Samsun Büyükşehir Belediyesince düzenlenen 1. Ulusal Kent Estetiği Sempozyumu başladı.Büyükşehir Belediyesi Atakum Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyumun açılışında konuşan AK Parti Çevre, Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, estetiğin altında göreceli bir kavram bulunduğunu söyledi.Estetiğin aynı zamanda felsefenin de çalışma alanına giren bir kavram olduğuna işaret eden Çiğdem Karaaslan, şöyle devam etti:"Yüz yıllardır felsefeciler bu kavramı tartışmışlar. Bugün bize estetik gelen ve insanın güzel olma arayışından kaynaklanan bir bakış açısı. Hepimizin ruhunda, içinde bu arayış var ve hepimiz bu arayışa sahibiz. Bu arayışın içinde yaşadığımız yüzyılda nasıl şekilleneceği konusunda ipuçlarını bulmak ve onları hayatımıza geçirmek için çalışıyoruz. Biz 21'inci yüzyılın imkanlarıyla bu yüzyılın gereksinimlerini yaşayarak, aslında şehirlerde var oluyoruz ama bir taraftan da geçmişten izler arıyoruz. Bir insan olarak o izleri takip etmeye ihtiyacımız var. Tıpkı bizim olduğumuz gibi şehirlerin de aslında bir ruhu vardır. İnsanı ruhtan bağımsız düşünmek doğru bakış açısı olmaz. Böyle baktığımızda şehirleri de ruhtan bağımsız düşünmek mümkün değil." İnsanların şehri dönüştürürken aslında şehirlerin de insanları dönüştürdüğünü vurgulayan Karaaslan, şehrin dinamik bir yapı olduğunu, bu dinamizmi şehrin tüm aktörlerinin birlikte belirlediğini kaydetti.AK Parti iktidara gelmeden şehir ve kent estetiğinden bahseden olmadığının altını çizen Çiğdem Karaaslan, şunları söyledi:"Şehirlerimizin temel sorunlarının çok derinleştiği bir ülke devraldık. Önce şehirlerimizin temel sorunlarını çözerek işe başladık. Şehirlerimizi gecekondulardan büyük oranda arındırdık. Artık hiçbir şehrimizde bu temel sorunları konuşmuyoruz. Devrim niteliğinde çalışmalar yaparak şehirlerimizi iyi konumlara getirdik ama bugün artık geldiğimiz noktada yeni bir şeyler söylememiz lazım. Bizim de 'İnce işçilik dönemimiz' diye adlandırdığımız, yani çıraklık, kalfalık, ustalıktan sonra 'ince işçilik' diye adlandırdığımız bu dönemde estetik arayışı daha ön plana çıkmaktadır."Karaaslan, her şeyden önce kimlikli şehirlere ve bunun için kimlikli yapılara ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, "Her şehrin bir kimliği var, onu da fiziksel mekan bize hissettiriyor. İnsan sosyal bir yapıya sahip. İnsanların sosyalleşmesini sağlayan alanlar ise kamusal alanlar, meydanlar, park bahçeler. Bizim de aslında en çok şehir estetiğini hissettireceğimiz alanlar, bu alanlar. Buralarda sanatı ve kültürü içine sokarak, bu şehir estetiğini insanlara hissettirebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.Kaynak: AA