlı bir faiz mantığı yok, sömürü aracı olarak bir faiz mantığı var. 'Ben kredi faizini uygun şartlarda vereyim de ülkem de kazansın ben de kazanayım.' anlayışı yok. Hatta bakıyorsunuz o karınca yazısıyla sözleşmeler var ya... Tabii o krediye mahkum olan girişimci ne yapıyor, altına imza atıyor. İçinde ne var ne yok, bundan haberi var mı? Yok. Geri çağırma olduğu zaman eli mahkum, elinde ne var ne yok onu da vermek durumunda kalıyor. Bu anlayış tabii ki adil bir anlayış değil ama bunun çözülmesi şart, Allah'ın izniyle bunu da çözeceğiz. Takdir edersiniz ki her şey tabii bir anda olmuyor ama çözeceğiz. Kararlılığımız var en azından." diye konuştu.

"DÜNYADA BU MİLLETİN EŞİ VE BENZERİ YOK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Ülkemizde çalışmak, üretmek, kazanmak isteyen hiç kimseye engel olmadığımız gibi tam tersine her türlü desteği sağlıyoruz. Tüm bu çalışmalarda iş dünyamızın temsilcileriyle sürekli istişarede bulunuyoruz. Şu bir gerçektir, TOBB, asli görevlerine ne kadar odaklanırsa o kadar başarılı olmuştur. Tabii ahilik deyince ülkesine ve milletine sahip çıkma, gerektiğinde bu uğurda her türlü fedakarlığı yapma anlayışı da devreye giriyor. Son yıllarda yaşadığımız tüm sıkıntılarda, özellikle 15 Temmuz'da ortaya koyduğunuz güçlü duruşla ahilik sıfatını hak ettiğinizi ortaya koydunuz. Bunun için her birinize yine şahsım ve milletim adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Zira o çağrıya anında cevap vermek suretiyle meydanlara dökülen milletimin alnı öpülesidir. Bu milletin bir ferdi, bir evladı olmaktan da iftihar ediyorum. Dünyada bu milletin eşi ve benzeri yok." dedi.

"2053 VE 2071 VİZYONLARIMIZI BİZDEN SONRAKİ NESİLLERE EMANET ETTİK"

'Sürekli ecdada atıfta bulunmamızın, sizlerle sohbet ederken dahi söze ahilikle başlamamızın sebebi budur' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu; "Geçmişini bilmeyen, gelecekte nereye yürüyeceğini de kestiremez. Bunun için yakın, uzak tüm geçmişimizle irtibatımızı sıkı tutmalıyız. Biliyorsunuz Türkiye'nin 2023 hedeflerini 2011 seçimlerinin ardından ilan ettik. Bu doğrultuda adım adım ilerliyoruz. 2053 ve 2071 vizyonlarımızı bizden sonraki nesillere emanet ettik. Bu arada boş durmuyor, 2023 hedeflerimizi bir adım daha ileriye taşıyacak ve 2053'e hazırlık olacak mahiyette çalışmalar yürütüyoruz. Bu arada şunu özellikle ifade edeceğim, inşallah yıl sonuna kadar bütün bakan arkadaşlara 'yol haritanızı 6 aylık hazırlayın getirin' diyeceğim ve bu 6 aylık yol haritasıyla birlikte biz 2019'un hazırlıklarını yoğun bir şekilde yürüteceğiz. Çünkü 2023 Türkiye'nin adeta bir dönüm noktası olacak. 100. yıl Türkiye'de sıçramanın ispat edildiği bir dönüm noktası olacaktır. Bunun içinde hazırlıklarımızı kararlılıkla yapmamız gerekiyor."

"TÜRKİYE DÜNYANIN İLK 20 ÜLKESİNDEN BİRİ OLARAK GÜCÜNÜ DEVAM ETTİRECEKTİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Teknoloji ve ekonomik gelişmeler, siyasi dönüşümlerle tahkim edilmediği sürece tek başına bir anlam taşımıyor. İşte bu salon aslında bunu tahkim edecek, inşa edecek, ihya edecek salondur. Bence bu konuda herkes benim de sırtlanacağım bir yük var bilincinde olacaktır. Bunun için biz hedeflerimizi her alandaki gelişmeleri gözeterek ve her biri diğerini destekleyecek şekilde belirliyoruz. Türkiye 2035 yılında 90 milyonu aşacak olan nüfusuyla bu bakımdan dünyanın ilk 20 ülkesinden biri olarak gücünü devam ettirecektir. Asıl önemlisiyse dünyanın ilk 10 ekonomisi haline gelerek bu nüfusumuzu en etkin şekilde değerlendirecek olmamızdır. Genç, eğitimli ve dinamik nüfus yapımızı ekonomik büyümemizin itici gücü haline getirmekte kararlıyız. Eğitim seviyesindeki iş gücü kalitesindeki artış sayesinde rekabet gücümüz de her geçen yıl yükselecektir. Kişi başına milli gelirimizi artık 25 bin dolar hedefinin üzerine çıkarttıktan sonra dünyanın müreffeh milletleri arasındaki yerimizi de almış olacağız. 2035 yılında ulaşacağımız insani gelişmişlik seviyesini farklı kesimler ve bölgeler arasındaki gelir eşitsizliğini en aza indirerek ülke geneline yayacağız." dedi.

"ÇOK DAHA HIZLA YÜRÜYECEĞİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte malum 7 Şubat'ta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde yaptığımız davet, bu davete iş dünyamız sağolsun, gayet başarılı, net bir cevap verdi ve rakam, 1 milyon 170 bine ulaştı. Demek ki benim milletim, benim girişimcim, istediği zaman bunu yapabiliyor. Bundan sonraki süreçte de bunu yapabileceğine inanıyorum. Bütün bunlar neyi getirecek biliyor musunuz? Bu ülkede bir dayanışma ruhunu getirecek. Bu dayanışma ruhu, birbirine inanma, kenetlenme, o birlik beraberlik bizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşıyacaktır. Bunun beraber yaptığımız zaman bu milleti Allah'ın izniyle tutan olamayacaktır. Çok daha hızla yürüyeceğiz, çok daha hızla inşallah ülkemizi, diğer gelişmiş ülkelerle yarışın içerisinde, ilk 10'un içerisinde göreceğiz." diye konuştu.

"YÜZDE 100 YERLİ ÜRETİM OLAN OTOMOBİLİMİZİ TOBB CAMİASI İÇERİSİNDEN ÇIKARTALIM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomik atılımlarımızı yeni yatırım fırsatlarıyla birleştirerek, bilişim, enerji, ulaştırma, lojistik ve ticaret alanlarında ülkemizi küresel cazibe merkezi haline getirmeliyiz. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere şehirlerimizi yenilik ve verimlilik temelinde yeniden ele almalı, cesur dönüşüm projelerini hayata geçirmeliyiz. Ben bugün TOBB'un bu genel kurulunda bir teklifim var. Bunu her yerde yapıyorum. Çünkü buna doğrusu hasretim. Bu milletin bir evladı olarak hasretim. Diyorum ki gelin şu yüzde 100 yerli üretim olan otomobilimizi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği camiası içerisinden çıkartalım." dedi.

CİZRE VE YÜKSEKOVA İL OLACAK

Bir katılımcının, Cizre'nin il olması yönündeki isteğini ifade etmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tamam o olacak sen merak etme. Yakındır. Hani Cizre şehir olacak dedik ya. Yani Şırnak, Cizre'ye dönüşecek, Hakkari de Yüksekova'ya dönüşecek. Çünkü şehircilik benim işim. Niye? Belediyecilikten geldim. Neresi şehir olur, neresi olmaz onu iyi bilirim. Cizre ile Şırnak'ı yan yana getirdiğiniz zaman 'Şırnak'ı nasıl şehir yapmışlar' diye şaşarsınız. Hakkari ile de Yüksekova'yı yan yana getirdiğiniz zaman Hakkari'yi nasıl şehir yapmışlar diye şaşarsınız. Buraları iyi gezmiş, görmüş birisi olarak konuşuyorum. İşte şimdi bir kalkınma hamlesi yapacaksanız önce buna şehircilikten başlayacaksınız. Eğer şehircilikte bu işi aşaramamışsanız zaten yatırımlarda da bu işi başaramazsınız. Onun için sen merak etme, zaman çok yakın." dedi.

HİSARCIKLIOĞLU : BİZ HAZIRIZ, SİZ YETER Kİ BİZİM YANIMIZDA OLUN

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Şimdi ben diyorum ki Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, kendi çatısı altından yüzde 100 yerli otomobilini 'Made in Turkey' olarak çıkarsın" demesi üzerine TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise "Siz bunu istedikten sonra Türk iş dünyası bunu çok rahatlıkla yapar. Biz hazırız, siz yeter ki bizim yanımızda olun. Biz bunu yaparız. " dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda ekranları başında bizi tüm Türkiye izliyor. Biz her an, her daim böyle bir konuda bilesiniz ki yanınızdayız, sizle beraber olacağız ve önce ülkemize ve dünyaya Türkiye markasını inşallah gönderelim." dedi. TOBB Başkanı Hisarcıkloğlu, "Nasıl 5 ayda 1 milyon 100 bin işçi istihdamı yaptıysak onu da yaparız. Sayın Cumhurbaşkanım." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, "İnşallah, hayırlı olsun." diye konuştu.

"MONTAJCILIK BU MİLLETE YAKIŞMIYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 senedir bu işi yapanlara hep teklif etmişimdir. Gelin kendi otomobilimizi üretelim. Ne yapıyor? Montaj, montaj... Montajcılık bu millete yakışmıyor. Bir parçası şurdan, bir parçası burdan gelsin, öbürü ordan, öbürü burdan. Onları monte et, ondan sonra da piyasada dolaştır. Bu millete bu yakışmıyor. Artık bu millet, kendisi bunu üretebilecek beyne de sahip, ürüne de sahip. Bunu yapabilir miyiz? Yaparız. Niye yapmıyoruz? Çünkü öbüründen daha fazla kazanıyor. Ama şimdi ben inanıyorum ki artık sözü burada aldık. Bütün millet, 80 milyon da buna şahit. İnşallah Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği çatısı altında bu işi başaracağız. Biz de üzerimize düşeni yapacağız. Bütün bunları sizlerle birlikte yapacağız. Bizim işimiz kendisi, ülkesi ve milleti için bir şey yapmak isteyen herkesin önünü açmaktır. Az önce mevzuat denildi. Her şeyiyle katılıyorum ama bunu da beraber başaracağız. Buna prim vermeyeceğiz, vermeyeceksiniz. Bir yerde bir şey tıkanıyor mu, bakan arkadaşlarımızı aynı anda sizler de sıkıştıracaksınız ki bürokrasiyi ona göre hep birlikte yıkalım. Beraber yıkacağız. Çünkü birçok şeyler vardır ki bunu bakan da bilmeyebilir, başbakan da cumhurbaşkanı da. Ama sizler bu noktada bu iletişimi bizlerle kararlı bir şekilde sürdürürseniz buradaki oligarşik yapıyı ciddi manada çökertiriz." dedi.

"ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE DÜNYAYI BİR KEZ DAHA ŞAŞIRTACAĞIMIZA İNANIYORUM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde ben dünyayı bir kez daha şaşırtacağımıza inanıyorum. Birileri bizim bu hedeflerimize, bu vizyonumuza dudak bükerek bakıyor olabilir. Ama şunu unutmayın, 1990'lar Türkiyesi'ne bakan hiç kimsenin bugünkü Türkiye'yi tasavvur edebilmesi mümkün değil. Ama bugün başka bir Türkiye var. Gelin şimdi hep birlikte 2023'ün, 2035'in Türkiye'sini inşa ederek bize hala 'hasta adam' nazarıyla bakanlara, bu şekilde muamele etmeye çalışanlara derslerini verelim. Bu millet yapar mı? Yapar. Siz yatırım yapmak için, yüksek teknolojiye dayalı üretim için, ihracat için, istihdam için ne gerekiyorsa söyleyeceksiniz, biz de bunları hayata geçirmenin yollarını arayacağız. Yaptığınız çalışmaların neticelerini görmeye başladıkça biz de sizin önünüzdeki kapıları ardına kadar açmak için çok daha şevkle çalışırız. Unutmayın 'marifet iltifata tabidir' derler. Ama unutmayınız, iltifat için de ortada marifetin emarelerinin görülmesi gerekir. Aksi takdirde kendimiz söyler, kendimiz dinleriz. Sizin attığınız her adıma, devletin mukabil birkaç adımla cevap vereceğinden emin olunuz." diye konuştu.

Kaynak: DHA