DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “İş Mahkemeleri Kanun Tasarısı” ile ilgili açıklamasında düzenlemeyle iş hukukuna ilişkin uyuşmazlıkların çözümlendiği İş Mahkemeleri ve yargılama usulleri yeniden düzenlendiğini ve işçilerin haklarının ortadan kaldırıldığını savundu. Tasarı ile getirilmek istenen en önemli değişikliklerden birinin iş hukuku uyuşmazlıklarının önemli bir bölümünde, dava açılmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğunun getirilmesi olduğunu hatırlatan Beko, dünyadaki arabuluculuk uygulamalarında sistemin aslen gönüllülük esasına dayandığını dile getirdi. Beko, şöyle dedi:“Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak işleyen arabuluculuğun gönüllülük temeli üzerine kurulmasındaki en önemli etken her iki tarafında bu süreçte eşit haklara ve imkanlara sahip olduklarının kabulüdür. İşçilerin işveren ile eşit imkanlara sahip olmadıkları göz önüne alındığında, en basitinden alacak miktarını tam olarak bilmeyen bir işçi, arabulucu tarafından ne konuda uzlaştırılacaktır? Arabuluculuk yolunda ne yazık ki işçilerin yargı yolu ile alacakları önemli ölçüde azalacaktır. Pratikte arabulucuların işyerlerine giderek (bu durumun kendisi bile tarafsızlık ilkesine aykırıdır) işçileri hak ettiklerinin çok altına razı ederek onlardan ibraname dahi aldıkları bilinmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 08.12.2016 tarihli, 2016/25300 E., 2016/21744 K. Sayılı kararına konu olmuş bir uyuşmazlıktır.”Beko, tasarının zorunlu arabuluculuk hak arama özgürlüğünü engeller nitelikte olduğunu savunarak işçilerin yargı yoluna başvurmalarının engelleneceği, haklarının çok altında anlaşmalara razı edilerek hak kaybı yaşamalarına neden olunacağını görüşlerini dile getirdi. DİSK’in iş hukukunda arabuluculuğun zorunlu hale getirilmesine karşı olduğunu vurgulayan Beko, “Öngörülen zorunlu arabuluculuk düzenlemesi, Yargı erkinin özelleştirilmesidir. Zorunlu arabuluculuk düzenlemesi Anayasamızın birçok maddesine aykırıdır. Ayrıca, Anayasamızın 36. maddesinde "Hak Arama Hürriyeti” düzenlenmiştir. Zorunlu arabuluculuk bu düzenlemeye de açıkça aykırıdır. Anayasanın 37. Maddesinde "Kanuni Hakim Güvencesini” getirilmiştir. Anılan düzenleme bu maddeye de aykırıdır. Yine tasarı, Anayasamızın 40. maddesinde "Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması” hükümlerine de aykırı bir düzenleme niteliğindedir.” dedi. Kaynak: DHA