CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Meclis bal gibi çalışır” sözüne yanıt verdi. CHP milletvekilleri olmadan TBMM’de ihtisas komisyonlarının ve Başkanlık Divanı’nın oluşturulması durumunda kendilerinin de parlamentoya gireceğini belirten Kılıçdaroğlu, “
Onlar bizsiz komisyonları oluştururlarsa, biz de Genel Kurul’da konuşuruz. Madem anayasayı ihlal ediyorsunuz, biz de ihlal ederiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmeyi de anlatan Kılıçdaroğlu “Sayın Gül de Adalet Bakanlığı’nın devreye girmesi gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı ilgilendiğine göre sorunun çözümünde daha olumlu bir sürecin başlaması mümkün olabilir“ diye konuştu. Gül ile görüşmesinin ardından Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılmak üzere Esenboğa Havalimanı’na gelen Kılıçdaroğlu, Atina yolunda kendisine eşlik eden gazetecilerle sohbet etti. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

SAYGI DUYUYORUM AMA:
Sayın Cumhurbaşkanı, parlamentonun çalışmasının önemine değindi, ortaya çıkan görüntünün hoş olmadığını söyledi. ‘Kararınıza saygı duyuyorum ancak uzlaşma gerekiyor, parlamentonun çalışması gerekiyor. Bu dönemde uzlaşmayla pek çok sorun çözümlenebilir’ dedi. Devlet kurumlarının uyum içerisinde çalışması Cumhurbaşkanı’nın en önemli görevidir. Anamuhalefet partisi de devlet kurumları içinde önemli bir konumda. Bu kapsamda görüşme gerçekleştirdik.


Erdoğan: "Yargıya müdahale etmeyiz"



İYİ NİYETİNE GÜVENİYORUM:
Sayın Cumhurbaşkanı’nın iyi niyetine güveniyorum. Ama iyi niyet her zaman sorunları çözmeye yetmiyor. Sorunun çözülmesi için bütün tarafların iyi niyetli olması lazım. Sorunu çözmek üzere masaya oturmaları gerekir, çözmemek üzere değil.Biz her türlü çözüme açık olduğumuzu söyledik. Yasal düzenleme olabilir, başka düzenlemeler olabilir. Bizim amacımız sorunun çözümüdür. Tek başına bizim çalışmamız yetmez. Burada Adalet Bakanlığı’nın bürokratları çözüm üretecek. Kanun teklifini de onlar üretecek. Biz kendi aramızda çalışma yapıyoruz. Hem de bir değil birden fazla çalışma yapıyoruz. Sayın Gül, Adalet Bakanlığı’nın devreye girmesi gerektiğini belirterek, ‘normalde Adalet Bakanlığı bürokrasisinin çalışması gerekiyor’ dedi. Bu sorunun bir an önce çözülmesi Türkiye’nin uluslararası arenada saygınlık kazanmasına yol açacak. CHP’nin böyle bir katkısı olacak.

“AZINLIĞIN TAHAKKÜMÜ”  
Başbakan’ın sözlerini garipsedim, yani demokrasi çoğunluğun azınlığa tahakkümü müdür? Önce demokrasiyi öğrenmeli, demokrasi çoğunluk rejimi değildir. AKP çıkıp, ‘CHP’nin getireceği çözümü kabul ediyorum’ diyor mu, söylemiyor. Sorunu çözecek mi çözmeyecek mi? Efendim, ‘çözüm getirdi, getirmedi, şu oldu, bu oldu’. Tamamen kafa karışıklığına yol açan söylemler bunlar. Bir sorun var mı, çözmek istiyorlar mı? Bu sorunu çözüyoruz diye bir irade beyanı oldu mu? AKP’den sorunun çözümüne ilişkin bir irade beyanı bekliyoruz.

ENGEL İKİ YARGICIN TAKDİRİ:
Sayın Başbakan, ‘Hiçkimse kanunların üstünde değil’ demiş. Elbette kimse kanunların üstünde değildir, kimse kanunları çiğnememelidir. Ama tutuklu milletvekillerinin gelip yemin etmelerinin önünde hiçbir yasal engel yok. Bunu önce bilmeleri lazım. Ne anayasal ne de yasal engel yok. Engel sadece iki yargıcın takdir hakkı. Ya hukuku bilmiyorlar ya yasaları bilmiyorlar. Çıkıp bana desinler ki ‘şu madde nedeniyle yemin etmiyorlar’.
(‘Yemin etmeden parlamento çalışmalarına katılamıyorsunuz’ denilmesi üzerine) Kim dedi, ‘katılamıyorsunuz’ diye. Anayasa diyor ki; ‘Meclis komisyonları grupların üye sayıları oranında verdikleri üyelerle oluşturulur’.
Şimdi deniliyor ki, ‘CHP olmasa da biz komisyonları kurarız’. Onlar bizsiz komisyonları oluştururlarsa, biz de Genel Kurul’da konuşuruz. Anayasada ‘yemin etmeden çalışmalara katılamazsınız’ diye bir düzenleme var mı? Sadece ‘yemin edin’ diyor. Yemin ederim veya etmem, etmiyorum arkadaş.
Öbürünü kabul ediyorsanız, bunu da kabul edersiniz. ‘Ben komisyonları seçerim’ diyorsan, ben de Genel Kurul’da konuşurum. ‘Komisyonları ben istediğim gibi kurarım’ dediğiniz anda madem anayasayı ihlal ediyorsunuz, biz de ihlal ederiz. Genel Kurul’da istediğimizi yaparız. Meclis Başkanlığı için istersek oy kullanabiliriz ama kullanmayacağız.

HÂKİMİ VURACAK DEĞİLİZ:
Mahkeme kararlarına tabii ki saygı duyacağız, gidip hâkimi vuracak halimiz yok. Saygı duymak, eleştirmeyeceğimiz anlamına gelmez. ‘Saygı duyacağız’ deyince hiç itiraz etmeyeceğiz, boynumuzu uzatacağız anlamına gelmemeli. Aksi halde eleştiri mekanizmasını tümüyle reddetmiş olacağız.


Bakanlık formülü

Adalet Bakanlığı’nın tutuklu vekiller konusunda devreye girebilmesi için önünde iki yol bulunuyor. Bunlardan ilki, yerel mahkemelerde kesinleşen ve Yargıtay’a gitme yolu bulunmayan bazı kararlar için uygulanabilen “kanun yararına bozma” yolu. Ancak eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bu konuyu araştırdıklarını, sonradan davada çıkacak kararla birlikte Yargıtay’a taşınacak dosyalarda verilmiş ara kararlar için bu yolun hiç kullanılmadığını saptadıklarını söyledi. Bu nedenle, Adalet Bakanlığı, tahliyenin reddi kararlarını Yargıtay’a taşımaya sıcak bakmıyor.

‘Gül sorunun çözümü için katkı verecek’

Cumhurbaşkanı Gül; tutuklu milletvekillerinin tahliye edilmemesi nedeniyle CHP ve BDP’nin yemin boykotu sonucunda ortaya çıkan siyasi krize çözüm bulabilmek için Çankaya Köşkü’ne davet ettiği Kılıçdaroğlu’yla dün yaklaşık 40 dakika süren bir görüşme yaptı. Kılıçdaroğlu, görüşmenin ardından yaptığı kısa açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanı, krizin çözümü konusunda CHP’nin görüşlerini sordu. Kendi görüşlerimizi aktardık kendilerine. Sayın Cumhurbaşkanı, uzun tutukluluk süresinin yarattığı rahatsızlığı dile getirdi, bunu daha önce de dile getirdiğini ifade etti. Sorunun çözümü için katkı vereceğini, benim düşüncelerimi değerlendireceklerini ifade ettiler” diye konuştu.


  MANSUR ÇELİK / MİLLİYET