MUSTAFA KARADAĞ - Yargıçlar Sendikası BaşkanıRHiçbir iktidar muhalif olanı ya da işine gelmeyeni, kendisinden olmayanı sevmiyor. Çanakkale Cumhuriyet Savcısı Menderes Arıcan, Hakimlik sınavının yazılısında 71. olan ve 90 puan alan kızının mülakatta sebep gösterilmeksizin elenmesini kabullenmediği, eleştirdiği için, hem eşit ve objektif davranmadığı tüm kamuoyu tarafından kabul edilen hakimlik sınavı mülakat heyeti, hem de liyakat, kıdem, yazılı sınav başarısı gibi tüm objektif ölçütleri reddettiği, tamamen talimatlı hareket ettiği artık Sağır Sultan’ın duyduğu meslekte yükselme sınavı mülakat heyeti hakkında suç duyurusunda bulunduğu için “iş ve kadro durumu” bahane edilerek dört ay süreyle Malatya’ya sürgün edildi.Zonguldak Yargıcı Kemal Karanfil, oğlu Eskişehir’de yoğun bakımda iken Zonguldak’a tayin edilmesini, Eskişehir Fen Lisesi’nde öğrenim gören kızının Zonguldak Fen Lisesi’ne naklinin yapılmamasını, bu mazeretleri nedeniyle oturduğu lojmandan çıkartılmak istenmesini, normal lojman kirasının 10 katı oranında kira parası istenmesini eleştirip yasal yollara başvurduğu için “iş ve kadro durumu” bahane edilerek önce Şanlıurfa iline dört ay süreyle sürgüne tabi tutuldu, orada lojman dahi tahsis edildi ve fakat görevine başladıktan bir kaç gün sonra 3 ay süreyle tedbiren açığa alındı. Evinde arama kararı olmaksızın arama yapıldı. Açığa alınması kendisine tebliğ edilmeden maaşı kesildi. Neden mi? Hırsızları sevmiyorum diye tweet atmış. Birisi de bunu üstüne alınmış. Karşıyaka Yargıcı Murat Aydın, TCK’nin 299. Maddesi’nde yer alan Cumhurbaşkanına hakaret suçu düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı olduğu başvurusunda bulundu. Havuz medyası mensubu bir yandaş kalemşor hemen Mustafa Kemal Atatürk ile Recep Tayyip Erdoğan mukayesesini yapıp haddi olmadığı halde, belli ki yandaş hükümetçi yargı güçlerine güvendiğinden olsa gerek “kötü niyetli, anlama özürlü, işgüzar ve cevvaliyetli” olarak niteleme ve yakıştırmalar yaptığı yargıç Murat Aydın’dan Atatürk’e hakaret suçunu düzenleyen yasanın da Anayasa’ya aykırılığını ileri sürmesini istedi, hedef gösterdi. İstanbul Yargıcı Mustafa Bağarkası, Cumhurbaşkanına hakareti düzenleyen TCK’nin 299. Maddesi’nin Anayasa’ya aykırılığını ileri sürerek konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. İktidar yanlısı havuz medyası bu hukuki kararı hakaret olarak lanse edip linç girişiminde bulundu. YARSAV ve Yargıçlar Sendikası Başkan ve üyeleriyle çekilmiş bir fotoğrafı kullanılarak açıkça hedef gösterildi. Şırnak Yargıcı Ayşe Özel, PKK’li Ahmet U’yu serbest bıraktığı iddiasıyla kendisine gazeteci diyen, idam ve hükümet propagandası yapan Fatih Tezcan tarafından gereğinin yapılması için Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a şikayet edildi. Sosyal medyada “Bu nasıl hakim? Bombacı teröristi serbest bıraktı” manşetiyle hedef gösterildi. Yukarıda sıraladığımız beş durum ortak amaca hizmet eden bir saldırıyı barındırıyor. Yargıç ve savcılar, gerek adalet duygularının güçlü olması, usulsüzlüklere, hukuksuzluklara karşı hoşgörülerinin “geliş(e)memesi” nedeniyle verdikleri tepkiler, ilkeli duruşları, özgün ve somut dosya durumu bilinmeksizin muktedirin hoşuna gitmeyen mahkeme ve hakimlik kararları sebebiyle ortak bir saldırıya maruz kaldılar. Siyasi iktidarın uzun zamandır benimsediği itibarsızlaştırma ve linç etme siyaseti-girişimi neticesinde hedef haline getirildiler. Bu arada anımsamakta fayda var: İnsan alçaklığının sınırı yoktur. Siyasi iktidarın güdümündeki HSYK ile emrindeki havuz medyası bu saldırıları bir birlerinden habersiz ama aynı amaca ve korumaya, muktedire hizmete matuf şekilde yapıyorlar. Bu tespitleri yorumsuz olarak kamuoyunun bilgilerine saygı ile sunuyoruz.Kaynak: Birgun.net