67. Bilderberg Grubu Toplantıları geçtiğimiz hafta İsviçre'nin Montrö kentinde yapıldı. Toplantıda dünyanın birçok sorunu tartışıldı ve çözüm önerileri üzerinde duruldu.
Toplantıyla ilgili haber ve yorumlardan anladığımız;
Küresel sistem çatırdamakta, Asya’nın yükselişi karşısında ABD Dünya liderliğini kaybetmektedir. AB, ABD’ye Çin ile ticaret savaşlarında destek vermiyor. Anglosakson(İngiltere ve ABD'nin temsil ettiği Anglosakson model) ittifakı eski mühkemliğini korumuyor. Dünya çok kutupluluğa evrilmektedir.
Asya, ekonomi ve teknolojide öne çıkarken batı ekonomileri sarsılmaktadır. Dünya seçkinlerinin katıldığı ve basına kapalı yapılan 67. Bilderberg Toplantılarında Avrupa ekonomisinin yavaşlaması ve yeni bir krizin eşiğine gelmesi halinde krizden çıkış konusunda kötümserlik hakimdi.
Asya öne çıkmakta, batı gerilemekte, peki bu durumda batı aydınlanmasının kazanımları, eşitlik, hukukun üstünlüğü, temel insan hakları, demokrasi gibi değerler de batı kapitalizm ile birlikte yok olup gidecek, dünyaya Asya’nın temsil ettiği totaliter değerler mi hakim olacak?
67. Bilderberg Grubu Toplantılarında bu konu da ele alındı ve batıda öne geçmekte olan ırkçı, şoven akımlarla başa çıkmak için öneriler tartışıldı. Toplantı notlarını ve yorumunu BBC Türkçe ’de yazan Prof. Dr. Selva Demiralp bu konuda şöyle yazdı:
“Popülist ve milliyetçi akımları bertaraf etmek için refahı artırma yolu ile özgürlüklerin korunması, toplumdaki bölünmeleri önleyecek ortak bir kimlik ve komünite anlayışının yaratılması, demokrasi ve hukuk üstünlüğü temellerinin sağlamlaştırılması gerektiği belirtildi.”
Görüldüğü gibi batılı seçkinler ülkelerinde tehlikeli hale gelmekte olan faşizmin farkındalar ve çözüm için refahın artırılmasını, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün korunmasını savunmaktadırlar.
Çok kutuplu dünyada Türkiye nerede yer alacak?
Bizim tahminimiz önümüzdeki kısa vadede Türkiye batıda kalmak zorunda. Batı derken homojenliğini giderek kaybeden Kıta Avrupası ve Anglosakson ülkelerini ifade etmekteyim şimdilik.
Türkiye neden batıda kalmak zorunda?
Bilindiği gibi S 400 füze savunma sistemi konusunda ABD Türkiye’ye baskı yapmaktadır. Sözünü ettiğimiz Bilderberg toplantısında S 400 konuşuldu ve Türkiye’nin Rusya’dan S 400 alımından vazgeçmemesi halinde AB’nin Türkiye’ye yaptırım uygulaması gerektiği savunuldu.
Biz Türkiye’nin ABD ve AB’den gelen bu baskılar karşısında S 400 alımından vazgeçeceğini değerlendirmekteyiz. Aksi halde Türkiye ciddi bir ekonomik çöküşe girecektir.
Türkiye’nin batıda karar kılması halinde ise temel insan hakları konusunda kendisine çeki düzen vermesi gerekecek. Bu noktada affın ciddi şekilde gündeme geleceğini düşünmekteyiz.
Ankesörlü telefon operasyonlarının devam etmesi, ABD ajanlığı ile suçlanan Osman Kavala soruşturmasının son günlerde hızlanmış olması belki pazarlık halinde olan tarafların son kozlarını oyuna sürmeleri olarak görülebilir.
Önümüzdeki iki ay çok şeylere gebe.
Av. Rahmi Ofluoğlu
