Fatma Şen 11 yıldır evli olduğu Çetin Şen’den sık sık şiddet görüyordu. Çalışmadığı gibi ‘gasp, uyuşturucu, hırsızlık’ suçlarından cezaevine giren eşi 2009’da da dövüp yarı çıplak sokağa attı. Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesi ‘Çetin Şen’in eve iki ay yaklaşmamasını ve koruma verilmesini’ karara bağladı. Polis ise Fatma’ya, “Eşin gelirse bizi ara” demekle yetindi.

Üç yıl sonra, 1 Ocak 2012’de Çetin Şen tekrar eşini dövdü. Esenyurt Polis Merkezi’ne giden Fatma, şikâyetçi oldu. Polislerle eve gitti. Kapıyı açan Çetin Şen, tutanağa göre eşine, “Sen şikâyetinden vazgeç, yoksa ifademi verir, gelir, seni keser, aşağıya atarım” dedi. Büyükçekmece 1. Aile Mahkemesi, 10 Ocak 2012’de, ‘Çetin Şen’in altı ay evine yaklaşmamasını ve Fatma’nın da koruma altına alınmasını’ hükme bağladı. Koruma için gittiği emniyet, “Eşin gelirse bizi arayacaksın” dedi. Bu arada Çetin Şen cezaevine düştü. Mart 2012’de çıkınca, yaklaşmama kararına rağmen zorla eve girdi. 10 gün sonra Esenyurt Asayiş Büro Amirliği’nden bir polis, ”Eşin sana zarar verecek biri değil” diyerek, artık korunmak istemediğine dair kâğıt imzalattı.

15 Haziran 2012’de bir kavga sırasında Çetin Şen tavana eşarp bağlayıp, eşinin ‘intihar etmesini’ istedi. Fatma can havliyle sığındığı balkondan aşağıya atıldı. Ertesi gün ifadesini almak için hastaneye gelen iki polisten biri, iddiaya göre, koruma kararını geri çekmesi için kâğıt imzalatan kişiydi.

Büyükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Çetin Şen’e ‘kasten yaralama ve intihara yönlendirmek’ten açılan dava başladığında Fatma Şen, polis tutanağındaki “Kendimi attım” ifadesini reddedip “Eşim beni aşağıya attı. Polisler neden böyle yazmışlar, bilmiyorum” dedi. Bunun üzerine dava, suç ‘kasten adam öldürmeye teşebbüs’e girdiği gerekçesiyle, ağır ceza mahkemesine gönderildi.

radikal