Başbakan Erdoğan’ın da katıldığı toplantıda arkadaşı Berna Yılmaz ile “Parasız eğitim istiyoruz; alacağız” pankartı açan Ferhat Tüzer’in annesi Hayat Tüzer, duyarlı kesimleri yarınki duruşmaya çağırdı. Tüzer, oğlunu 6 aydır göremediğini, sesini de aldığı telefon cezası nedeniyle 3 haftadır duyamadığını belirtti. CHP Gençlik Kolları Başkanı Yıldız, gençleri duruşmaya çağırırken Tireli öğretmenler, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde, Yılmaz ve Tüzer’e destek için kendileri hakkında suç duyurusunda bulunacak. Parasız eğitim istediği için 19 aydır tutuklu bulunan Ferhat Tüzer’in annesi, 6 aydır yüzünü göremediği oğlunun telefon cezası aldığını, 3 haftadır görüşemediğini söyledi ‘Sesine hasretim’ İstanbul Haber Servisi - Roman Açılımı toplantısında “Parasız eğitim istiyoruz, alacağız” istemiyle arkadaşı Berna Yılmaz ile birlikte pankart açan Ferhat Tüzer’in annesi Hayat Tüzer, oğlunun yüzünü 6 aydır göremediğini, sesini de, aldığı telefon cezası nedeniyle 3 haftadır duyamadığını belirterek “Allah kimseyi evladıyla sınamasın” dedi. CHP Gençlik Kolları da 1. Gençlik Şöleni’nde Yılmaz ve Tüzer’in yarın Beşiktaş Adliyesi’nde yapılacak duruşmasına kitlesel katılım çağrısı yaptı. Maçka Küçük Çiftlik Parkı’nda pazar günü gerçekleştirilen 1. Gençlik Şöleni’nde de perşembe günü yapılacak davaya katılım çağrısı yapıldı. CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız, şölene katılan gençlere ülkede yaşanan haksızlıklara karşı direnme çağrısında bulundu. Berna ve Ferhat’tan mektup 19 aydır tutuklu olan Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz, cezaevinden yazdıkları mektuplarla, tüm duyarlı kesimleri Beşiktaş Adliyesi 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görülecek duruşmaya çağırdı. Berna ve Ferhat’ın mektubu özetle şöyle: “Ben ve Berna, anayasanın güvence altına aldığı eğitim hakkını ‘parasız’ talep ettiğimiz ve bunu bu ülkenin en ilgili makamında yer alan Başbakan’a bir pankartla duyurmak istediğimiz için 1,5 yıldır tutukluyuz. Son mahkememizde mütaalasını okuyan ve bu eylemimizi, düşüncenin ifadesi olarak değerlendirip tahliyemizi ve beraatimizi isteyen savcıya rağmen, mahkeme heyeti her defasında ve ısrarla ‘tutukluluğun devamına’ kararı alıyor. ‘Padişahım çok yaşa’ demeyenlerin çoğu bizim gibi hapishanelerde. Ancak savcının ‘Sanıkların eylemleri, anayasal düşünceyi açıklama ve ifade etme sınırları içindedir’ diye belirtmesine rağmen ‘suçu işlediklerine dair kuvvetli şüphe’ nedeniyle ‘tutukluluğun devamına’ kararı manidardır. ‘Ferman yazıldı, cezanız kesildi’ anlayışı hüküm sürüyor. Herhalde bu dava nezdinde bu talebi tekrar edenlere göz dağı, bizlere ise ‘had’ bildirmek isteniyor. Biz tüm bunlara rağmen haklı ve meşru talebimizin arkasındayız. 19 ayımızı dolduracağımız 6 Ekim günü, Beşiktaş Adliyesi 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde beşinci mahkememiz görülecek. Bu davayı sahiplenen herkesi sizin aracılığınızla davet ediyorum.” Cumhuriyet