Olaylar

Başvurucu, terör örgütüne üye olma suçundan tutuklu olarak bulunmaktadır. Başvurucu resmî kurumlara yazmış olduğu dilekçede ceza infaz kurumu yöneticilerinden birini “kısa boylu, oldukça kilolu, geniş yüzlü, geniş gövdeli, kiloları nedeniyle yürümekte zorlanan” şeklinde tarif etmiştir. Başvurucunun kullandığı bu ifadeler nedeniyle ceza infaz kurumu görevlileri tarafından tutanak tutulmuş, hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır. Disiplin soruşturması sonucunda başvurucuya, bir ay bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezası verilmiştir. Başvurucu, hakkında tesis edilen disiplin cezasının iptali istemiyle infaz hâkimliğine itiraz etmiş; infaz hâkimliği itirazın reddine karar vermiştir. Başvurucunun itirazda bulunduğu bir üst mahkeme ise itiraza konu kararın usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek itiraz başvurusunun reddine karar vermiştir.

İddialar

Başvurucu, ceza infaz kurumunda tutuklu olarak bulunduğu sırada yazdığı dilekçelerde yer alan ifadeler nedeniyle disiplin cezasıyla cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini ileri sürmüştür.

Ücretli Yıllık İzin Hakkına İlişkin Devletin Yükümlülükleriyle Bağdaşmayan Kuralın Anayasa’ya Aykırı Olduğu Ücretli Yıllık İzin Hakkına İlişkin Devletin Yükümlülükleriyle Bağdaşmayan Kuralın Anayasa’ya Aykırı Olduğu

Mahkemenin Değerlendirmesi

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 68. maddesinde mahpuslar tarafından resmî makamlara gönderilen mektup, faks ve telgrafların denetime tabi olmadığı açıkça düzenleme altına alınarak mahpusların resmî makamlara yazdığı dilekçelere ayrı bir önem verilmiştir. Öte yandan bu kuralın avukatlar yönünden bir istisnası öngörülmesine rağmen resmî makamlara yazılan dilekçeler yönünden herhangi bir istisna öngörülmemiştir.

Söz konusu mevzuat gereğince ceza infaz kurumunun dilekçeleri okumaya yetkisi olmadığı gibi dilekçeleri okuduktan sonra tespit ettiği sözlere yönelik olarak bir işlem yapmaya da yetkisi bulunmamaktadır. Ancak somut olayda ceza infaz kurumu 5275 sayılı Kanun'un 68. maddesinin açık hükmüne ve yetkisi olmamasına rağmen başvurucunun resmî makamlara gönderdiği dilekçeleri denetlemiş ve başvurucu hakkında disiplin cezası uygulamıştır. Bu durumda başvurucunun resmî makamlara yazdığı dilekçeleri denetleyerek dilekçelerin içeriği nedeniyle başvurucuya disiplin cezası uygulanmasının kanuni dayanağının bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.

https://www.anayasa.gov.tr/