Egosu dağları aşmış vaziyette, 'Nice büyük davaları ben kazandım, küçüklerle hiç uğraşmadım bile' dercesine ortalıkta ve burnu havada dolaşan, bir savunma avukatıdır Hank Palmer (<b>Robert Downey Jr.</b>).<br /> <br /> Böyle tepeden bakması hoş değildir ama, övünmesi de boşuna değildir yani; nefret ettiği kasabasını genç yaşta terk ettikten sonra, iyi bir hukuk eğitimi almış, sonrasında yerleştiği ve yeni bir hayat kurduğu büyük şehirde başarılı bir avukat olmuştur..<br /> <br /> Annesinin ölümü üzerine, işlerini bırakıp kasabasına dönmek zorunda kalan Avukat'ın, oraya giderken ki planı, anneciğini öteki tarafa yolcu ettikten sonra en kısa zamanda ve bir an önce geri dönmektir..<br /> <br /> Oysa eskimiş belki ama, giderek daha da çetrefilleşmiş o kökler, buna izin verecek gibi görünmemektedir.. <br /> <br /> Hank'ın, doğduğu yere olan nefretinin en önemli kaynağı gibi görünen, sert mizaçlı, otoriter zihniyetli babası Joseph Palmer'ın (<b>Robert Duvall</b>) başının derde girmesiyle, ilk engel ortaya çıkar..<br /> <br /> <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-NEE5TmG1AVQ/VEVHqcSwsLI/AAAAAAAAfqg/SjkLslZVpuc/s1600/y.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img width="400" border="0" height="208" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/-NEE5TmG1AVQ/VEVHqcSwsLI/AAAAAAAAfqg/SjkLslZVpuc/s1600/y.jpg" /></a></div> <br /> Kasabanın en kıdemli yargıcı olan babası, cenaze töreni akşamı yaptığı bir trafik kazasında, kasaba ahalisinden, pek de tekin olmayan bir adamın ölümüne neden olmuştur..<br /> <br /> Dışardan pek fark ettirmese de, karısının aldatması sonucu 'mutlu ve çocuklu' evliliğini sona erdirmek zorunda kalmış 'yaralı' bir adam olan Hank, şimdi de mazisi yaralarla zedeli, 'eski' kan bağlarına dolanmaktadır.. <br /> <br /> Yeni rahmetli olmuş bir anne, adam öldürmekle suçlanan ve aynı zamanda ağır hasta olan bir baba ve de iki erkek kardeş..<br /> <br /> <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-RLgz5PFYSCk/VEVHoUNhhRI/AAAAAAAAfqI/oaqKxSmKxnk/s1600/s.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img width="400" border="0" height="167" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/-RLgz5PFYSCk/VEVHoUNhhRI/AAAAAAAAfqI/oaqKxSmKxnk/s1600/s.jpg" /></a></div> <br /> Onun 'parlak beyzbolcu' geleceğini bizzat karartmış olmakla hep Hank'in suçlandığı, ağabey Glen (<b>Vincent D'Onofrio</b>) ve zeka geriliğinden dolayı hep çocuk kalmış, küçük kardeş Dale (<b>Jeremy Strong</b>)..<br /> <br /> Üstelik bir de, geride ve unutulmaya bırakılmış, ama hep 'dipdiri' kalmış 'eski sevgili' Samantha (<b>Vera Farmiga</b>) gibi bir güzellik de ayrıca devreye girer ki, yakışıklı avukatımıza "Kolay gelsin birader" diyoruz..<br /> <br /> <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-Z0ywmPz_HUg/VEVHmC4uX5I/AAAAAAAAfpo/tambtOCuyJs/s1600/l.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img width="400" border="0" height="266" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/-Z0ywmPz_HUg/VEVHmC4uX5I/AAAAAAAAfpo/tambtOCuyJs/s1600/l.jpg" /></a></div> <br /> <br /> <b>Pek az şey geçip gider, pek az şey unutulur</b><br /> <br /> Arkadaşlar.. biliyorsunuz, insanın kayıtsız şartsız 'kötü' olduğunu -işin daha da tuhafı- bunun farkında olmadığı gibi, bu özelliğinin çok değerli bir şey olduğunu falan da sandığını, daha önceki derslerimizde işlemiştik..<br /> <br /> Burada bir kez daha görüyoruz ki, 'ölümlü' olmanın ya da ölüme çok yaklaşmış olmanın bilincindeki bir insan bile, her zamanki huyundan, inadından, hırsından ve kötülüğünden zerre geri adım atmayacaktır..<br /> Üstelik bunun sonuçlarını, kendisinin salaklığının bir getirisi olarak görmeyerek, prensip sahibi, tutarlı biri olduğunun göstergesi falan da zannedecektir..<br /> <br /> <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-RNBNSEjwxo0/VEVHqNyY3PI/AAAAAAAAfqk/D9Jx-G3YBt8/s1600/w.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img width="400" border="0" height="167" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/-RNBNSEjwxo0/VEVHqNyY3PI/AAAAAAAAfqk/D9Jx-G3YBt8/s1600/w.jpg" /></a></div> <br /> Aslında yok birbirimizden farkımız da burada Baba'dan bahsediyorum tabii..<br /> Ne kadar okumuş yazmış olursa olsun- kendi babasından gördüğü ve toplumca da doğruluğu ve faydası onaylanmış bir 'baskıcı' geleneğin yılmaz bekçiliğini sürdüren, çocuklarını da ona göre yetiştiren bu baba, bize hiç de yabancı değildir..<br /> <br /> Orası ABD bile olsa fark etmez, yani dünyanın her yerinde aynıdır seven belki ama, sevgisini göstermeyen, çocuklarıyla olan iletişimi kopuk bu babalar..<br /> Onların yanında bacak bacak üstüne atılamaz, sigara neyin içilemez, sözleri emirdir, tartışılamaz..<br /> <br /> <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/--6CoTqJM6yk/VEVHns4o_PI/AAAAAAAAfqM/DyOJFtei4cw/s1600/r.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img width="400" border="0" height="247" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/--6CoTqJM6yk/VEVHns4o_PI/AAAAAAAAfqM/DyOJFtei4cw/s1600/r.jpg" /></a></div> <br /> Bize hatırlatılmak istenen asıl 'hayati' gerçek, şu aslında:<br /> Kaçarak uzaklaştığın yere yıllar sonra döndüysen eğer, seni etkileyen, seni -iyi ya da kötü- törpüleyen ve yargılayan anılara, insanlara da dönmüş olursun..<br /> <br /> Ve tanık olursun ki, geride bırakarak öldürdüğünü sandığın her şey ya da herkes, yeniden canlanmaya başlar; koparttığını sandığın ilişkiler, seni yeniden hatırlarken, hatta bazısı, tam da bıraktığın yerden devam etmek için hallenmeye başlar..<br /> <br /> <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-LI5Xxf_VBHs/VEVHrATXeMI/AAAAAAAAfqs/CsbNxw130J0/s1600/%C5%9F.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img width="400" border="0" height="266" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/-LI5Xxf_VBHs/VEVHrATXeMI/AAAAAAAAfqs/CsbNxw130J0/s1600/%C5%9F.jpg" /></a></div> <br /> Neden?.<br /> Çünkü oradaki hayat, senin açından kesintiye uğramış, hatta sona ermiş gibi görünse de, geride kalanlara göre, aradan geçen yıllar dışında aslında pek az şey geçip gitmiş; pek az şey unutulmuştur..<br /> <br /> Senin, iyi ya da kötü olarak sakladığın ve zaman zaman hatırladığın anılar, onlara göre, hâlâ devam eden bir yaşantının -daha dün gibi- yaşanmış bir kısmıdır..<br /> <br /> <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-gFnTkHt7yXE/VEVHl0MAaeI/AAAAAAAAfps/wHDH0Sbuob4/s1600/k.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img width="400" border="0" height="266" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/-gFnTkHt7yXE/VEVHl0MAaeI/AAAAAAAAfps/wHDH0Sbuob4/s1600/k.jpg" /></a></div> <br /> <br /> <b>Robert Downey Jr.'ı zıpırlaştırmak</b><br /> <br /> Bundan önce hep komedi çeken, bir önceki filmi <i>The Change-Up (2011)</i> ile bu türün vasat bir örneğini sergilediğini hatırladığımız yönetmen <b>David Dobkin</b>, bu filmle birlikte, dramada daha başarılı olabileceğinin sinyalini veriyor sanki..<br /> Yalnız bunu yaparken, şu komedi kalıplarını unutması artık şart ama..<br /> <br /> Filmin en önemli hatası, anlamsız bir biçimde, 'komedi' olma çabası..<br /> Burada, bir tür olarak, komediden bahsediyorum yalnız; dramın içine -tıpkı gerçek hayatta da olduğu gibi- yerleştirilmiş mizahtan değil..<br /> <br /> <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-xo6Pi9SRHZI/VEVHehXfI0I/AAAAAAAAfoY/CUpMjS8gUKs/s1600/4.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img width="400" border="0" height="167" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/-xo6Pi9SRHZI/VEVHehXfI0I/AAAAAAAAfoY/CUpMjS8gUKs/s1600/4.jpg" /></a></div> <br /> O zaman elbette bi problem olmazdı..<br /> Ancak, türün formüllerini kullanarak, tam bir komedi gibi başlayıp devam eden filmin, süreç içinde -sanki bunu unutmuşcasına- ağır ve gerçekçi bir drama dönüşmesi, hatta bi ara coşup natüralizme dahi meyletmesi, sonra bir başka sahnede yeniden komik olmaya çabalamasıydı tuhaf olan..<br /> <br /> Öte yandan, 'Kadroda Robert Downey Jr. varken, onun yerleşmiş olan imajını kullanalım, mümkün olduğu kadar zıpırlaştırmaya çalışalım' kaygısı, filme pek bi şey kazandırmamış bence..<br /> <br /> <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-RhdAAI7ANX4/VEVHdluWtAI/AAAAAAAAfn0/4vghFZQiJUc/s1600/2.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img width="400" border="0" height="167" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/-RhdAAI7ANX4/VEVHdluWtAI/AAAAAAAAfn0/4vghFZQiJUc/s1600/2.jpg" /></a></div> <br /> Asıl ilginç olacak ve filme değer katacak şeyin, tam tersi bir çalışma yapılarak, bu yetenekli oyuncuyu, mevcut imajının zıddı bir karakter içine sokmak olduğunu düşünmek, bu kadar zor mu allasen..<br /> İlla şimdi rahatımı bozup, ta Hollywood'a kadar giderek, bunlara ders mi vermem gerek..<br /> A vallahi bıktım ayol!.<br /> <br /> <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-hG0t12zVx90/VEVHjJtAwYI/AAAAAAAAfo8/ySk3ixfvXVg/s1600/e.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img width="400" border="0" height="266" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/-hG0t12zVx90/VEVHjJtAwYI/AAAAAAAAfo8/ySk3ixfvXVg/s1600/e.jpg" /></a></div> <br /> <br /> <a href="http://www.imdb.com/title/tt1872194/" target="msn">The Judge</a> / <b>Yargıç</b><br /> <br /> Yönetmen: <b>David Dobkin</b><br /> Senaryo: Nick Schenk, Bill Dubuque<br /> Oyuncular: <b>Robert Downey Jr., Robert Duvall, Vera Farmiga, Vincent D'Onofrio, Jeremy Strong </b><br /> Yapım: ABD, 2014, 141'<br /> <br /> <span style="font-size: large;"> 3.5</span> / <span style="font-size: x-small;">5<br /> <br /> http://numanserteli.blogspot.com.tr/2014/10/the-judge-baba-yargc-ogul-avukat-sank.html<br /> </span>