Kırklareli'nin Kaynarca Beldesi’nden doğan Ergene Nehri, burada halkın içme suyu ihtiyacını karşılıyor. 264 kilometrelik nehir, 20 kilometre sonra kirlenmeye başlıyor. Çerkezköy’de kararan nehirden Çorlu’da kötü kokular yükseliyor. Fabrika atıkları nedeniyle Lüleburgaz’dan sonra zehir akan nehir, taşkınlarla bereketli toprakları zehirliyor. Kaynağından 150 kilometre sonra, Uzunköprü’de kirlilik had safhaya ulaşıyor. Çerkezköy, Çorlu ve Lüleburgaz’daki fabrikaların atıkları Uzunköprü’de birleşiyor. Zehirli su, Uzunköprü Vadisi’ndeki çeltikleri suladıktan sonra Meriç’le birleşip Ege’ye dökülüyor. ‘YAŞAM BELİRTİSİ YOK’ Habertürk'ten Mesut Han'ın haberine göre, ağır metal atıklarının görüldüğü nehirden tarım alanlarının sulanması, bölge ve Türkiye için ciddi tehlike yaratıyor. Çünkü bu havzada Türkiye’nin ayçiçeği üretiminin yüzde 63’ü, pirinç üretiminin yüzde 44’ü, buğday üretiminin yüzde 9’u gerçekleşiyor. İşadamı ve Tekirdağ Doğa Sporları Başkan Yardımcısı Arslan Hamza Algül, paramotorla uçup Ergene’yi görüntülediğini belirterek, “Nehirdeki zehirli gaz havaya yayılıyor, uçarken nefes almakta zorlandım. Hiçbir yaşam belirtisi yok” dedi. ‘SUYU KULLANILAMAZ’ Uzunköprü Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı ve Belediye Meclis Üyesi Hacer Doğrugüven ise Ergene’nin 4. sınıf kirlilik taşıdığını ve nehrin suyunun hiçbir yerde kullanılamayacağını söyledi. Doğrugüven, “Marmara Denizi’nde tespit edilen 125 çeşit balıktan şu an sadece 3 çeşit balık yaşıyor’’ ifadesini kullandı. 1987’de nehirde yüzdüklerini, balık tuttuklarını anlatan Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen de “Nehre yaydığı ağır kokudan yaklaşmak mümkün değil. Çerkezköy ve Çorlu’daki fabrikaların bıraktığı atıklar nedeniyle eskiden yüzdüğüm nehirde şimdi canlı yaşamıyor” diye konuştu. ‘KANSER ORTALAMASI TÜRKİYE’NİN ÜZERİNDE’ Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, “Araştırmacılar, Çorlu’da kanser sıklığının Türkiye ortalamasının üstünde olduğunu ifade ediyor, ilköğretim öğrencilerinde bile kanser görülmeye başlandığı uyarısında bulunuyor” dedi. Yorulmaz, “Ergene artık Trakya’ya hayat vermek yerine ölüm kusar hale geldi” diye konuştu. Ergene Nehri’nden aldıkları örneklerle araştırmalar yaptıklarını belirten Yorulmaz, yapılan analizlerde nehir suyunda kurşun, cıva, kadmiyum, kobalt, bakır gibi ağır metaller ve arsenik çıktığını ayrıca fosforlu- azotlu bileşikler ile solvent, asit, alkali ve boya gibi sayısız kimyasal madde tespit edildiğini söyledi. Ergene’nin taşkınla tarım arazisindeki ürünleri zehirlediğine dikkat çeken Yorulmaz, “Bu zehirler yetiştirilen bitkiler aracılığıyla kademe kademe insanlara ulaşmakta ve kanser, inme, karaciğer, böbrek, kalp yetmezliği gibi çok ciddi hastalıklarda artışa neden olmaktadır” ifadesini kullandı.Kaynak: Haber.sol.org.tr