Yargıtay Başkanlığı, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek olan, Yargıtay'da yeni daireler kurulması ve Yargıtay’ın yapısıyla ilgili değişiklikler içeren kanun teklifine ilişkin açıklama yaptı. Yargıtay Başkanı Ali Alkan imzalı açıklamada teklifle ilgili olarak Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun görüşünün sorulmadığı ve daha önce verilen öneri ve tekliflerin değerlendirmeye alınmadığı belirtildi. Açıklamada Ali Alkan "Bu gelişmeler, Adli Yargının en sorumlu makamında oturan şahsımı kişisel düşüncelerimi açıklamaya mecbur bırakmıştır" ifadesini kullandı: “Bu teklifin öncesinde veya hazırlanması sırasında kurumsal ihtiyaçlarımız ve taleplerimiz sorulmadığı gibi bir istişâre arayışına da girilmemiştir. Bu teklifteki değişikliklerin hangi ihtiyaçlara dayandığı, takvimlere bağlanacak derecedeki aciliyetlerin ne gibi sebeplerden kaynaklandığı bilinmemektedir. Bu teklifle, ileri sürülen değişiklikler, Yargıtay’ın taleplerine dayanmadığı gibi Yargıtay’a, yargısal kültüre, yargı bağımsızlığına ve temyiz incelemesinin mahiyetine ciddi zararlar verebilecek nitelikler taşımaktadır.” 'Müdahale daha ne zamana kadar devam edecek?' Tecrübe ve kıdemi önceleyerek seçilmiş bulunan yeni kurulun görevine kanun teklifiyle son verilmek istendiği belirtilen açıklamada “Bu müdahale, daha ne zamana kadar devam edecektir? Yürütme bu kurul nasıl oluşursa memnun kalacaktır? Bu kurula 3. kez seçilecek olan yüksek yargı üyelerine bu türden bir memnuniyet yükünü yüklemek onlara da haksızlık olmayacak mıdır?” ifadesi kullanıldı. Yargıtay’ın bağımsızlığının korunması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada “Yargıtay’ın, yasal seçim yetkisine dayanarak Büyük Genel Kurulu tarafından oluşturulan birimlerine sıkça yapılan bu tür müdahaleler Anayasamızın sözüne ve ruhuna uygun değildir.” denildi. 'Yapısal sorun Yargıtay değiştirilerek çözülemez' Yargının iş yükü sorununun, yapısal bir sorun olduğu belirtilen açıklamada yapısal sorunların sadece Yargıtay’ın yapısını değiştirilerek çözülemeyeceği vurgulandı: © [A.A Arşiv] ‘ Kurumsal taleplerimiz sorulmadı’ “Yapılmak istenen bu düzenleme ile Yargıtay yüzde otuz oranında daha büyüyerek üye sayısı 516’ya ulaşacaktır. Yargıtay'a gelen dosya sayısı her yıl yüzde on civarında arttığından, bu artışa bağlı olarak gerçekleştirilecek bu türden değişiklikler her üç yılda bir Yargıtay'ın yüzde otuz oranında büyümesi sonucunu doğuracak ve Yargıtay'ın bir içtihat mahkemesi olma özelliğini tamamen ortadan kaldıracaktır.” Yargıtay’da üyeler dışında çalışan hakim ve savcıların atamalarında Yargıtay’ın görüşünün alınmamasının eleştirildiği açıklamada “Yargıtay'ı kurumsal olarak devre dışı bırakmanın makul, meşru ve devlet geleneği kapsamında bir açıklaması bulunmamaktadır.” ifadeleri kullanıldı. Adli yıl açılış törenlerinin de kaldırılması eleştirilen açıklamada şunlar söylendi: “Türk Yargı kültüründe önemli bir yer tutan, 1943 yılından beri yasama, yürütme ve yargının üst düzey temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilen ve yargının sorunlarının adli yargı ile savunma makamlarının en üst temsilcileri tarafından dile getirildiği adli yıl açış töreninin kaldırılmak istenmesi, sadece Yargıtay’ın değil yargı adına ifade edilen tüm düşüncelerin etki gücünü azaltacaktır.” Kaynak: Al Jazeera