KYK yurtlarının depremzedelere açılması için üniversitelerin uzaktan eğitime geçirilmesine, eğitimin bir kez daha feda edilmesine toplumun tüm kesimleri isyan etti.

Depremzedeleri barındırma gerekçesiyle Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarının boşaltılması için üniversitelerde uzaktan eğitime geçilmesi kararı pek çok açıdan eleştiriliyor. Bir eğitimci, “Bunun mantıklı tek bir açıklaması yok. Aklımıza gelen, yanlışlara giderek büyüyen öfke nedeniyle öğrencilerin bir araya gelmesini, olası eylemleri engellemek” dedi. Uzaktan eğitim için altyapıları yetersiz pek çok üniversite olduğuna da dikkat çekiliyor. 

Uzaktan eğitim kararının açıklanmasından sonra ne yapacağını şaşıran pek çok üniversite yönetimi, sürekli toplantılar yaparak çıkış
yolu arıyor. Derslerin çevrimiçi mi, yoksa hibrit mi verileceği konusunda henüz bir netlik yok. 

UYGULAMA NASIL OLACAK?

Kimi üniversiteler eğitim uzaktan da olsa öğrencileri kampüse getirmek için çözüm üretmeye çalışıyor. Tüm bunlar için Yükseköğretim Kurulu’ndan (YÖK) uygulama esaslarıyla ilgili açıklama bekleniyor. 

Eğitim uzmanı Dr. Sakin Öner, “Bölgede internet altyapısı olmadığı için uzaktan eğitim yapılması zaten mümkün değildir. İnternet altyapısı bulunsa bile bu eğitimi alabilecekleri ekipmana da sahip değiller” dedi. 

Uzaktan eğitime geçilme kararını son derece yanlış bulduğunu vurgulayan  Dr. Öner, “Ülkemizde 3 milyon 768 bin üniversite öğrencisi, 759 bin 838 yatak kapasiteli KYK yurtlarında kalıyorlar. Ülkemizin otellerinde 1 milyon 200 bin yatak var. Yaza kadar depremzedeler bu otellere yerleştirilebilir. O zaman üniversite öğrencilerimiz de KYK yurtlarında kalarak eğitimlerine devam ederler. Bir ülkenin geleceği, eğitim kalitesi kadar güçlüdür” diye konuştu.

"TRAVMANIN PANZEHRİ RUTİNDİR"

Prof. Dr. Selçuk Şirin, “Türkiye toplumu derin bir travma yaşıyor  ve bu travmadan en çok etkilenen grup öğrenciler. Travmanın panzehri rutindir. Çocukların ve gençlerin rutinlerine dönmesi gerek. Onları evlere hapsetmek yaşadıkları travmayı daha da büyütecek bir adım” dedi. Üniversitelerin ders alma değil, gençlerin sosyal, duygusal ve entellektüel ihtiyaçlarının karşılandığı yerler olduğuna dikkat çeken Prof. Şirin şöyle devam etti: 

“Bu bakımdan gençlerin asıl bu travma dönemınde yüz yüze eğitime ihtiyacı var. Ayrıca yurtlar depremzedelerin barınma ihtiyacını görecek koşullara sahip yerler değildir. Çocuklu ve travma görmüş aileler mutfağı olmayan, oyun alanı olmayan bir odada, binalarda ne yapacak anlamış değilim. Diyelim ki herkes yerleşti. Zaten toplam yurt kapasitesi 800 bin. Ancak 150 bin ailenin ihtiyacını görür ki yurtların pek çoğu bu ailelerin gidebileceği yerde değil. Elimizde 2.2 milyon otel kapasitesi var. Depremzedelerin ihtiyacını karşılaması gereken sektör orasıdır. Oteller travma yaşamış insanlar için yurtlara göre çok daha yaşanır mekânlardır.”

Kayseri'de çocuklar yeteneklerini bu üniversitede keşfedecekler Kayseri'de çocuklar yeteneklerini bu üniversitede keşfedecekler

https://www.cumhuriyet.com.tr/