Dünyanın en kırılgan beşlisine giren Türkiye’de 2014 zorlu bir yıl olacak. Sıkı para politikaları nedeniyle büyüme yavaşlayacak, tahminler yüzde 4’ten 3’e doğru revize ediliyor. 

Cari açığın gayrisafi milli hasılanın yüzde 8’ine ulaşması en önemli endişe kaynağı… Doğrudan sermaye girişlerinin 2010’dan beri gerilemesi, dış borcun kısa vade ile finanse edilmesi tedirginliği artıran unsur.
En önemli sorunlardan bir diğeri ise döviz kurlarının oynaklığı... 110 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervi tahmini dış borç ödemelerinin üçte ikisini karşılıyor.

Korkunç bir siyasi kavganın da tam ortasındayız. Bu kavganın ekonomiye faturası ise artıyor. Aslında sorun 2008 krizinden beri adım adım büyüyor. Ekonomik faturayı en ağır ödeyen kesimlerden biri de küçük ve orta ölçekli şirketler. 
Son iki yıldır ekonominin gündeminde iflas ertelemeleri, iflaslar var. Şimdi ise hem faiz artışı, hem kurlardaki yükselme, şirket zararlarını artırmış durumda.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin verilerine göre 2014’te de şirket iflaslarındaki artışın sürmesi bekleniyor. 2014’te iflas, iflas erteleme veya kapanma riski taşıyan şirket sayısı ise 18 bin 770. 
Türkiye’ye gelen yabancı fonların azaldığı, yüzde 10’un üzerinde büyümelerin geride kaldığı böyle bir dönemde şirketler ne yapmalı?
Bu sorunun yanıtını ekonominin uzmanları risk yönetimini iyi yapmak olarak veriyor. Alacak sigortası risk yönetiminin araçlarından biri. Dünyada bu konunun uzmanlarından biri olan Euler Hermes’in CEO’su Özlem Özüner’le sohbet ederken anlattıklarını özellikle KOBİ’lere yön gösterir diye yazmak istedim. 

İnşaat, imalat riskli
Euler Hermes, dünyada en büyük alacak sigortası şirketlerinden biri. Dünyada 52 bin müşterisi, 50’den fazla ülkede ofisi var. 40 milyonu aşkın firmanın riskini izliyor. 

Alacak sigortasına Özüner’in tanımı şöyle: 
“Sigortalı olan firmanın bazı alacakları hariç cirosu sigortalanıyor. Müşteri analiz edilerek sigortalama limiti belirleniyor. Şirketin alıcısı ödemeleri yapamadığında ya da iflası halinde bu alacak Euler Hermes tarafından ödeniyor.”
Özüner, Türkiye’de konunun henüz yeni yeni gündeme geldiğini söylüyor. Özellikle kriz dönemlerinde sigorta bilincinin oluşmaya başladığını ekliyor. Özüner yaptıkları risk analizine göre 2014’te büyüyecek sektörleri gıda, ambalaj, lojistik olarak sıralıyor. Riskli sektörler ise inşaat, taahhüt, imalat. 

Bazı sektörlerin ise yeniden parlayacağını söylerken örnek olarak hazır giyimi gösteriyor. “Çünkü Avrupa pazarı canlanmaya başladı. İhracat için de cazip bir dönem” diyor. 

Özüner, Euler Hermes’in Afganistan, İran, Irak ve Sudan dışında şirketlere teminat açtığını anlatıyor. Mısır da yeniden teminata girmeye başlamış.

Türkiye’nin alacak tahsilatları açısından durumunu da değerlendiren Özüner, bu konuda pek parlak olmadığımızı söylüyor. Özüner, özellikle geçen sene yoğunlaşan iflas ertelemelerini hatırlatıyor. Türkiye’de iflasın çözümlenmesinin ortalama 3,3 yıl sürdüğünü anlatan Özüner, “Türkiye’de iflas ertelemeler kötüye kullanılabiliyor. O nedenle yabancı şirketler rahatsız” diyor.
Türkiye’nin iş yapma kolaylığı açısından 152 ülke arasında 71’inci sırada olduğunu da ekleyen Özüner’in verdiği bilgiye göre ödeme aczine çözüm konusunda ise 130’uncu sıradayız.

Özüner’in 2014 için şirketlere önerileri ise şöyle:
“Reçete AR-GE, eğitime yönelmek. İhracatta farklı ürünlerle ortaya çıkmalı. Maceracılık bir tarafa bırakılarak, risk yönetimi yapılmalı. 
Kaderciliği bir tarafa bırakanlar rekabet edebilir.
Türkiye’de sigorta konusu her alanda yeni gelişiyor. Bir KOBİ için alacağının garanti altında olması gerçekten çok önemli diye düşünüyorum!