<h1><span style="font-size: 14px;">Restorasyon ya da tamirat</span></h1> <span style="font-size: 14px;"><br /> Enteller “restorasyon” diyorlar.<br /> <br /> Az enteller “yenileme” der.<br /> <br /> Avam “tadilat/tamirat” der.<br /> <br /> Ben de “tamirat” kelimesini tercih ederim.<br /> <br /> Ahmet Davutoğlu (AD) “restorasyon” kelimesini çok sevdi. Her fırsatta kullanıyor<br /> <br /> Hükümet programının temelini de ‘restorasyon’ kavramı oluşturacakmış.<br /> <br /> “Davutoğlu’nun bir kurmayı, bunun ‘Osmanlı’ya, İslam devletine dönüş’ gibi yorumların tamamen dışında, 90 yıl boyunca hasar alan Cumhuriyet’in, demokrasinin, dış politika stratejisinin ve ekonomi modelinin onarılması adımları olacağını belirtti.” (Hürriyet-27.08.2014)<br /> <br /> ***<br /> <br /> Siyasette iki türlü program üretilir.<br /> <br /> 1. Rasyonel akıl ile üretim.<br /> <br /> 2. İdeolojik üretim.<br /> <br /> Rasyonel akıl ile üretim, her olayı kendi başına ele alır. Geçmişteki tecrübelerden tabii ki faydalanır. Ancak, mümkün olduğunca bilimsel bulgulara itibar eder. Tarafların çıkarlarını ortak bir paydada (optimum nokta) buluşturmaya çalışır.<br /> <br /> Özetle rasyonel akıl:<br /> <br /> “Bir gün benim söylediklerim (politikalarım-CÜ) ile bilimin (gerçeğin arayışı-CÜ) söyledikleri çelişirse bilimin söylediklerini takip edin”, der!<br /> <br /> İdeolojik (İde=fikir) politika üretimi ise insanının aklı ile inşa ettiği bir paradigmayı (doğrular dizisi) hayata geçirme çabasıdır.<br /> <br /> “Rasyonel akıl” fikir ile gerçeğin çeliştiği noktada gerçeği takip etmeyi, “ideolojik politika” ise çelişki durumunda fikrin takibini emreder.<br /> <br /> Örneğin, Marksistler işçi sınıfının neden AKP’ye meyil ettiğini bir türlü kavrayamazlar veya işçi sınıfına hakaret ederek geçiştirirler. Zira işçilerin büyük çoğunlukla AKP’ye oy verdikleri gerçeği şablonlarına uymaz.<br /> <br /> ***<br /> <br /> Ahmet Davutoğlu da “özel kalem” kıvamında başbakanlık yaparken “ideolojik politika” üretmekten kendini hiçbir zaman alamayacaktır. Aksini düşünmek eşyanın tabiatına aykırıdır.<br /> <br /> Elli yıldır değil İslam’ın, İslam’ın Sünni yorumunun “tek doğru” olduğuna inanıyor. Allah dünyaya teşrif edip de her olgu karşısında kendisi Sünni yorum yap(a)mayacağına göre bu uğurda çok kafa yormuş Ahmet Davutoğlu’nun bizzat yorum yapması Başbakanlığa cülusundan sonra daha da büyük bir hak haline gelecektir.<br /> <br /> ***<br /> <br /> Davutoğlu’nun kurmay adamı istediği kadar inkâr etsin, Davutoğlu “Büyük Britanya İmparatorluğu” tadında “Yeni Osmanlı” safsatası ile yaşıyor.<br /> <br /> Ona göre Cumhuriyet’in tamiratı Yeni Osmanlı’nın inşasından geçer.<br /> <br /> “Britanya eski kolonileri ile bir ortak refah bölgesine sahip. Neden Türkiye liderliğini… yeniden inşa etmesin?” Davutoğlu’nun açık ifade ettiği hayali bu!<br /> <br /> Ancak, ideolojik saplantı Davutoğlu’nun basit bir soruyu sormasına engel olmaktadır.<br /> <br /> Britanya’nın eski kolonileri kendi çıkarlarına uygun buldukları için (tekrar) “ortak bir refah bölgesi” (Büyük Britanya) kurmayı bizzat talep etmişlerdir.<br /> <br /> Balkanlarda, Ortadoğu’da, Orta Asya’da ise değil Türkiye liderliği altında “ortak bir refah bölgesi” kurmak, eski Osmanlı egemenliğine karşı soğukluk vardır.<br /> <br /> ***<br /> <br /> Ahmet Davutoğlu’nun “ideolojik körlüğü”nü Türkiye’nin dış politikası üzerine bir kitap hazırlamakta olan Vahap Polat muhteşem yakalıyor!<br /> <br /> 2012’de Davutoğlu; Şii Esad’a karşı yaptırımlar önerdiğinde bu yaptırımların Rusya ve Çin tarafından veto edileceği ortaya çıkınca Birleşmiş Milletler’i bu iki ülkeye “izolasyon” uygulamaya çağırdı. Ancak, bu iki ülkenin BM Güvenlik Konseyi üyesi olduğunu unutuverdi! İzolasyon için bu iki ülkenin kendi aleyhlerine oy kullanmaları gerekiyordu!<br /> <br /> O dönem biz dünyanın en önemli ülkelerinden ikisinin kara defterine yazıldık. Putin ortak toplantılarda AD’yi komi çağırır gibi parmağını bükerek yanına çağırmaya başladı.<br /> <br /> Yine AD’nin ideolojik öğretisi NATO’ya kafa tutmak uğruna Türkiye’yi bir başka ortamda da rezil etti.<br /> <br /> RTE basının önünde Putin’e “bizi Şanghay İşbirliği Örgütüne alın” deyiverdi. Putin ne diyeceğini bilemedi, adeta masanın altına kaçtı.<br /> <br /> ***<br /> <br /> RTE/AD ikilisinin; Cumhurbaşkanı’nın halktan aldığı doğrudan destek sayesinde daha da büyük bir hevesle, Cumhuriyet’i “Sünni İmparatorluğu”na çevirmek için kökten restore edeceklerinden kimsenin zerre kadar şüphes<br /> <br /> Cüneyt Ülsever/ Yurt Gazetesi<br /> </span>