1128 akademisyen tarafından imzalanan ve daha sonra bir çok kuruluştan da destek bulan ihanet dolu 'Barış için Akademisyenler bildirisi'ne imza atanlar sadece devleti ‘kasıtlı ve planlı kıyım’ yapmak gibi ağır suçlarla itham etmedi. Bildiri dikkatlice okunduğunda aslında daha fazlasını içeriyor.

PKK'YI ÖVMEKTEN DAHA VAHİM
İhanet bildirisinin ayrıntılarına dikkat çeken Elif Çakır, bu bildiriye imza atanların işlediği asıl suçun sadece TCK'nın 301. değil aynı zaman da TCK'nın 302. maddesini de kapsadığına dikkat çekti.

Peki TCK'nın 301 ve 302. maddeleri neyi içeriyor?

İşte Elif Çakır'ın köşesindeki ilgili bölüm;

1128 akademisyenin imzaladığı, toplumun büyük bir kesiminde kızgınlığa sebep olan bildirideki sorun; devleti ‘kasıtlı ve planlı kıyım’ yapmak gibi ağır suçlarla itham etmesi mi?

PKK hakkında tek bir eleştirilerinin olmaması mı asıl sorun? 

PKK’nın Güneydoğu’yu kana bulayan eylemlerine tek söz etmemiş olmaları mı sorun olan?

Sahiden PKK’ya terör örgütü denememesi mi sorun teşkil ediyor? 

Bu mudur yani? 

1128 akademisyenin imza attığı metindeki hinoğlu hinlik bu mu?

BİLDİRİDEKİ ASIL SORUN ISKALANIYOR

1128 akademisyene TCK 301. maddeden res’en soruşturma başlatan savcılar bir kez daha dikkatlice okusunlar. 

Bildiri metni çok ustalıkla yazılmış. 

Bildiri metni ilk cümlesinden itibaren ustaca bir yere getiriliyor.

Nereye mi getiriliyor?

Geliyoruz metindeki asıl sorunlu bölüme...

Şuraya:

“Yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz.

1128 akademisyen ‘uluslararası gözlemci’ istiyor. 

Uluslarası gözlemciden sonraki aşama ne olacak?

Birleşmiş Milletler mi?

Güvenlik Konseyi görevlilerinin gelmesi mi?

NATO’nun devreye girmesi mi?

Sonuç: 

Bölgede kıyım yapmakla suçlanan Türkiye Cumhuriyeti devletinin askerleri bölgeden mi çıkartılacak?

1128 akademisyenin asıl işlediği suç “Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı devletin egemenliği altına koyma ve devletin bağımsızlığını zayıflatma” suçudur. 

Bu akademisyenlerle ilgili soruşturma sadece TCK 301. maddeyi değil, aynı zamanda TCK 302. maddeyi de kapsamaktadır.  

TCK 302. madde şöyle diyor: 

"Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymak, Devletin birliğini bozmak, Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmak, Devletin bağımsızlığını zayıflatmak amacına yönelik elverişli bir fiil işleyen kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir…”

Gördünüz mü?

Terör örgütünü övmekten daha vahim bir suçu kapsamaktadır bu metin. 

Haince hazırlanmış bir bildiriyle karşı karşıyayız. 

 

Kaynak: HABER7.COM