Davacıdan istenen bilgiye cevap verilmemesinin,vergi kaçırma kastına gerekçe yapılması, re'sen araştırma ilkesine aykırıdır.

 T.C.

DANIŞTAY

7. DAİRE

 

E. 1983/1467

K. 1984/2544

T. 12.12.1984

 

DAVA : Uyuşmazlık; gümrük vergisine ilişkin olarak ödeme emrine vaki itirazı kabul ederek iptal eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması isteminden ibarettir.

 

İdare hukukunda resen inceleme esas olup, bu husus 2577 sayılı Yasanın 20.maddesinin 1.bendinde "Danıştay ile İdare ve Vergi Mahkemeleri, bak makta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yaparlar." denilmek suretiyle açıkça belirtilmiştir.

 

Bu nedenle, Mahkemece davacı iddialarının varit bulunup bulunmadığı incelenerek uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken savunma verilmediğinden bahisle davalı idare tarafından bir hak iddia edilemiyeceği gerekçesiyle ödeme emrinin iptal edilmesinde isabet görülmemiştir.

 

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile uyuşmazlığın esası incelenerek yeniden bir karar verilmek üzere Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.

 

 

T.C.

DANIŞTAY

4. DAİRE

 

E. 1983/2799

K. 1985/1246

T. 24.4.1985

 

DAVA : Kuyumculuk yapan yükümlünün 1973 takvim yılı işlemleri hesap uzmanınca incelenmiş ve 9.9.1974 gününde işyerinde yapılan fiili envanterle 22 ayar 2160 gram altının 1973 yılı sonunda mevcut olduğu halde, dönem sonu mevcutları arasında görülmediği gerekçesiyle matrah farkı saptanmış ve bu miktarın takdiri önerilmiş ise de, Takdir Komisyonunca fiili envanter sırasında mevcut 180 adet Ata altınının eritilmesiyle elde edilen bileziklerin nazara alınmadığı görüşüyle matrah takdir edilmediğinden, Vergi Dairesince itiraz edilmiş ve İtiraz ve Temyiz Komisyon larınca da matrah takdir edilmesi istemini reddetmişlerdir. Danıştay 13.Dairesinin kararıyla, Temyiz Komisyonu Kararının yükümlünün ilgisinin bulunmadığı ... ve Koll.Şti.nin işlemleri incelenerek düzenlenen rapora göre salınan vergiler nedeniyle yaratılan uyuşmazlıklarla olayın karıştırıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle Temyiz Komisyonu kararı bozulmuş ve dosya 2576 sayılı Kanunun geçici 12.maddesi uyarınca Vergi Mahkemesince bozma kararı çerçevesinde, işin esası, yani matrah farkı bulunup bulunmadığı incelenerek karar verilmiştir.

Bu durumda yükümlünün, bozma kararının sadece yanlışlığın düzeltilmesi için verildiği yolunda ileri sürdüğü iddiada isabet bulunmamaktadır.

Vergi Dairesi temyizine gelince; Vergi Dairesi Müdürlüğünce 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 2686 sayılı Kanunun 50.maddesiyle değişik 377.mad desinin ikinci fıkrasında Vergi Dairelerinin takdir komisyonunda takdir olunan matrahlara karşı Vergi Mahkemesinde dava açabileceklerine ilişkin hükmü uyarınca açılan davada; Vergi Mahkemesi, dönem matrahının takdiri gerekip gerekmediğini incelemekle yetinmeyip, dönem matrahının gerçekte ne olduğunu tesbit ederek hüküm altına almak durumundadırlar. Böyle bir kararla mahkeme, idarenin inceleme ile tesbit ederek mahkemeden talep ettiği miktarın üzerinde matrah tesbit edemeyeceğinden, bu uygulamanın mahkemenin idare yerine geçerek onun adına işlem yapması anlamına geleceği de düşünülemez.

Olayda dönem matrahının takdiri gerektiği sonucuna varan Mahkemenin matrahı tayin ve tesbit etmesi gerekirken, takdir komisyonu kararını iptal ile yetinmesinde isabet görülmemiştir.

 

SONUÇ : Bu nedenlerle yükümlü temyizinin reddine, Vergi Dairesi temyizinin kabulü ile, matrah takdir etmeyen Takdir Komisyonu kararını iptal eden ... Vergi Mahkemesi kararının matrahın miktarı hakkında bir karar verilmek üzere bozulmasına karar verildi.