Sahra Işık, 20 Mayıs 2013 günü randevu alıp, babaannesi Muazzez Işık’ı Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Randevu saati gelmesine rağmen yaklaşık 3,5 saat bekletildiğini, çalışanlar tarafından uykudan uyandırılan doktor ile tartıştığını söyleyen Işık, hastaneye ait şikayet kutusundaki, çalışan öneri ve görüş formuna şikayet notu yazdı. Notta, “Işıklar yanmıyor, hastanede kimse ilgilenmiyor, rezalet bir hastane. Sizin yapacağınız işin içine s...yım” diyen Işık hakkında, ‘hastane çalışanı kamu görevlilerine yazılı bir ileti ile hakaret etmek’ suçundan 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. <br> <div><strong>“PİŞMANIM” DEDİ</strong></div> <div><br /> Survivor yarışması nedeniyle yurtdışında olduğu için duruşmalara katılamayan Sahra Işık, yarışma sonrası talimatla alınan ifadesinde şöyle dedi: “Olay günü babaannemi hastaneye götürdüm. Işıklar yanmıyordu. Bir temizlikçi babaanneme saldırdı. Ben, yaşadığım bu olayın da etkisiyle şikayet kutusuna o yazıların olduğu formu bıraktım. Olanlardan dolayı pişmanım.” Karar duruşması geçtiğimiz gün Anadolu Adalet Sarayı Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, ‘kamu görevlilerinin ağır eleştirilere katlanma yükümlülüğü olduğunu’ gerekçe göstererek Işık’ın beraat kararı verdi.</div> <br> <div><strong>TRAJİKOMİK BİR OLAY</strong></div> <div><br /> Sahra Işık, bu konu yüzünden hakkında dava açılmasının “trajikomik bir olay” olduğunu söyledi: “Hem mağduruz orada, hem de şikayet dilekçesi verdiğimizde mahkemeye çağırıyorlar. Argo kelime kullanmışsınız diye bir mazeret uydurmuşlar. Hastanelerinin ne kadar kötü olduğunu vurgulamak sanırım yanlış bir şey oldu. Keşke daha öncesinde bunu medya kuruluşlarına verseydim de, bu hastanenin gerçek yüzünü gösterebilseydim. Haklıyken haksız duruma düşmek bu olsa gerek.”</div> <br> <br> <div>Hürriyet</div>