TİMAV tarafından gerçekleştirilen, “Türkiye'de İmam Hatip Lisesi ve İmam Hatipliler Algısı” araştırmasının sonuçlarına göre, "Aleviler için İHL benzeri okullar açılmalıdır" yargısına araştırmaya katılanların yüzde 41,3'ünün destek verdiği ifade edildi.

“Türkiye'de İmam Hatip Lisesi ve İmam Hatipliler Algısı” araştırmasının sonuçlarını TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz açıkladı. Kur'an ve peygamberin hayatı derslerinin seçmeli olarak bütün okullarda okutulmasını Cumhuriyet tarihinin en önemli hizmetlerinden birisi olduğunu ve Hükümetin eğitim politikalarının ardından önümüzdeki yıldan itibaren İmam Hatip okullarına yoğun talebin olacağını dile getiren Öksüz, ankette yer alan önemli sonuçlardan birinin de Aleviler için İmam Hatip okullarının kurulması talebi olduğuna dikkat çekti.

26 İl merkezinde toplam 2689 kişi ile yapılan ankette "Aleviler için İHL benzeri okullar açılmalıdır" yargısına araştırmaya katılanların yüzde 41,3'ü destek verirken, yüzde 31,1'inin fikir beyan etmediği ve yüzde 27,6'sının ise karşı çıktığı belirtildi.

Aleviler için İmam Hatip okulu önerisi ne anlama geliyor?
Söz konusu bu ankette yer alan Aleviler için İmam Hatip okullarının açılması önerisi tek başına tekil bir örnek olarak değerlendirilmemeli. Bu çıkış, Sünni-İslam üzerine kurulu olan devletin bugün AKP eliyle Aleviliği şekillendirilmesinin bir parçası olarak görülmeli.

Aleviliği sadece ve sadece İslami öğelerle tanımlamaya çalışan Sünni Ortodoksi, AKP eliyle heterodoks olan Aleviliği dinsel bir eğilime indirgenmeye çalışılıyor.

Bilindiği gibi, AKP'nin Alevileri kuşatmaya yönelik denemesinin bir parçası olan Alevi açılımı sonuç vermemiş, Aleviler "açılım" ile kapsanamamıştı. Bu bağlamda, AKP bir yandan kendisinin şekillendirmediği Aleviliği kimi zaman şiddete ve zora başvurarak kindar ve düşmanca bir söylemle reddederken; diğer yandan da kendi dinci, muhafazakâr ideolojisine uygun bir Alevilik yaratmayı deniyor.

Yani sadece ve sadece İslami öğelerle tanımlanmaya çalışılan Alevilik; yaşam biçiminden, felsefesinden ve siyasetinden ayrıştırmak isteniyor.

Böylece AKP, tanımını içselleştirdiği ölçüde Alevileri toplumsal/siyasal bir özne olarak kabul ederken, kendisinin tanımlamadığı tüm Alevi anlayışlarını bastırmayı ve yok etmeyi hedefliyor.

Peki Aleviler ne istiyor?

Oysa Alevilerin talepleri; Diyanet’te temsil edilmek değil, Diyanet’in tümüyle imhasını, Aleviliğin din derslerinde okutulması değil, din derslerinin kaldırılmasını, Cem evlerinin tanınması değil, devletin nerenin ibadet yeri olup olmadığına karar verme yetkisinin kaldırılmasını içeriyor.

Aleviler “artık yeter” dedi

Sonuç olarak Aleviler yalnızca bütün din ve inançların özgürlüğünü değil, aynı zamanda Osmanlıcığın, gericiliği ve piyasacılığın karşısında yer alarak eşit ve özgür bir toplum düzeni talep ediyor.

(soL-Haber Merkezi)