Dün bazı gazetelere sızan 250. maddedeki düzenleme iddiaları doğru ise Balyoz, KCK, 12 Eylül, 28 Şubat ve Yazıcıoğlu'nun şüpheli ölümü gibi davaların seyri tamamen değişecek. Yargılamalara izin şartı ise tutuklu sanıkların tahliyelerini gündeme getirecek.

Başbakanlık'ta özel yetkili mahkemelerin kaldırılması için çalışma yürütüldüğüne ilişkin dün bazı gazetelerde yer alan haberlerin ayrıntıları belli oldu. İddialara göre, Balyoz, KCK, 28 Şubat ve 12 Eylül gibi önemli davalara bakan özel yetkili mahkemelerin görev alanı 'silahlı terör örgütü' suçlarıyla sınırlandırılıyor, bölgesel hakimiyetleri ortadan kaldırılıyor. 250. maddede bu yönde bir değişiklik yapılırsa, PKK/KCK terör örgütlerine yönelik Van ve Diyarbakır'da süren yargılamalar, suçun işlendiği mahallin bağlı bulunduğu illere dağıtılacak. Söz konusu düzenleme, Balyoz darbe planı ve 12 Eylül darbe davasının da sil baştan görülmesi anlamına geliyor. Çünkü bu davaların hepsi özel yetkili mahkemelerden alınarak Ankara'da bir ağır ceza mahkemesine devredilecek. Değişiklik ile getirileceği ileri sürülen 'izin şartı' sebebiyle ise, bu davalarda tutuklu isimlerin çoğu için Başbakanlık, Milli Savunma ve İçişleri bakanlıklarından izin alınması gerekecek. İzin verilmemesi durumunda yargılamalar duracak, tahliyeler gündeme gelecek. Bu şart sebebiyle silahlı terör örgütü kapsamına girmeyen 28 Şubat postmodern darbe soruşturması, Uludere olayı ve Muhsin Yazıcıoğlu'nun şüpheli ölümü gibi soruşturmalar özel yetkili savcılıklardan alınacak. 

Özel yetkili mahkemelerin kaldırılacağı veya yetkisinin daraltılacağına dönük iddiaların detayları belli oldu. CMK 250. maddeye göre özel yetkili mahkemeler, beş ana başlıktaki şu suçlara bakıyor: Organize biçimde uyuşturucu üretimi ve satışı, cebir ve tehdit içeren çıkar amaçlı organize suçlar, terör suçları, anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve casusluk. Başbakanlık'ta yürütüldüğü kaydedilen yasa çalışmasında beş ana başlığın teke indirilmesinin kararlaştırıldığı öğrenildi. Özel yetkili mahkemeler yasal değişiklikle yalnızca 'silahlı terör örgütü' suçunu yargılayabilecek. Buna göre, terör suçu kapsamında 81 ildeki normal ağır ceza mahkemelerinden biri yetkilendirilerek, bu davalara bakması sağlanacak. Ancak bu düzenleme mevcut davaları etkilemeyecek. Örneğin, Ergenekon ve KCK terör davaları 'silahlı terör örgütü' suçlamasıyla açıldığı için mevcut özel yetkili mahkemelerde görülmeye devam edilecek. 

Düzenlemenin ikinci ayağında, anayasal düzene karşı işlenen darbe ve darbeye teşebbüs gibi suçlarla ilgili bölümler yer alıyor. Söz konusu davalara Ankara Ağır Ceza mahkemelerinden birinin bakması öngörülüyor. Bu suçların soruşturma ve yargılamasının da Ankara'da toplanması planlanıyor. Özel yetkili mahkemelerin yalnızca 'silahlı terör örgütü' fiilinin yargılamasına bakması durumunda, Balyoz darbe planı, 12 Eylül davası ve 28 Şubat soruşturması normal ağır ceza mahkemelerine devredilecek. Ancak geçici bir maddeyle, Balyoz ve 12 Eylül gibi devam eden davaların kapsam dışında tutulabileceği öne sürülüyor. Yapılacak değişiklikler arasında, uyuşturucu ve çıkar amaçlı örgütlerin özel yetkili mahkemeler kapsamından çıkarılması da var. Bu dosyalara normal ağır ceza mahkemelerinin bakacağı iddia ediliyor. Özel yetkili mahkemelerin görev alanının tek suça indirilmesi sonrası örgütlü suçlara karışan bürokratik kademelerin tamamının yargılanması 'izin şartına' bağlı olacak. 


Prof. Dr. İzzet Özgenç: Özel yetkili mahkemeler gerekli

KAMU PERSONELİNE 'İZİN ŞARTI' GETİRİLİYOR 

Mevcut yasaya göre, devlet görevlileri özel yetkili mahkemelerin görev alanına girmeyen suçlarda izin şartıyla yargılanıyor. Değişiklikle bu görevlilerin karıştığı çıkar amaçlı suç örgütleri ve organize suç örgütleri de izin şartına bağlı hale gelecek. Böylelikle İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çıkar amaçlı suç örgütü ve yolsuzluk suçlamasıyla devam eden yargılama normal ağır ceza mahkemesine devredilecek. Belediyeler ve kamu kurumlarındaki yolsuzlukların tamamı izin şartına bağlı olarak yürüyebilecek. 

İzin düzenlemesinin yasalaşması halinde silahlı terör örgütü kapsamına girmeyen postmodern darbeye ilişkin 28 Şubat soruşturması ile Uludere olayına ilişkin iki soruşturma da özel yetkili savcılıktan alınacak. Soruşturma aşamasında olan iki dosya değişiklikten sonra duracak. Çevik Bir ve kuvvet komutanlarının tutuklu bulunduğu 28 Şubat soruşturmasında tahliyeler yaşanabilecek, asker personel hakkında Başbakan'dan izin istenecek. Uludere soruşturmasında ise askerler ve istihbarat görevlileri hakkında yargılama izin verilirse sürdürülebilecek. Aynı şekilde muvazzaf asker ve devlet görevlilerinin tutuklu bulunduğu Muhsin Yazıcıoğlu soruşturması da özel yetkili savcıdan alınacak. Tahliyelerin ardından jandarma görevlileri hakkında İçişleri Bakanlığı'ndan izin istenecek. Tutuklu siviller için de Ulaştırma Bakanlığı ve bağlı bulundukları bakanlıklardan izin istenecek.


Zaman