İstanbul Şişhane’de ofis/galerisiyle de hizmet veren Artnivo. com adlı - sanal ve gerçek - sanat platformu, açıkhava reklamcılık şirketi Ströer Kentvizyon ile işbirliğine giderek, sokakları açık birer sanat galerisine dönüştürdü. Duyurusu aslen 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce yapılan ve 19 Eylül’de başlayacağı duyurulan etkinlik, Türkiye ve dünyadaki ekonomik durgunluğun aynası sayılabilecek açık hava reklam üniteleri (billboard) ve benzeri kamusal reklam alanlarının da krizi yaratıcı bir fırsata nasıl dönüştürebileceğini ortaya koydu. Artnivo.com adına görüştüğümüz Özge İnal, toplamda şu anda 150 adet billboard üzerinde, projenin ilk sanatçıları olan Ali Şentürk, Alper Aydın, Can Akgümüş, Çağrı Saray, Öykü Ersoy ve Türkay Çotuk’un yapıtlarına ‘rastlayabileceğimizi’ belirtiyor. İnal’ın verdiği bilgiye göre, ilk aşamada iki aylık bir sürede düzenlenecek proje, İstanbul Zincirlikuyu, Beşiktaş, Levent, Maslak, İstinye, Ataşehir, Bakırköy, Kozyatağı, Fenerbahçe, Ortaköy, Bebek, Arnavutköy, Şişli, Etiler, Maçka, Merter, Kadıköy ve Üsküdar’a yayılmış görünüyor. 20 Kasım’da ilk bölümü bitecek projenin ilk ayağındaki güncel sanatçıların üretimleri, insana, doğaya ve kente dair izlenim ve müdahaleler etrafında bir araya geliyor. Galerinin verdiği bilgiye bakılırsa, “Yaşadığı doğayı, kenti ve insanını anlamlandırma, kopyalama, başka bir mecraya aktarma ve müdahale ederek anlamını değiştirme arayışında olan sanatçılar, çalışmalarını kamusal alandaki panolara taşıyarak yine doğa, kent ve insana aktarımını sağlıyor.” İnal, proje için “eserleri birbirine dokunabilecek” sanatçıları bir araya getirdiklerini belirterek, yakın geçmişte yayında olan, bugün kapanmış bulunan Radikal gazetesinin 2007’de yaptığı özel “Wall” aydınlatmalı reklam panosu sanat projesine de olumlu bir göndermede bulunuyor. Önümüzdeki süreçte, Ankara, İzmir ve diğer kentlere de Ströer aracılığı ile ulaşmak istediklerinin altını çizen İnal, maliyet ve uygulamada ilgili kurumun desteğini gördükleri kamusal sanat projesindeki sanat eserleri için, destekçilerinin “mevcut reklam planlaması”ndan da vazgeçebildiğini, bunun da nedeninin yapıtlar ile reklamların birbirine karışmasını istemiyor oluşları şeklinde açıklıyor. İnal’ın bir de müjdesi var: “Bu baskılar zaten kalıcı değiller. Görüldüğü sürece, bu eserler zaten varlar, sokağa mal oluyorlar ve bizden de isteyen olursa da, seve seve verebiliriz.” (artnivo.com)Kaynak: Cumhuriyet.com.tr