BirGün'ün ortaya çıkardığı tecavüz skandalını başından itibaren yakından takip eden CHP PM üyesi Avukat Sera Kadıgil, kararı gazetemize değerlendirdi:

Karaman davası dün sonuçlandı ancak sonuçlanan kısmı sadece Muharrem Büyüktürk denen sapığa ilişkin olan kısmıdır. Bu çocukları toplayan Ensar Vakfı ve KAİMDER’dir. Sanık sorgusunda sorduğum bir soru üzerine Ensar Vakfı ve KAİMDER evlerinde çocuklarla tek başına ve tek yetkili olarak kaldığını açıkça ikrar etmiştir. Tanık beyanları ve dosya kapsamında bunu destekler mahiyettedir. Bu nedenle Ensar ve KAİMDER hakkında yurt çapından gelen yüzlerce şikayet üzerine başlatılan soruşturmanın derhal tamamlanarak kovuşturma aşamasına geçilmesi yani Ensar Vakfı ve KAİMDER yetkililerinin yargılanması gerekmektedir.


Dün çok saçma bir tabloyla da karşı karşıya kaldık aslında. Aynı olay için başka bir dosyada şüpheli sıfatı ile soruşturulan Ensar ve KAİMDER bu olayda müdahil oldular! Yetmedi çocuklardan beşinin avukatlığını bizzat Ensar Vakfı başkanının ofisinde çalışan avukatlar yaptı! Ne meslek etiği kaldı ortada ne akıl ne de mantık!

Hala utanmadan soruyor paralı askerleri, "Bütün derdiniz vakıfla, çocuklar umurunuzda değil" diye saldırıyorlar oradan buradan.

Altını çizerek söylüyorum evet derdim bu ve türevi vakıflarla, derneklerle! Derdim laik eğitim sistemini çöpe atıp kaçak evlerinde adeta tekke ve medrese işleten ve bunu açıkça "dindar ve kindar nesil yetiştirme" aşkıyla yapanlarla. Derdim bu rezilliğe çanak tutanlarla, derdim bu yüzsüzlüğü hala utanmadan savunanlarla! Bu rezil bu çirkin bu hukuksuz sistem derhal terk edilmezse bugün 10 olan mağdur çocuk yarın yüz iki yüz bin olacak! Muharrem B denen sapık hak ettiğini buldu. Sıra Muharrem B’yi öğretmen diye tutanlarda, bu adama çocuk emanet edenlerde, sıra bu rezilliği görmezlikten gelen İl Milli Eğitim Müdürü ve Karaman Valisinde ve elbette bu çocukları bu evler mecbur bırakan Milli Eğitim Bakanlığındadır!

Kaynak: Birgun.net