ZEYNEP KURAY [email protected]

Adana’da mühimmat yüklü MİT TIR’larının durdurulması ile ilgili tutuksuz yargılanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün Çağlayan Adliyesi’nde görülen ilk duruşmasına hukuksuzluk damgasını vurdu. HDP ve CHP Milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, yabancı diplomatlar, çok sayıda sivil toplum örgütü, ulusal ve uluslararası basın meslek örgütlerinin de hazır bulunduğu duruşmada, avukatların tüm itirazlarına rağmen jet hızıyla davaya gizlilik kararı verildi. Davaya 2 gün önce atanan Savcı Evliya Çalışkan, tüm duruşmaların kapalı yapılmasını istedi. Savcı daha önce “Selam Tevhid” davasındaki benzer konuları gerekçe göstererek, o davada verilen gizlilik kararını hatırlattı. Talebe itiraz eden Dündar ve Gül’ün avukatları, “Selam Tevhid” davasındaki kapalılık gerekçesinin “kopyala yapıştır” yöntemi ile bu dosyaya eklediğini belirterek, dosyada devlet yetkililerinin görüşme kaydı olmadığını beyan etti. Savcının talebini değerlendiren mahkeme, ‘ulusal güvenlik’ gerekçesiyle duruşmaların kapalı yapılmasına karar verdi.

Duruşmada yaşanan diğer bir önemli gelişme ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT’in davaya müdahil olma talebi oldu. Dündar ve Gül’ün avukatları, Erdoğan ve MİT’in suçtan doğrudan zarar gördükleri iddiasıyla davaya müdahil olma taleplerinin reddedilmesini istedi. Mahkeme, Erdoğan ve MİT’in “müdahillik taleplerini” kabul etti. Gizlilik kararının ardından mahkeme, milletvekillerinin salonu terk etmemesi üzerine duruşmayı 1 Nisan’a erteledi. Vekiller hakkında da “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüsten” suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı.

ASIL SUÇLULAR YALANCI
Dündar ve Gül, yazılı olan savunmalarını mahkemeye sundu. Dündar savunmasında, ‘Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi ve askeri casusluk amacıyla temin etmek’ ile suçlandığını belirterek, “Bizim bu haberi ilk veren gazete olduğumuz zannediliyor. Olayın ilk kez kamuoyuna yansıması, bizim haberimizden 14 ay önce, TIR’ların çevrilmesinin hemen ertesi günüdür” hatırlatmasında bulundu. Haberlerin ardından konunun defalarca Meclis’e geldiğini söyleyen Dündar, “Bizim haberimizde yeni olan, baskın esnasında çekilen görüntülerdi” diye kaydetti. Dündar şunları söyledi: “Görüntüler kurgu denilerek, hakkımızda soruşturma açıldı. Sahte görüntülerle nasıl casusluk yapılırdı ki? Yapılan, hem ulusal ölçekte hem uluslararası ölçekte suçtu. Ama suçlular değil, suçu ortaya çıkaranlar suçlandı.”
“Bir gazeteci, bir haberi hazırlarken ‘Devlet sırrı mı? Yazarsak hükümet kızar mı? diye düşünmez” diyen Dündar, 37 yıllık gazeteci olduğunu söyleyerek, “Bırakın casusluk yapmayı, bana böyle bir şey teklif edenin alnını karışlarım” diye konuştu. Fethullah Gülen’in silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etmek suçlamasına ilişkin ise Dündar, “Biz, bizi yataklık etmekle suçladığınız o örgütle mücadele ederken iki isim, el ele bu örgütlenmeyi inşa ediyorlardı. Fethullah Gülen ve Recep Tayyip Erdoğan... ? Cumhurbaşkanı kandırılmıştır; bedelini ödemelidir” ifadelerini kullandı.

SINIRLARI AŞTI
Erdem Gül ise “Bir gazetecinin doğrudan mesleği olan gazetecilik faaliyeti bu suçlamalarla yargılanıp mahkûm edilmek isteniyor” diyerek, “İddianamede tam anlamıyla bizim yerimize düşünülmüş ve bizim beynimize girilerek niyetimiz okunup suçlama olarak karşımıza konulmuş durumda. Haber ve yazılarla aslında cebir ve şiddetle hükümeti devirmeye teşebbüs etmişiz ve devletin gizli bilgilerini temin edip yayımlamışız. Hem de casusluk maksadıyla. Niyetin içinde bir niyet daha” diye konuştu. Gül, “Biz bu iddianamenin şüphelisi, suçlusu değiliz. Ama gazeteciyiz. Gazeteciden suçlu çıkarma mantığının bu mahkemeden döneceğine inanıyorum” dedi.

***

İki saray arasında sıkıştık

Can Dündar ve Erdem Gül duruşma öncesi ve sonrası adliye önünde açıklama yaptı. Dündar, “İki saray arasında sıkışmış durumdayız. Biri Kaçak Saray, biri Adalet Sarayı. sadece işimizi yaptık” dedi.
Dündar, davanın artık sadece kendi davaları olmaktan çıktığını söyledi. Dündar, duruşmaların kapalı görülmesi kararının ardından milletvekillerinin duruşmayı takip etmek istemelerinin heyeti rahatsız ettiğini belirterek, “Vekillerin buraya gelmesi bizi mutlu etti ancak birileri çok rahatsız oldu demek ki, onlar var diye davayı yapmadı ve erteledi. Biz halkın haber alma hakkını ve gazeteciliği 1 Nisan’da da savunmaya devam edeceğiz” dedi. Erdem Gül ise “Halkın haber alma hakkı için çalışmaya devam edeceğiz. Davada yanımızda olan herkese teşekkür ederiz. AYM’nin kararı sonrası biz yargılanan değil, direk olarak beraat eden olmalıydık. 1 Nisan’da da burada olacağız haberciliği savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.


Kaynak: Birgun.net