Yavuz, sosyal medyadaki paylaşımlarıyla, Şehir Tiyatroları’nı “siyasi ve ideolojik çekişme ve çatışmaların odağı haline getirmek” suçlamasıyla, memuriyetten çıkarıldı. Yavuz, geldiği durumu yine sosyal medyayı kullanarak, kamuoyuna şu sözlerle duyurdu: “12 Eylül 1980 askeri faşist cunta döneminde de yaşadığım gibi ‘özlük haklarım gasp edilerek devlet memurluğundan ihraç edilmeme’ ve bir yönetmeni olmaktan gurur duyduğum Şehir Tiyatroları’ndan ‘kovulmama’ karar verildi!” “Hukukuna inandığım bir Türkiye’de bu hukuksal süreç muhtemelen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar uzayacaktır. 42 yıldır sahnedeyim ve selam verirken bir kez bile yüzüm kızarmadı! Çünkü ne ken dimi, ne ekibimi, ne de seyirciyi kandırdım ve kimse de beni kandırmayı başaramadı!” “Hangi koşullarda olursam olayım, daha güzel, daha mutlu bir Türkiye için, halkların, emeğin ve barışın kardeşliği için inatla ve ‘rağmen’ tiyatro üretmeye devam edeceğim. Bilinsin isterim ki, perdenin ne zaman kapanacağına, ancak yönetmen karar verir ve sanatçı son sözü karanlığa bırakmaz!” Yavuz, 15 Temmuz sonrası çıkarılan kanun hükmünde kararnameden yararlanılarak da, iddiaya göre “darbeye yeterince karşı olmadığı” ithamıyla açığa alınmıştı. İhraç edilmesiyle ilgili soruşturmalar 15 Temmuz öncesine dayanan sanatçı 12 Eylül darbesiyle birlikte, yürürlüğe konulmuş 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası ile Şehir Tiyatroları’ndan ihraç edilmiş, yaptığı hukuk mücadelesinin ardından görevine dönmüş, ancak hayatının 13 yılını da sürgünde geçirmek zorunda bırakılmıştıKaynak: Cumhuriyet.com.tr