Karşı devrimin son taarruzu ve barolar Karşı devrimin son taarruzu ve barolar

Bankacılar, iş adamları ve esnaf için

ders çıkarılacak vahim bir olay!

Bolu’da yaşayan A.B. 73 yaşını dönmüş, üçüncü ameliyatını olacaktı, durumu ciddî idi ve 285.000 civcivlik bir Tavuk Besi Çiftliği vardı. Ameliyata girmeden önce çiftliği yönetmesi için öz oğlu B.B’ye geniş yetkiler içeren bir vekâlet verdi. Sonra ameliyat oldu. Bu onun üçüncü ameliyatıydı. Artık zor yürüyor, zorlukla hareket ediyordu ama önemi yoktu, oğlu B.B, Çiftliği yürütüyordu, iyi sayılacak bir gelirleri vardı…

Baba, oğlunun başına açacağı büyük felaketten habersiz evinde mutlu sayılacak bir yaşam sürüyordu, ta ki kötü haberi alıncaya kadar…

Bir gün kötü haber çıkıp geldi! Oğlu, imzasını taklit ederek galericilere 4 milyon TL civarında çek imzalamıştı. Baba hayatının son baharında öz oğlu tarafından feci bir açmazın içerisine sürüklenmişti.

OLAY NASIL BAŞLADI?

B.B “400 bin lira kadar açık verdim, babam otoriter bir adamdır, söylemeye korktum, otomobil alıp satarak açığımı kapatmaya çalıştım” diyor.

Bu borç ne kadar zamanda 4 milyon oldu diye sorulduğunda, B.B “bir yıl ama son 6 ayda borç hızla katlandı” cevabını vermektedir.

B.B kurtlar sofrasında paramparça edilmişti! Bir yanda, durumdan kazanç sağlamaya çalışanlar, tefeciler ve Galerici esnafı diğer yanda borç batağında çırpınan, yoldan çıkmış bir genç adam.

A.B’nin, oğlu B.B’ye verdiği 4 sayfalık vekâlette birçok yetki vardı ama açıkça “çek hariç” diye bir kayıt düşülmüştü. Hukukçu olmayanlar ilk bakışta “çek hariç” demekle ne olur ki diye düşünebilirler ama bunun önemi daha sonra analaşılacak!

B.B, Galerilerden vadeli aldığı arabaları nakit olarak satıyor, böylece borç çeviriyordu. Vadeli alıp peşin satmak borcu büyütüyordu. B.B, vadeli araba alıp peşin para ile satmak bazen yeterli olmamış ki zaman, zaman da tefecilerden para almıştı. Böylece 400 bin lira açık, ortalama 8 ayda 4 milyona yükselmişti… Borç 4 milyona yükselince artık çevrilemez hale gelmiş, çekler karşılıksız çıkmaya başlamış ve bomba patlamış oldu.

OLAN 73 YAŞINDA, ÜÇ AMELİYAT GEÇİRMİŞ BABAYA OLMUŞ.

B.B yolunu şaşırınca, tefecilere, aracılara, fırsatçılara gün doğmuştur...

B.B.’ya sorduk; 

  • Kaç araba alıp sattın?
  • Yaklaşık 50-60
  • Peki, bir galeriden ortalama kaç araba satın aldın? Yani bu 50-60 arabanın galerilere dağılımı nasıldı? 
  • Galerici başına 5-6 araba…

B.B, kendini babası A.B’nın yerine koyup imzasını taklit ederek, (onun çek hesabından aldığı çekleri) kendi adına düzenliyor ve galericilere, tefecilere ciro ediyor. Bu arada ilginç bir durum olarak, baba A.B.’nin oğluna verdiği vekâlette bankalarda çek hesabı açma ve çek karnesi alma yetkisi bulunmaktaydı. Oğlu bu yetki ile bankalardan bol yapraklı çek karnelerini alabildi.

OLAYLAR

B.B, ilk başlarda Bolu galerilerinden vadeli araba alımları yaptı, ancak bir noktadan sonra Bolu galerileri B.B’ya vadeli araba vermez oldu. B.B bu aşamada piyasaya milyonlarca TL’lık çek keşide etmişti… B.B tıkanınca devreye Home Ofiste araba işi yaptığını söyleyen Z.Ç giriyor. Z.Ç, B.B’dan aldığı çeklerle Düzce ve biraz da Ankara Galericilerinden vadeli arabalar alıyor. B.B da bu arabaları nakde çevirerek borç çevirmeye devam ediyor. Sonuç piyasada 4 milyon liralık çek ve bu olaylarla çöken, dehşete düşen, hüzünden kahrolan bir baba ile eşi...

Şimdi çekleri ellerinde bulunduran galeri sahipleri, tefeciler ve fırsatçılar peş peşe ihtiyati haciz kararları ile baba A.B’nin evine ve Tavuk Besi Çiftliğine gidiyor. Avukatların talebi ile İcra Memurları Tavuk Besi Çiftliğini haczedip, söküp parçalayıp muhafaza altına alıyorlar.

Baba ve eşi kahrolmuş, dehşet içinde jeneratörlerin alınıp götürülmesini, elektrik panolarının sökülmesini ve kümeslerin parçalanmasını seyrediyorlar.

Milli Ekonomiye katkı sunan örnek bir Tavuk Çiftliği böylece yok edilmektedir.

KABAHATİN ÇOĞU KİMDE?

Aslında ortada bir kabahat değil suç ve suçlular var!

Oğul B.B’ya sorduk,

- Herbirinden 4-5 araba aldığını söylüyorsun, galericiler bu durumdan şüphelenmedi mi?”

-Hayır!

- Bu kadar yüksek çekleri senden alan galeri sahipleri sana kim bu A.B diye sordular mı?

-Hayır!

- Çok sayıda ve “esnafa göre yüklü miktarlarda” çekleri alan galeri esnafı, babanı arayıp “oğlun bu çekleri bize veriyor, haberin var mı” diye sordu mu?

-Hayır!

- Galericiler sana ne iş yaptığını sordu mu?

-Evet!

- Sen ne dedin?

-Tavuk besi işi dedim.

- Senin ne işin var bu kadar araba ile diye sormadılar mı?

-Hayır!

(Sormazlar, çünkü çok karlı bir iş yapıyorlardı, parayı nasılsa, hukuk olmazsa zorbalıkla alırlardı.)

Şimdi büyük ve ipi koparacak bir soru:

- B.B, Z.Ç senin iki milyon çekini piyasaya ciro etti. Bu demektir ki Z.Ç senin taklit imza ile keşide ettiğin iki milyon sahte çeki çeşitli galerilere ciro etti. Bu nasıl bir iştir, sana sormadı mı bu çekleri kim imzalıyor?

-Sordu, zaten benim imzaladığımı biliyordu.

- Sen ne dedin Z.Ç’ye?

-Vekâletim var dedim?

- Vekâleti görmek istemedi mi?

-Hayır!(Sormaz tabii, “üzümü ye bağını sorma!”)

- B.B, Z.Ç sana Düzce ve Ankara Galerilerinden yaklaşık 30 araba satın aldı, sana sormadı mı sen galerici değilsin, senin bu arabalarla ne işin var?

-Sormadı!(Üzümü ye bağını sorma!)

BİR HATIRLATMA

Geçmiş zamanda Galata Köprüsü’nü, Galata Kulesi’ni, trenleri, Anadolu’dan gelenlere satan Sülün Osman’a duayen hukukçu Av. Mahmut Kemal Kumkumoğlu sorar;

  • Sülün sen bu kadar adamı nasıl dolandırıyorsun? 

Sülün cevap verir;

  • Halkın o sınır tanımaz dolandırıcı ruhu ve bedavacılığa ola iştahı sayesinde...   

ÖZEL HUKUK VE CEZA HUKUKU AÇISINDAN KİMLER, NE DERECE SORUMLU?

Bu soruyu A.B.’nın Avukatına sorduk.

Cevaplar şöyle sıralandı:

  • En başta 5941 sayılı Çek Yasasına göre banka sorumludur.
  • Olayların gelişimine ve akışına göre galeri esnafı da cezaî ve hukukî açıdan sorumlu tutulabilir, buna yargı karar verecektir.
  • Olayda bir tefeci olduğunu biliyoruz, bu tefeci hakkında B.B suç duyurusunda bulunacağını söylemektedir.
  • Yine olaya karışan ve 2 milyona yakın çeki piyasaya ciro eden Z.Ç adında bir şahıs var. Olayların akışına ve gelişmelere bakıldığında bu şahsın her şeyin farkında olduğunu söylemek mümkündür. O nedenle bu şahsın cezaî ve hukukî sorumluluğu olabilir.
  • B.B, birçok kez “resmi belgede sahtecilik” ve “dolandırıcılık” suçlarını işlemekten yargılanabilir. Ancak, Yargıtay Kararlarına göre B.B’ın resmi belgede sahtecilik suçu için “zarar verme kastı” ile hareket etmesi, nitelikli dolandırıcılık suçu içinse “dolandırma kastı” ile hareket etmiş olması gerekir. B.B, borç çevirme amacıyla bu işi başlatıyor, başlangıçta birçok çekini de ödüyor, ancak bir noktadan sonra borcu çeviremez duruma düşüyor. Yargı bu unsurları değerlendirecektir.
  • Bir babanın ve eşinin kahrolmasına, üzüntüye gark olmasına ve Milli Ekonomiye katkı sunan Tavuk Besi Çiftliğinin paramparça olmasına neden olan bu olaylarda, suçlu olup olmadıklarını bilemem ama asıl kabahatli olan galerici esnaf ve bankadır.
  • Hukuka göre “tacirler işlerini yaparken müdebbir bir tüccar gibi davranmak zorundadırlar.
  • Tavuk Besi işi yapan biri galeriden 4-5 araba alıyor, üstelik bir başkasının çekini veriyor ama galerici işin ardını araştırmıyor. Çek hesabı sahibi A.B.’ya zahmet edip bir telefon açarak“bayım bu çekleri oğlun bize veriyor haberin var mı” diye sormuyor. Galerici, B.B’a “sen bu arabaları ne yapıyorsun?” diye sormuyor…
  • Z. Ç gibi aracılar ve tefeci için bir şey demeye gerek yok sanırım, onlar zaten suç duyuruları ile savcılıklara intikal edecek konular.

A.B VE BESİ ÇİFTLİĞİNİN AKIBETİ NE OLUR?

Avukat, sonuca ilişkin görüşünü de şöyle özetledi:

  • A.B eğer bu kadar üzüntüye katlanabilirse, hukukun sağladığı olanaklarla, sonunda hacizlerden ve borçlardan kurtulur.
  • İcra takibi yapanlar, özellikle çiftliği hacizlerle paramparça edenler, yargılamalar sonunda A.B.’ın zararlarını tazmin etmek zorunda kalırlar.
  • Bu olaylardan, başta banka yetkilileri olmak üzere dürüst esnaf ve işadamlarının çıkaracağı çok dersler olduğuna inanıyorum.
  • Bir oğlun ailesine yaşattığı bu üzüntüleri ise tarife kelimeler yetmez.
  • Bu olayların nedenleri “tedbirsizlik”, “bedavacılık”, “kâr hırsı” ve “deneysizliktir”.