"Ergenekon" davasının tutuklu sanığı CHP Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin çağrısı üzerine ilk defa duruşma salonuna geldi.

Davanın bugünkü duruşmasında merhum Başbakan Bülent Ecevit'in eski Koruma Müdürü ve eski DSP Milletvekili Recai Birgün'ün tanık olarak dinlenilmesi ve Haberal ile ilgili iddialarda bulunması nedeniyle mahkeme heyeti, Silivri 5 No'lu Cezaevi'nde kalan Haberal'ı duruşmaya çağırdı.

Bunun üzerine Haberal, kaldığı cezaevinden duruşma salonunun bulunduğu binaya getirildi.

Haberal, savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in Birgün'e sorularını yönelttiği sırada salona giriş yaptı. Haberal, ilk olarak avukatlarının bulunduğu tarafa yakın olan sandalyelere giderek, avukatlarıyla bir süre sohbet etti. Tutuklu sanık CHP Milletvekili Mustafa Balbay da Haberal'ın yanına oturdu.

Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in sorularının ardından, tanık Recai Birgün'ün beyanlarında ismi geçen davanın tutuklu sanığı Mehmet Haberal'a söz verildi.

"Ne pahasına olursa olsun gitmeliyim"

Haberal, ciddi rahatsızlığı olduğunun altını çizerek "Bugüne kadar duruşmalara gelemememin sebebi çok ciddi sağlık sorunlarımın olmasıdır. Bugün ise kaldığım 5' nolu Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunan Aile Hekimine muayene olduktan sonra, mahkemeninizin beni davet etmesi üzerine 'Ne pahasına olursa olsun gitmeliyim' diyerek buraya geldim" dedi.

Rahatsız olduğu için ayakta zor durduğunu söyleyen Haberal, zaman zaman oturacağını bu durumun heyet tarafından mazur görülmesini istedi.

Recai Birgün'e tepki

Haberal, "Recai Birgün'ü dinlerken doğrusu hayretler içinde kaldım. Bülent Ecevit Türkiye'nin başbakanıdır. Birgün burada açıklasın. Ecevit'e Başkent üniversitesi doktorları tarafından verilen hangi ilaçlar kesildi. Ecevit bunun ardından nasıl kısa sürede iyileşti açıklasın" diye sordu. 

"Amacım hastalarımı daha fazla yaşatmak"

Birgün ise, "İlaçların hangisinin kesildiğini bilmiyorum. Doktor Mücahit Pehlivan, ilaçları yeniden düzenleyerek ilaçların miktarını düşürdü" açıklamasında bulundu. Hebaral, "Tanık Birgün, yapılan bir toplantıda Ecevit'e iş göremez raporu verileceğinin konuşulduğunu iddia etti. Bu toplantıyı kim düzenlemiş, böyle bir kararı kim almış. Bu iddiayı tanığa kim söylemiş. Bu çok ağır bir ithamdır. Ben bir hekimim, yeminliyim. Amacım hastamı bir dakika daha fazla yaşatmak. Amacımız kısa sürede Başbakanımızı görevinin başına geçecek şekilde tedavi etmekti" dedi.

Birgün, "Bunlar partiye gelen duyumlardı. Eski DSP'li Mecit Şekercioğlu'na gelen bir duyumdu" diye cevap verdi. 

Haberal, "Tanık böyle ciddi bir iddiayı ispat etmek zorundadır. Başbakan'ı doğru tedavi ettiğimiz, Türkiye'nin Başbakanın evine gizlice gelen doktor tarafından da beyan edilmiş, gizlice getirilen röntgen cihazıyla da ortaya konulmuştur. Bu kadar yakın takip ettiğimiz Başbakan'a kasıtlı olarak eksik ya da yanlış tedavi uyguladığımız iddiasının asılsız olduğu, Ecevit'in tedavisinin bitmesinin ardından 4.5 yıl daha yaşaması ile ortadadır. Ecevit daha sonra beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetmiştir" diye konuştu. 

Birgün, "Ben 'Tedavi yanlış yapıldı' demiyorum. Tedavinin uzun zamana yayıldığını belirtiyorum" dedi.

Haberal, Nisan 2009 tarihinde soruşturma kapsamında tutuklanmış, rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı.

Dava kapsamında, ifadesi de kaldığı İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'nde video konferans yöntemiyle alınan Haberal, bir süre de Mahmet Akif Ersoy Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi'nde yatmıştı.

Haberal 11 Mart 2011 tarihinde de Adli Tıp Kurumu'nun raporu üzerine Silivri Cezaevi'ne getirilmişti. Ancak Haberal, duruşmalara hiç katılmamıştı.

"Ergenekon" soruşturması kapsamında hazırlanan üçüncü iddianamenin sanığı olan Haberal, yaklaşık 3 yıldır devam eden yargılama sürecinde de duruşma salonuna gelmemişti.

Tutuklu vekillere ziyaret

Bu arada Almanya Federal Meclisi Sosyal Demokrat Partisi (SPD-Sozialdemokratische Partei Deutschlands) Milletvekili Rolf Mützenich ile CHP Milletvekilleri Atilla Kart ve Faruk Loğoğlu, tutuklu CHP Milletvekilleri Prof. Dr. Mehmet Haberal ve gazeteci Mustafa Balbay'ı Silivri Cezaevi'nde ziyaret etti.