Elif Örnek - soL Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs’ta iki ayrı araçla düzenlenen bombalı saldırıya ilişkin iddianame kabul edildi. TMK’nın 10. Maddesiyle yetkili Adana Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianamede THKP-C Acilciler örgütünün Suriye yönetimiyle irtibatlı olarak saldırıyı planladığı ileri sürüldü. Jandarma istihbarat belgeleri başta olmak üzere, saldırıyı “muhaliflerin” düzenlemiş olabileceği yönündeki işaretlere yer vermeyen iddianamede, somut kanıtlar olmadığı halde saldırganların Beşar Esad’la görüştükleri, eylemi Suriye’nin yaptırdığı öne sürüldü. Saldırıya dair detaylı istihbaratın 3 gün önceden geldiğini belirten savcı, eylemin önlenemediğini savundu. RedHack’in yayınladığı jandarma istihbarat belgeleri de saldırının istihbaratının çok daha önceden alındığını ancak yetkililerin tebdir uygulamadığına işaret ediyordu. Savcı iddianamede bu istihbarat belgelerini yok saydı. Oysa er Utku Kalı “devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken” belgelerden olduğu öne sürülen bu raporları sızdırdığı iddiasıyla yargılanıyor.Dava 13 Şubat 2014 tarihinde Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanacak. 'Saldırıdan önce ihbar geldi' İddianamede katliamdan 3 gün önce Hatay Emniyet Müdürlüğü’nü arayan bir kişinin saldırıyla ilgili bazı detaylar verdiği belirtildi. THKP-C Acilciler’in saldırı hazırlığında olduğunu iddia eden ihbarcının, olayı iddianamede yer aldığı şekliyle, ayrıntılı olarak aktarması dikkat çekti. Saldırı için 2 minibüs alındığını ve Suriye’den getirilen bombaların bu araçlara yerleştirildiğini söyleyen ihbarcı, Ankara’da bulunan Kocatepe Camisi’ne saldırı düzenlenmesinin planlandığını, daha sonra hedefin bir alışveriş merkezi olarak değiştirildiğini öne sürdü. Savcıya göre güvenlik birimlerinin önlemlerine karşın katliam önlenemedi. 'Ural ve Suriye istihbaratı planladı' Saldırının planlamasının Mihraç Ural, Suriye istihbaratından olduğu iddia edilen Ömer El Hatip ve kod adı “Hacı” olan ancak kimliği tespit edilemeyen bir kişi tarafından yapıldığı ileri sürülen iddianamede, hazırlık aşamasında Yusuf Nazik’in, Ural’ın aracılığıyla Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la 1 saat 45 dakika görüştüğü ve 4 ay sonra saldırının yapıldığı öne sürüldü. Ural’ın Şam yönetiminin desteğiyle “Mukaveme Suriye” adlı askeri bir birlik kurduğu ve Suriye istihbaratından talimat aldığının savunulduğu iddianamede, saldırı planlamasının ardından sınırda kaçakçılık yapan Yusuf Nazik ile irtibat kurulduğu, Suriye uyruklu kaçakçı Ebu Cüneyt lakaplı Mohammad Dip Koralı’nın eylemi yapacak kişilerin belirlenmesi ve organize edilmesinde görev aldığı ileri sürüldü. İddianamede Yusuf Nazik ile akrabası olan Yusuf Büyükkasım’ın Suriye’de kalarak eylemle ilgili talimat aldıkları, bu iki ismin ve eylemde görev alan bazı isimlerin Mihraç Ural, istihbarat görevlisi olduğu öne sürülen Hacı lakaplı kişi, Lazkiye’deki yöneticilerden Süleyman Hilal Esad ve Semih Esad’la toplantı yaptıkları, ardından saldırıyı düzenlendikleri öne sürüldü. Kimliği belirlenemeyen “Hacı” adlı kişinin Suriye istihbarat görevlisi olduğu tespitinin nasıl yapılabildiği belirtilmedi. 'Konya ve Ankara'da da saldırı olacaktı' Ahmet Mansuroğlu ve Yusuf Büyükkasım’ın para karşılığı, saldırıda kullanılan minibüsle Ankara ve Konya’da ikinci kez keşif yaptıkları ancak Reyhanlı saldırısı sonrası yakalandıkları için bu iki ilde saldırı planından vazgeçildiği ileri sürüldü. 52 müebbet, 3 bin 579’şer yıl 7’si aranan, toplam 33 sanık hakkında hazırlanan iddianamede saldırıyı planladığı ileri sürülen THKP-C Acilciler örgütü lideri Mihraç Ural, saldırıyı düzenlediği iddia edilen Nasır Eskiocak ile birlikte 17 sanık hakkında 52’şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 3 bin 597’şer yıla kadar hapis cezası istendi. Sanıklar, “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma”, “47 yetişkin ve 5 çocuğu tasarlayarak ve patlayıcı kullanarak öldürme”, “130 kişiyi tasarlayarak ve patlayıcı kullanarak öldürmeye teşebbüs”, “patlayıcı madde bulundurma”, “2 kişiye karşı nitelikli yaralama”, “23 kişiye karşı basit yaralama”, “10 kamu binası ve eşyasına patlayıcı kullanarak zarar verme” ve “134 mağdurun eşyasına zarar verme” gibi değişik suçlardan yargılanacaklar.