Stratfor’un ana gündem maddelerinden biri de enerji. Bu kapsamda, yeni petrol ve doğalgaz boru hattı projeleri ve başta nükleer santral ihaleleri olmak üzere enerji şirketlerinin her türlü anlaşmaları Stratfor analistlerinin radarında dikkatle izleniyor. 2010’un başlarında Samsun-Ceyhan boru hattı projesi ile ilgili Rusların caydığına dair çıkan çeşitli spekülasyonlar üzerine Stratfor’un Rusya uzmanı Lauren Goodrich, pazarlıklarda son durumla ilgili perde arkası bilgiler edinmek için Rus kaynaklara başvurmuş. Stratfor bu sayede dönemin Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in 2009 yazında Ankara temasları sırasında tarafların Samsun- Ceyhan boru hattı ve nükleerde işbirliği için el sıkışmasının ardından gelişmelerin seyrine hâkim olabilmiş. Goodrich’in Rusya Enerji Bakanlığı’ndan bir kaynağı Rusya ile pazarlıkları projenin Türk partneri Çalık grubunun değil, doğrudan hükümetin yürüttüğünü belirtmiş.
‘Erdoğan, Çalık’ı temsil ediyor’
Goodrich, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşmelerde son derece aktif bir rol oynadığını anlatan kaynağının söylediklerini 4 Şubat 2010 tarihli bir yazışmada aynen şöyle aktarıyor: “Çalık grubuna gelince, pazarlıklarda yer almadılar ve şu ana kadar Samsun-Ceyhan boru hattı ile ilgili Rusya ile birebir bir görüşme yapmadılar. Bunun yerine, anlaşma için pazarlığı Erdoğan yaptı, gerçi Çalık ile Erdoğan birbirinden ayrı da denemez. Siyasi ortaklıkları, eski Sovyet devletleri ile anlaşmalara kadar uzanıyor. Çalık, birçok şirketine devlet bankalarının destek vermesini sağlayan Erdoğan ile ilişkisi nedeniyle büyük maddi destek elde etti. Çalık’ın Cumhurbaşkanı Gül ile de çok yakın bir ilişkisi var. Çalık mecbur kalmadıkça Rusya ile iş görüşmelerini bizzat yapmayı sevmiyor. Rusya da, özünde onu temsil eden Erdoğan ile iş yapmayı tercih ediyor. Şu ana kadar Samsun- Ceyhan boru hattı Çalık-Rusya arasında değil, Rusya ile Türkiye arasında bir anlaşma. Erdoğan’ın hattı işletmek için kendi tarafından kimi seçeceği bizi ilgilendirmiyor”. Yazışmada Ortadoğu ve Türkiye uzmanı Reva Bhalla, Goodrich’in paylaştığı bu bilgilere “Mantıklı. Çalık Erdoğan’ın projesi” diye karşılık veriyor. Rus kaynak ayrıca hatta Rus ve Kazak petrolünün taşınacağı, Türkmenlerin de projeye girmek istediği ve İtalyan petrol devi ENI’nin ortaklık için 4 milyar dolarlık teklif götürdüğünü belirtmiş.Nükleer için ise Ciner devrede
Aynı kaynak Goodrich’le 13 Ocak 2010’da Rusya ile Türkiye arasında imzalan nükleer işbirliği anlaşması ile ilgili ayrıntıları da paylaşmış. Rus yetkili, anlaşmada yine Mersin Akkuyu santralı ihalesi için tek teklifi götüren konsorsiyumdaki aynı firmaların, Rus Inter RAO ve Atomstroyexport şirketleri ile Ciner Holding’e ait Park Teknik’in yer alacağını belirtmiş. Goodrich’in kaynağı, Rusya’nın nükleer alanındaki işbirliğine karşılık birçok avantaj elde edeceğini yazıyor: “Rusya projenin her safhasında - finansman, mühendislik, inşaat, yakıt - aktif olarak yer almakta kararlı. Putin bir toplantısında, Rusya’nın kredileri ve ekipmanları sağlayacağını, yerel inşaat şirketlerini denetleyeceğini, sözleşmelerin yüzde 20-30’unu Rus firmaların üstleneceğini, nükleer yakıtı da sağlayacağını ve kullanılmış yakıtları yeniden işleyeceğini ifade etti. Kullanılmış nükleer yakıtın tasfiyesi çok büyük bir masraf, Putin Rusya’nın bunu indirimli bir fiyatla yapacağını söyledi. Bu anlaşmada Türkiye’nin gerçekten sevdiği kısımlardan biri. [...] Anlaşma sadece nükleer santralı kapsamıyor, Türkiye Inter RAO’ya ülkede bir dizi elektrik santralı yapması için izin verecek, bu, Inter RAO’nun bir süredir lobicilik çalışması yürüttüğü çok büyük bir projeyi de kapsıyor. [...] Sağlanan anlaşmada sadece boru hattı ya da nükleer değil, her iki taraf için teşvik sayılabilecek genel bir anlayış söz konusu. Rusya’ya özelleştirilecek firmalar için ilk teklifi sunma fırsatı tanınacak. [...] Türkiye, bankalarından daha fazla ruble kullanmasını isteyecek ve bazı ödemelerini ruble ile yapacak”.